Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Geçmişi kabullenmek ve ileriye bakmak

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Sevgili okurlar, Hayatımızda geçmişin izlerini taşımayan bir an bulmak neredeyse imkânsız.

 Yaşadığımız travmalar, hatalar, pişmanlıklar veya kayıplar, bugünümüzü şekillendiren birer yapı taşı haline gelir. Ancak bu izler bazen üzerimize ağır bir yük gibi biner, ilerlememizi engeller. Peki, geçmişle yüzleşip özgürleşmek mümkün mü? İşte bu sorunun cevabı, travmalarımızı nasıl ele aldığımıza ve kendimize nasıl baktığımıza bağlı. 

Geçmişle yüzleşmek bir zorunluluk mu? 

Geçmişle yüzleşmek, onu görmezden gelmekten ya da bastırmaktan çok daha sağlıklı. Bastırılan duygular bir gün kendilerini farklı yollarla göstermeye başlar: Anksiyete, depresyon, öfke patlamaları veya fiziksel rahatsızlıklar. Bunun yerine, geçmişi anlamak ve kabul etmek için şu adımları izleyebiliriz: 

-Öncelikle duygularınızı tanıyın 

Kendinize şunu sorun: Geçmişte yaşanan bu olay size ne hissettirdi? Bu duygular hâlâ taze mi? Duygularınızı anlamak, onları kabullenmenin ilk adımı. 

-Gerçekle yüzleşin 

Yaşananların geri döndürülemeyeceğini kabul etmek, geçmişle barışmanın temel taşlarından biri. Gerçek ne kadar acı olursa olsun, onu reddetmek yerine olduğu gibi görmek iyileşmeyi başlatır. 

-Destek alın 

Geçmiş travmalar derin yaralar bırakmışsa, bir uzmandan destek almak önemli. Profesyonel rehberlik, olayları daha sağlıklı bir şekilde ele almanıza yardımcı olacaktır. Peki geçmişi kabullenmek bizi özgürleştirir mi hocam dediğinizi duyar gibiyim. 

Geçmişi kabullenmek, yaşananların doğru ya da adil olduğunu kabul etmek anlamına gelmez. Kabullenmek, olayların üzerinizdeki etkisini azaltmayı, onlara olan bağınızı zayıflatmayı ve hayatınıza devam etme gücü bulmayı ifade eder. Bu noktada, “affetmek” kavramı da devreye girer. 

Affetmek, başkalarının hatalarını onaylamak ya da görmezden gelmek değil, kendi ruhunuzu bu yükten kurtarmak. Bazen affedemediğimiz kişi kendimiz oluruz. Oysa geçmişte yaptığımız hatalar da bugün olduğumuz kişiyi şekillendirir. 

Geçmişten özgürleşmek için 3 önerim: 

1- Anlam yaratın Geçmişte yaşadığınız olaylardan öğrendiğiniz şeyleri düşünün. Hangi dersleri çıkardınız? Bu dersler sizi nasıl değiştirdi? Olumsuzluklardan anlam yaratmak, geçmişi olumlu bir perspektiften görmeyi sağlar. 

2- Bugünü kucaklayın Geçmişe ne kadar odaklanırsanız, bugününüz o kadar gölgede kalır. “Şimdi”de yaşamayı öğrenmek için küçük de olsa günlük rutininize odaklanın. 

3- Kendi hikayenizi yeniden yazın Geçmişiniz bir hikaye gibi düşünülebilir. Hikayenizin kahramanı sizsiniz ve her kahraman bir dönüşüm yaşar. Olaylara yeni bir anlam yükleyerek kendinizi daha güçlü hissetmeniz mümkün.

 4- İleriye bakmak: Yeni bir başlangıç Geçmişi geride bırakmak, geçmişi unutmak anlamına gelmez. Onun sizin üzerinizdeki gücünü azaltmak ve hayatınızın direksiyonunu tekrar elinize almak demektir. Bu süreçte kendinize nazik olmalı, sabırlı davranmalı ve atacağınız her küçük adımı takdir etmelisiniz. 

Unutmayın! Geçmiş sizi tanımlar ama sizi sınırlamaz. Özgürlük, geçmişin üzerinizdeki gücünü kabullenmek ve onunla barış yapmaktan geçer. Her yeni gün, geçmişin gölgesinden sıyrılmak için bir fırsat. Bugün kendinize şu soruyu sorun: Geçmişin yüklerini taşımak yerine, ileriye bakmayı seçebilir misiniz? Cevabınız evetse, yeni bir başlangıca hazırsınız demektir. “Mutluluk, insanın geçmişiyle barışık, bugünüyle huzurlu ve geleceğiyle umutlu olmasıdır.”  der Aristoteles.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *