Türkiye - Gündem 02.02.2023 10:41 Güncelleme: 02.02.2023 15:34

"Üç ülkenin konsolosluğunu kapatma kararı, yeni bir psikolojik harp başlatmadır"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, üç ülkenin konsolosluğunu kapatma kararını "60 milyon turist hedefi koyduğumuz günde, Türkiye'de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olmuşlardır." şeklinde değerlendirdi.
"Üç ülkenin konsolosluğunu kapatma kararı, yeni bir psikolojik harp başlatmadır"

İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda "2023 yılında şu ana kadar DEAŞ'a karşı 60 operasyonda 95 kişi gözaltına alındı. 2022 yılında ise 1042 operasyon gerçekleşti, 1981 kişi gözaltına alındı." açıklamasında bulundu.

Soylu, Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığı'nda düzenlenen "Jandarma Genel Komutanlığı 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nın açılış konuşmasını yaptı.

Bakan Soylu, güvenlik sorumluluklarını yerine getirebilmek için küresel istikrarsızlık ve tehdit alanlarına daha fazla odaklanmak durumunda olduklarını belirtti.

"2022 Küresel Terörizm Endeksi Raporu"na göre 163 ülkenin terörden etkilenme sıralamasında Afganistan'ın birinci, Irak'ın ikinci, Suriye'nin ise beşinci sırada olduğuna işaret eden Soylu, "21. yüzyılda kendi güvenliğimizi tam olarak sağlayabilmek için küresel güvenlik tablosuna 360 derece izleme yapmak durumundayız. Türkiye'de terör bitmemiştir ama artık birinci gündem maddesi değildir." diye konuştu.

Terörle mücadelede gelinen noktayı en iyi güvenlik güçlerinin tespit ettiğini dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör örgütünü besleyenlerin kim olduğunu biliyoruz. PKK/KCK/PYD terör örgütünü besleyen Amerika'nın kendisidir. Çok net. Biz dünyanın en niteliksiz insanlarının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi 2 bin yıllık büyük bir birikimin başına böyle bir çorap örebileceğini, böyle bir bela oluşturabileceğini düşünecek saflıkta değiliz. Yıllardan beri parayla stratejiyle lojistikle hatta insan kaynağıyla bütün bunları destekleyen Amerika ve Batı, orada bir terör devleti kurdurma anlayışından vazgeçmiş değildir.

Hakurk ile Hatay arasında, bir taraftan bir tarafa, denize kadar bir terör devleti kurdurma anlayışından vazgeçmiş değildir. Bunun için iki tane şart gerekir. Birinci şart bahsettiğim bölge içerisindeki hakimiyeti tam anlamıyla sağlamaya çalışmak, ikinci şart bu terör devletinin kurulmasını engelleyebilecek Türkiye’yi istikrarsız hale getirebilmek ve teslim almaktır. Yıllardan beri bu iki temel şart için uğraşmaktadır. PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin varlığı bu sebepledir. Ona hava, sağlık, mühimmat, silah ve bütün terörist eğitimleri vermesinin temeli de bu sebeptir. Türkiye içerisinde yıllardır uygulanan baskılar, yıllardır Türkiye içerisindeki istikrarsızlık ataklarının temel sebebi de budur."

"İçlerinde kalmış büyük bir planın parçasıdır"

Bazı büyükelçilerin "Türkiye içerisindeki hukuka ayar vermek", "Türkiye'yi istikrarsız bir hale getirebilmek" amacıyla deklarasyon yayınladıklarını söyleyen Soylu, "Bu söylediklerimin hiçbirisi şu salondaki arkadaşlarımın yapmış olduğu mücadeleden ayrı değildir, hepsi aynıdır, hepsi bir mütemmimdir, hepsi de bir cüzdür. İstiklal Caddesi saldırısı, Hatay'daki polisevine yapılan saldırı 2022 yılında büyükelçilerin altına imza attığı bildiriden farklı değildir, aynısıdır ve tıpkısıdır. Büyük bir plan… 1923’te gerçekleştiremedikleri, kurtuluş mücadelesinde gerçekleştiremedikleri, hala içlerinde kalmış büyük bir planın bir parçasıdır." ifadesini kullandı.

