Uluslararası Müzik Arenasında Yetişen Bir Değer: Eren Levendoğlu
Sanatla iç içe büyüyen ve müzik kariyerine Zimbabve'de başlayan Eren Levendoğlu, dünya çapında edindiği deneyim ve başarılarla Türkiye'nin klasik müzik sahnesine güçlü bir katkı sağlamaktadır. Ahmet Levendoğlu’nun kızı olan Eren, müzikteki yeteneğini genç yaşta fark ettirerek dikkat çekici bir kariyer inşa etti.
afrika'dan ingiltere'ye müzik yolculuğu
1983 yılında Zimbabve’ye yerleşen Eren Levendoğlu, burada piyano, keman ve şan eğitimi alarak müzik serüvenine başladı. 12 yıl boyunca çeşitli müzik yarışmalarında dereceler elde etti. Henüz 14 yaşındayken, The Associated Board of the Royal Schools of Music tarafından düzenlenen İngiltere merkezli ulusal yarışmada, 18 yaş altı en umut vaat eden müzisyen unvanını kazandı. Bu büyük başarının ardından 1993 yılında aynı kurumdan burs alarak profesyonel eğitimine adım attı.
Akademik Başarılarla Dolu Bir Eğitim Süreci
1995 yılında Cape Town Üniversitesi'ne kabul edilen Eren, burada okul birinciliği başarısıyla dikkat çekti ve burslu olarak eğitimine devam etti. Yüksek yetenek ve disiplini sayesinde kısa sürede öne çıkan Levendoğlu, 1999 yılında Londra’daki Guildhall School of Music and Drama'ya kabul edildi. Burada ünlü piyanistler Artur Pizarro, Paul Roberts ve Ronan O’Hora ile çalışarak sanatsal ifadesini derinleştirdi. 2003 yılında, yılın ikinci en yüksek derecesiyle mezun olarak müzik eğitiminde zirveye ulaştı.
Türkiye’de Sanata Katkı
2003 yılında Türkiye’ye yerleşen Eren Levendoğlu, aynı yıl içerisinde Gümüşlük Klasik Müzik Festivali'ni hayata geçirdi. Festival, zamanla Türkiye’nin önde gelen klasik müzik etkinliklerinden biri haline geldi. Uluslararası sanatçılarla sahneye çıkan Levendoğlu, Nana Jashvili, Valery Oistrakh ve Ruşen Güneş gibi önemli isimlerle konserler verdi. Aynı zamanda, festival bünyesinde kurduğu Eklisia Yaz Okulu ile genç müzisyenlerin yetişmesine öncülük eden sanatçı, Türkiye'deki klasik müzik eğitiminin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.