Private label üretim alanında Avrupa’nın en büyük 4 üreticisinden biri olan Sapro, çevreye duyarlı bir üretim süreci benimseyerek çevreye olan etkisini azaltacak projeler geliştirmeye devam ediyor. Bu strateji doğrultusunda, ‘Yeşil Enerji’ dönüşümünü başlatan Sapro, ‘Yenilenebilir Enerji Sertifikası’na sahip firmalar arasına girdi.
Silivri’deki son teknolojik altyapıyla donatılmış tesislerinde, 73 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyetini sürdüren şirket, sıfır emisyon üreten, doğal kaynaklardan elde edilen, yüzde 100 yenilenebilir yeşil enerji kullanmaya başladı.
Uluslararası geçerliliğe sahip, yenilenebilir enerji sertifikası
Sapro, kullandığı yeşil enerjiyle temiz enerji kaynaklarının kullanımını teşvik ederken aynı zamanda üretimin her aşamasındaki elektrik tüketiminde sadece yenilebilir enerji kaynaklarından gelen enerjiyi kullandığını da taahhüt ediyor. Yenilenebilir enerji sertifikasına sahip olan şirket, böylece kullandığı enerjinin yenilenebilir kaynaklardan olduğunu uluslararası geçerliliğe sahip, şeffaf ve takip edilebilir bir şekilde belgeliyor.
‘Yaşamın Her Anında, Yaşamın Yanında’
Yenilenebilir enerjiye geçişlerinin Sapro’nun sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım olduğunun altını çizen Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, “Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara kıyasla daha az sera gazı emisyonu üretiyor. Bu sayede, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede de önemli rol oynuyor. Bu adımla birlikte, çevreye duyarlılığımızı ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu gösteriyoruz. Sürdürülebilirlik konusunu her zaman gündemimizde, bu kapsamda 2019 yılından bu yana sürdürülebilirlik raporumuzu yayınlıyoruz. Amacımız, ‘Karbon Nötr’ bir şirket olmak, bu hedefe hizmet eden tüm sürdürebilirlik faaliyetlerimizi ‘Yaşamın Her Anında, Yaşamın Yanında’ mottomuzla tanımlıyoruz.” diyor.
Hedefte emisyonları yüzde 90 azaltmak var
Sürdürülebilirlik çalışmaları çerçevesinde ISO 50001 enerji yönetim sistemiyle enerji verimliliklerini de artırdıklarını açıklayan Gönül, “2022 yılında toplam sera gazı emisyon değerimizi yüzde 6 düşürerek 800 binden fazla ağacın sağladığı fayda kadar karbon emisyonumuzu azalttık. 2030 yılına kadar kapsam 1 ve kapsam 2 emisyonlarımızı yüzde 42, kapsam 3 emisyonlarımızı ise yüzde 25 azaltmayı hedefliyoruz. Uzun dönemdeki hedefimiz ise 2045’e kadar kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını yüzde 90 azaltmak. Bu hedefimiz de 1,5 derece küresel sıcaklık artışı yol haritasıyla uyumlu. Türkiye’nin kendi alanında en fazla sürdürülebilirlik yatırımı yapan firmaları arasında yer alan kurumumuz, sürdürülebilirlik hedeflerimiz paralelinde yeni çalışmalar yapmaya devam edecek.” açıklamasında bulundu.