Amerika ve Batı'nın, Türkiye’nin bu coğrafyada özgür, hür ve bağımsız olmasını istemediğini belirten Soylu, Türkiye’nin Müslüman coğrafyaya, Türk coğrafyasına, Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya, Balkanlar'a huzur ve istikrar sağlamasının istenmediğini kaydetti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, üç ülkenin güvenlik gerekçesiyle Türkiye'deki başkonsolosluğunu kapatma kararını şöyle değerlendirdi:

"İsveç'te, Danimarka'da ve Hollanda'da kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik meşum menfur saldırılar oldu. Bazılarını kendi emniyet güçleriyle muhafaza ettiler, saldırılarının devamını temin edebilmek için, bunu demokrasi ve özgürlük olarak nitelendirdiler. Bütün bunları yaparken de hem kendileri yaptılar hem kendileri tahrik ettiler hem kendileri izin verdiler. Onun akabinde de aynen altını çizerek söylüyorum, büyükelçilerin Türkiye'ye karşı yaptığı deklarasyonda, hangi büyükelçi, bu deklarasyonun altına imzalanmasını salık vermişse, Türkiye'de yaklaşık üç dört gündür bir DEAŞ hadisesi üzerinden büyükelçiliklerin ve aynı zamanda bazı ibadet alanlarının tehlike altında olduğunu ortaya koyarak, bir kuruma ilettiği bir istihbari notla, diğer büyükelçiliklere de 'Biz kapatıyoruz siz de kapatın.' telkininde bulunarak 60 milyon turist hedefimizi koyduğumuz bir günde, 51,5 milyon turistin geldiğini, 46 milyar dolar turizm geliri elde ettiğimizi açıkladığımız bir günde Türkiye'de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olmuşlardır. Bu çok açık ve nettir.

İşin hikayesi şudur: Farklı bir ülkenin bir istihbarat elemanı Türkiye'de DEAŞ mensubu olabileceği düşünülen birkaç kişiye elemanlık teklif etmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti o anı da net bir şekilde izlemiş, elemanlık teklif ettikleriyle birlikte birkaç gezinti gerçekleşmiş, ardından Türkiye'yi bu istihbarat elemanı terk etmiş. Bu istihbarat elemanı sonuç alamayınca ilk reaksiyonu ve bilgiyi veren ülkeye bu bilgileri pazarlamış, ondan sonra da Türkiye'de bir DEAŞ saldırısı olabilecek anlayışıyla beraber Türkiye'ye bir psikolojik harp yürütülmektedir. 15 kişi gözaltına alındı, 5 kişi tutuklandı. O istihbarat elemanının kim olduğunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti net bir şekilde biliyor. Yani istedikleri kişiyi hapisten çıkaramayınca metnin altına imza atan büyükelçiler, Türkiye'ye bir hukuk operasyonu yapmaya çalışan büyükelçiler, şimdi malum büyükelçinin operasyonuyla Türkiye'ye bir güvenlik açığı, bir terör operasyonu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Çok net ve açıktır her şey."

"Hangi dostluğunuz var bize karşı?"

Dost ve müttefik olarak bilinen bazı ülkelerin, "İstikrarlı bir Türkiye olmasın da ne olursa olsun" anlayışı taşıdığını kaydeden Soylu, ABD'yi eleştirdi.

Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Türkiye ile F-16 ve F-35 pazarlığı yapan, 'Biz istiyoruz da senato geçirir mi geçirmez mi?'... Siz kimi kandırıyorsunuz? Siz kiminle dalga geçiyorsunuz? Siz hangi oyunu yapmaya çalışıyorsunuz? Siz senatodan geçmiş olan ve bizim Afrin operasyonumuzda vermek durumunda olduğunuz ve taahhüt ettiğiniz mühimmat dahil, birçok taahhütlerinizin hangi birine sadık kaldınız da yarın senatodan geçireceğinizi, vereceğinizi veya taahhütlerinize sadık kalacağınızı nereden bilelim? Hangi güveniniz var bize karşı? İstiklal Caddesi'nin saldırısının arkasında sizin koyun koyuna yattıklarınızın olduğunu bilmiyor muyuz? İstiklal Caddesi'nin saldırısının arkasında, koşa koşa 'Acaba bunu bizim silahlarımızla mı yaptı?' diye emniyet teşkilatımızın, emniyet istihbarat birimlerimizin etrafında fır fır döndüğünüzü bilmiyor muyuz? Hangi dostluğunuz var bize karşı? Bütün uluslararası mahfillerde Türkiye'nin itibarını ve istikrarını, Türkiye'nin ekonomik gücünü düşürmek için hangi operasyonları çektiğinizi bilmiyor muyuz? Hepsini biliyoruz."

Bunların hiçbirisinin terörden ayrı olmadığını söyleyen Soylu, "Bunlardan bir tanesini biz yapsak, şu DEAŞ'la karşı karşıya kaldığımız son meselede olduğunun bir tanesini biz yapsak, Türkiye'yi dünyaya terör devleti diye ilan ederler." dedi.

