Kitap

Kaçış Edebiyatının Ötesinde Bir Hikaye: Gün Batımı

Şevval Şaşmaz’ın ilk romanı Gün Batımı, okurları kaçış edebiyatının ötesine geçen, çok katmanlı bir hikayeye davet ediyor. Klasik kaçış edebiyatına özgü unsurları taşıyan bu roman, aynı zamanda derin bir psikolojik çözümleme, bireysel dönüşüm ve kendini bulma arayışını merkezine alıyor.

Abone Ol

Kitabı ile ilgili düzenlenen imza gününde konuşan Yazar Şevval Şaşmaz, kitabın merkezine yerleştirdiği kaçış temasına dikkat çekerek, ““Gün Batımı, yalnızca bir uzaklaşma ve kaçış öyküsü değil; aynı zamanda ana karakter olan Dolunay’ın kendini bulma, geçmişiyle yüzleşme ve kendine yeni bir yol çizme çabasını anlatıyor. Dolunay, çevresindeki ilişkilerden, yaşadığı hayal kırıklıklarından kaçmak istiyor ama bu kaçış, onu kendi içine dönmeye de zorluyor. Bu yüzden romanda Dolunay’ın kaçışı, bir kaybolma değil, kendini yeniden keşfetme sürecini simgeliyor.” Dedi.

Kaçış Edebiyatının Temel Özellikleri

Kaçış edebiyatının, bireyin toplumsal ya da kişisel yüklerden sıyrılarak kendine yeni bir anlam arayışına çıktığı eserleri içerdiği bilgisini veren Şaşmaz, “ Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar kitabındaki Selim Işık ya da J.D. Salinger’ın Çavdar Tarlasında Çocuklarkitabındaki Holden Caulfield gibi karakterler, kendilerini toplumdan soyutlama ve içsel bir özgürlük arayışı içinde gösterirler. Kaçış edebiyatında karakterler, kendilerini sınırlayan çevrelerinden uzaklaşarak içsel dünyalarını keşfetmek isterler.” Şeklinde konuştu.

Şaşmaz, Dolunay karakterinin bu tür bir arayış içinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti; “Dolunay, hayatındaki eksiklikleri ve yalnızlığı, tanımadığı ve kendini yeniden inşa edebileceği bir yerde, New York’ta gidermeye çalışıyor. Bu kaçış, onun içsel çatışmalarından ve geçmişin hayal kırıklıklarından kurtulmak için bir adım. Ama bu adım, ona geçmişi ve kendisiyle yüzleşme gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Dolunay’ın kaçışı, aslında kendine doğru bir yolculuk.”  Kitabın ikinci önemli karekteri olan Aras’ın da Dolunay’ın hayatında önemli bir yer tuttuğunu belirten Şaşmaz, bu karakterin Dolunay için adeta bir "güven ve destek limanı" olduğunu vurguladı. Şaşmaz, “Aras, Dolunay’ın kendini bulma sürecinde ona duygusal destek sağlayan, ancak kendi duygularını geri planda tutan bir karakter. Aras’ın bu mesafeli ve sakin tavrı, aslında onun da kendi içinde bir kaçış öyküsüne sahip olduğunu gösteriyor. Dolunay’ın yaşadığı bu çalkantılı dönemde Aras, sadece bir dost değil, aynı zamanda geçmişten gelen yaralardan kaçmayı seçen bir figür olarak Dolunay’ın içsel yolculuğuna katkıda bulunuyor” dedi

Gün Batımı: Psikolojik Derinlik ve İlişki Analizleri

Gün Batımı yalnızca kaçış temasını işlemenin ötesine geçerek, Dolunay’ın içsel dünyasındaki karmaşayı, duygu durumunu ve kendini bulma sürecini detaylandırırken Yazar Şevval   Şaşmaz, Dolunay’ın bu içsel yolculuğunu şöyle açıkladı; “Ana karakterin yolculuğu, içsel çatışmalarla ve duygusal çalkantılarla dolu.  O’nun içsel yolculuğu, hem kaçmak hem de yüzleşmek zorunda olduğu bir süreç. Bu yüzden Gün Batımı yalnızca bir kaçış değil, aynı zamanda bir içsel iyileşme ve yeniden doğma öyküsü.”

Kaçış Edebiyatına Örnek Bir Kitap: Gün Batımı

Şaşmaz’ın romanı, kaçış edebiyatının klasik unsurlarını barındırsa da karakterin yaşadığı derin psikolojik dönüşümle türün ötesine geçiyor. Ana karakterin  yaşadığı karmaşık ilişkiler, geçmişiyle olan bağı ve içsel kırılganlıkları, okuyucuyu onun derinlemesine düşünce dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yönüyle Gün Batımı, kaçış edebiyatının sınırlarını genişleterek çok yönlü bir karakter analizi ve ruhsal yolculuk sunuyor.