Seyahat - Turizm 03.03.2021 06:10 Güncelleme: 04.03.2021 10:05

Orta Asya'nın mavi kubbeli incisi

Türk tarihinin en büyük emirlerinden olan Timur'un torunu Muhammed Sultan Mirza için inşa edilmesine rağmen Timur'un kendisinin de gömülmesi dolayısıyla onun adıyla anılan Gur-i Emir Türbesi, Semerkant'ta sizleri bekliyor.
Orta Asya'nın mavi kubbeli incisi

Güngör YAVUZASLAN

Türk tarihinin en büyük emirlerinden olan Timur'un torunu Muhammed Sultan Mirza için inşa edilmesine rağmen Timur'un kendisinin de gömülmesi dolayısıyla onun adıyla anılan Gur-i Emir Türbesi, Semerkant'ta sizleri bekliyor. Bey'in türbesi anlamına gelen Gur-i Emir Türbesi'nde, Timur'un, oğullarının, torunların ve Timur'un hocasının kabirlerinin yanı sıra hocasının mezarı, medrese ve cami bulunuyor

 Emir Timur der ki “Güç kudretimizi bilmek istiyorsanız yaptığımız eserlere bakın.”

Özbekistan’ı anlatırken Timur'u iyi anlamak ve anlatmak gerekir.

Günümüzde 14. yüz yılında inşa edilen Gur-u Emir Külliyesi Semerkant'ta bizi karşılıyor. Kulliyenin duvarlarını dinlediğimizde Emir Timur hala bizle konuşuyoruz.

Gur-i Emir, Timur İmparatorluğu’nun kurucusu olan Emir Timur için yapılmış olan türbe ve külliyeden oluşan muhteşem bir yapı. İran mimarisinden esintileri göreceğiniz 37 metre yüksekliğindeki türbeye, Timur hanedanının önemli üyeleri defnedilmesiyle aile kabristanı haline gelmiştir.

Emir Timur'un en sevdiği torunu olan Muhammed Sultan tarafından medrese ve misafirhane yaptırılmasıyla binanın ilk kısmı oluşturulmuştur.

Emir Timur’un oğlu Cihangir'ın oğlu Muhammed Sultan İran'da Timur’dan iki yıl evvel vefat eder. Bu vefata çok üzülen Timur'un cenazesini Semerkant'a getirtir. Şehzade Muhammed Sultan kendi yaptırdığı külliye içinde dedesi Emir Timur tarafından yaptırılan mavi kubbeli mezara defnedilir. Bundan sonra Timuri şehzadeler Timur'un ölümünden sonra şehzade Muhammed’in yanına gömülürler.

Bugün külliyeyi gezdiğimizde Timur'un kabrinin başında hocası Said Bereke'nin mezarını, diğer taraflarda ise oğulları ve torunlarının mezarlarını görmekteyiz.

Külliyede bulunan mezarların taşları ayet ve vecizelerle süslüdür.

Külliyenin dış yüzündeki işlemeler ve mozaikler İran'dan Semerkant'a getirilen ustalarca inşa edilmiştir. Külliyenin oluşturan yapıların cephelerinde ayet ve hadisler yer almaktadır.

TÜRBENİN LANETİ Mİ VAR?

Timur'un mezar taşı ortadaki siyah nefrit taşındandır ve bu taş Uluğ Bey tarafından Moğolistan'dan getirilmiştir. 1740'ta Nadir Şah tarafından sökülüp götürülen taş, yolda ikiye bölünmesi üzerine taşın lanetinden korkan Nadir Şah, taşı yerine geri koymuştur. 1941'de Ruslar mezarı açarak Timur'un naaşını Moskova'ya götürmüşlerdir. Mezar açıldığında ortaya çıkan yazı da karşılaştıkları "Her kim mezarımı açarsa, ülkesi benden daha korkunç istilacılar tarafından alıncaktır" yazısından dolayı  iki gün sonra Hitler  Almanya’sının Sovyet Rusya'ya savaş ilanını buna bağlayan Ruslar 1942'de Timur'u naaşını Semerkant’a  geri getirmişlerdir.

CENNET BAHÇESİ

Gur-i Emir Külliyesinde en dikkat çekici olan ise bahçesinde taştan yapılan dev bir kazan var. Anlatılanlara göre Timur’un ordusundaki askerler savaşa gitmeden önce bu kazana doldurulan nar suyundan sırayla içerlermiş.

Günümüzde Gûr-ı Emir’de Yeşim taşından yapılmış mezarıyla büyük Emir Timur, çocukları ve torunlarının tam ortasında ebedi istirahatgâhından bizi selamlıyor. O büyük fetihlerin sultanı şimdi bu kadim Semerkant’a saklanmış durumda. Dedesinin en büyük mirasçısı ve ismi aydaki bir kratere verilmiş Türk hükümdar olan aynı zamanda bilim insanı Uluğ Bey ise hemen onun ayakucunda hala yıldızları gözlemliyor. Emir Timur’un hocası Seyyid Bereke, Emir’in başucunda, kendisinden sonra tahtı devralan oğlu Mirza Şahruh ise sol yanında yatmakta… Burada bir dönemin sırları ve şahitleri var.

 Mavi kubbelerle dolu şehrin en özel yapılarından biri de Gür-i Emir Türbesi’ne mutlaka gitmek görmek lazım.

Timur Han’ın mezarının burada bulunmasının yanı sıra, mozaik ve tuğlaların ahenkli birleşimi ile inşa edilen türbe, Türk medeniyet mimarisinin başarılı eserlerinden biridir. Semerkant’da Registan Bölgesi’nden  yürüyerek gidilen Gür-i Emir Türbesi, her gün 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

“Önünde cihan eğildi ey Timur

Devletler emrinde dağlar sana açıldı

Bir mezar içinde şimdi sessiz Emir Timur

Semerkant sende senle tarihe açıldı”