"Çuvalın içine girip bizi bir yılan gibi ısırmaya çalışanların kim olduklarını biliyoruz"

"Yıllarca bize dost ve müttefik safında kalıp güya öyleymiş gibi gözüküp çuvalın içine girip bizi bir yılan gibi ısırmaya çalışanların kim olduklarının hepsini biliyoruz." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:

"Eğer başarısız olsaydık bugün müstemleke muamelesi göstereceklerdi. Bugün siz başarılı olduğunuz için, bugün Türkiye başarılı olduğu için, bugün Türkiye ayakta kaldığı için, bugün en güçlü argümanları, enstrümanları olan terörü diz çökerttiğiniz için, içeride ve dışarıda Türk Silahlı Kuvvetlerinden Jandarma Genel Komutanlığına kadar, Emniyet Genel Müdürlüğünden Milli İstihbarat Başkanlığına kadar Sahil Güvenlik Komutanlığımıza kadar bütün güvenlik birimlerimizin eş güdümü içerisinde, el birliği içerisinde çalıştıkları için bugün farklı numaraların içerisine girmektedirler.

Bu kıştan çok ümitleri vardı. Bütün planlarını bu kış üzerine yapmışlardı. O aklı evveller, o Türkiye'nin iç yönetimine, iç güvenliğine müdahale etmek isteyen malum büyükelçinin etrafında çöreklenmiş diğerleri… Madem o kadar çok biliyordunuz avucunuzun içindeki PKK'nın ve PYD'nin İstiklal Caddesi saldırısını, niçin Türkiye'ye haber vermediniz? Madem her yeri o kadar çok izliyorsunuz, madem Telegramları madem WhatsApp haberleşmelerini, madem birçok dijital alandaki adımı izliyorsunuz, madem Türkiye’ye dostsunuz niye organize ettiğiniz, arkasında olduğunuz İstiklal Caddesi patlamasını Türkiye'yle paylaşmadınız? Çünkü 15 Temmuz'un arkasında da siz varsınız. Çok net ve açık. Bir uluslararası operasyonla karşı karşıyayız ve uzun yıllardan beri bu uluslararası operasyon devam ediyor."

"DEAŞ'la ilgili 600'ün üzerinde kişi de tutuklandı"

Türkiye'nin, terör örgütü DEAŞ'la mücadelesinin sürdüğünü söyleyen Soylu, "2023 yılında DEAŞ'a karşı şu ana kadar 60 operasyon gerçekleştirdik, 95 kişi gözaltına alındı. 2022 yılında ise 1042 operasyon gerçekleştirdik ki gün başına neredeyse 3 operasyon düşer. Terörle mücadelemizde bir gün bile aralık vermedik. 1981 kişi gözaltına alındı, DEAŞ'la ilgili 600'ün üzerinde kişi de tutuklandı." bilgisini paylaştı.

Soylu, terör örgütleri PKK/KCK ve PYD'ye karşı mücadele kapsamında 2022'de 130 bin 981'i kırsal, 3 bin 732'si şehir operasyonu olmak üzere toplam 134 bin 713 operasyon ve 8 bin 410 gözaltı gerçekleştirildiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Sadece son 5 yılda toplam 1126 Avrupa menşeli DEAŞ'lı Avrupa'ya gönderildi. Siz bu DEAŞ'lıları ne yaptınız? Gönderdiğimiz 1126, kendi ülkenizin pasaportuna sahip olan DEAŞ'lıları ne yaptınız? Toplam ülkeye giriş yasağı koyduğumuz Avrupa menşeli yabancı terörist savaşçı 10 bin 355. Bu yabancı terörist savaşçılar sizin ülkenizde şu anda ne yapıyorlar, ülkelerinize ne yapıyorlar? Kendiniz terör bataklığına dönmüşsünüz, kendiniz teröre ev sahipliğine dönmüşsünüz. Operasyonlarla Türkiye'nin 51,5 milyon turistin, 46 milyar dolar turizm gelirinin ve Türkiye'ye yatırımın her geçen gün arttığı ekonomik bir iklimin istikrarsızlaştırılması için Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışıyorsunuz."

Güvenlik güçlerinin diğer terör örgütleriyle olduğu gibi DEAŞ'la da sürekli mücadele ettiğini vurgulayan Soylu, "29 Ocak Pazar günü İstanbul ve Kocaeli'de iki ayrı operasyon yapıldı. 9 kişi gözaltına alındı ve arkadaşlarımız bütün ayrıntılarıyla bu meseleyi ortaya çıkardılar ve fotoğrafı netleştirdiler." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu, bu operasyonlarda doğrudan bir silah veya mühimmat bulunmamasına, eylem arayışı tespit edilmemesine rağmen güvenlik tedbirlerinin en üst seviyede tutulduğunu aktardı.

"2016'dan bugüne 810 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi"

Türkiye'nin sahip olduğu ATAK helikopterleri, İHA ve SİHA'lar ve yerli mühimmatla terörle mücadelede bambaşka bir noktaya ulaştığını belirten Soylu, "Terörle mücadelede, aralık ayında 11 ölü, 2'si kırsalda teslim olmak üzere 13, ocak ayında 10 ölü olmak üzere kışın göbeğinde toplam 23 terörist etkisiz hale getirildi." diye konuştu.

Soylu, doğu bölgelerine dayanıklılık ve teknolojik açıdan en ileri seviyede üs bölgelerinin inşa edildiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2016'da sadece büyük ölçekli operasyon sayımız 12'ydi. Bunu her yıl artırarak 2022'de 107 seviyesine çıkarttık. İmha edilen terör sığınağı sayısını tam 8 katına çıkarttık. Köy kontrolleri 2017'de 4 bin 436'ydı, 2022'yi 30 bin 833'le kapattık. 2016'dan bugüne 53'ü kırmızı, 35'i mavi olmak üzere toplam 810 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi. Sonuçta yurt içi terörist sayısı 105'in altına geldi. Meydana gelen terör eylemleri sayısı yüzde 96 azaldı. Terör örgütüne katılım sayısı 5 bin 558'den 57'ye geldi."

2016'dan bugüne kadar 1189'u ikna yoluyla olmak üzere 2 bin 226 PKK/KCK'lının teslim olduğunu ifade eden Soylu, "Türkiye'de Gabar'da petrol çıkması, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'nda gaz çıkması, yıllarca terörle esaret altına aldıkları Bingöl'ün Genç ilçesinde 320 milyon ton demir cevheri çıkması, bunlardan daha önemlisi yüz binlerce Doğu ve Güneydoğu'daki evlatlarımızın üniversitelerden mezun olmak üzere her birinin bu medeniyetin cıvıl cıvıl gençleri ve çocukları olması birilerini çıldırtmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

"Ülkesinin kapasitesini bilmeyenler, ülkeye elbise biçmeye çalışıyorlar"

Bakan Soylu, Türkiye'nin ürettiği İHA ve SİHA'larla ilgili bazı siyasilerin açıklamalarına tepki göstererek, şunları kaydetti:

"'İHA ve SİHA'ları geldikten sonra tasfiye edeceğim' demek zırcahillik olarak adlandırılamaz, ihanet olarak adlandırılır. Onları Amerikalılar yapmadı, onları başka ülkeler yapmadı, onları bizim evlatlarımız yaptı, bizim evlatlarımız kullandı, bizim evlatlarımız başarıya yol açtı. Kimsin sen? Densiz. Neyi kapatacaksın? Hadi kapat da görelim. 'Siz yapamazsınız, siz gerçekleştiremezsiniz, siz beceremezsiniz' diyenlere teslim olursan, bu millet uyuyanları da rüyasından, uykusundan uyandıracaktır. Hala Amerika rüyası, Avrupa rüyası görenleri de uyandıracaktır. Hayatında samimiyetle iki tane şehit evine gidip, o evin acısını yaşamayan densizler bugün ahkam kesiyorlar. Devletinin nerede olduğunu bilmeyen, ülkesinin kapasitesinin nerede olduğunu bilmeyenler ülkeye elbise biçmeye çalışıyorlar. 'Yapılan her şeyi biz yapacağız' diye kalem altına alanlar, plan ve bütçe komisyonunda bizim verdiğimiz kitapçığı 'kes, kopyala' yapıştıranlar, bugün Türkiye'ye elbise biçmeye çalışıyorlar."

"PKK küresel bir uyuşturucu taciridir"

Narkoterör operasyonlarıyla 2022'de yakalanan kenevir, toz esrar ve kök skunk bitkisinin imhasıyla PKK/PYD'nin terör gelirinin engellendiğini anlatan Soylu, "Avrupa'nın göbeğinde laboratuvarlarda üretilen sentetik hapları, imha ettiğimiz PKK mağaralarında buluyoruz. PKK küresel bir uyuşturucu taciridir. Bunu söylüyorum ki PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeye birilerinin aklı yatmıyorsa, insanları katlettiğine, bu devleti yıkmaya çalıştığına, çocukları kaçırıp terörist yaptığına hala akılları yatmıyorsa, en azından uyuşturucu ticareti olarak nefret etmeyi denesin. Çünkü çok inandıkları Batılıların raporlarında da öyle yazmaktadır." dedi.

Bakan Soylu, Jandarma'da önemli bir kapasite artışı yaşandığını ve 15 Temmuz'un tüm hasarlarının kapatıldığını belirterek, "Şu an itibarıyla 192 bin 927 jandarma personelimiz bulunuyor. 2016'da yüzde 59 olan profesyonelleşme oranımız, 2023 itibarıyla yüzde 90 oldu." bilgisini verdi.