Lübnan'da Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın, hükümeti kurmakla görevlendirilecek kişinin belirlenmesi için istişare görüşmelerine pazartesi günü başlayacağının duyurulmasının ardından "17 Ekim Devrimi" isimli grup tarafından yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, bazı partilerden destek alan iş adamı Semir el-Hatib'e hükümeti kurma görevi verilmemesi için ülkede gerilimi tırmandıracak adımlar atılacağı vurgulandı.
"Taleplerimiz yerine getirilinceye kadar sivil itaatsizliğe devam edeceğiz"
Bu adımın ülkedeki sivil toplum hareketleriyle ortaklaşa atıldığına dikkatin çekildiği açıklamada, "Barışçıl devrim sona erdi. Bu sabahtan itibaren tüm yollar, banka, belediye, okul ve telekomünikasyon şirketlerini kapatmaya başlayacağız. Cumhurbaşkanı Avn'ın görevi bırakması ve partilerin olmadığı teknokrat hükümetinin kurulması yönündeki taleplerimiz yerine getirilinceye kadar sivil itaatsizliğe devam edeceğiz." ifadesine yer verildi.
Öte yandan, Li Hakki (Haklarım İçin) Derneği de yaptığı yazılı açıklamayla, barışçıl göstericilere baskı uygulanmaması ve kanunların uygulanması çağrısında bulundu.
Lübnan İç Güvenlik Güçleri'nin, "yolların kapatılmasının kanunlara aykırı olduğu" yönündeki açıklamasının şaşırtıcı olduğuna vurgu yapan derneğin açıklamasında, yolların barışçıl bir şekilde ve kısmi olarak kapatılmasının, Uluslararası Af Örgütü tarafından uluslararası insan hakları standartlarına uygun meşru bir toplanma şekli sayıldığının altı çizildi.
Açıklamada, barışçıl toplanma özgürlüğü hakkına zorunlu haller dışında sınırlama getirilemeyeceği de kaydedildi.
Lübnan Cumhurbaşkanlığının, "hükümeti kurmakla görevlendirecek kişinin belirlenmesi için istişare görüşmelerinin pazartesi günü başlanacağı" yönündeki dünkü açıklamasının ardından ülkedeki gösteriler yeniden alevlendi.
Güçlü Lübnan, Hizbullah ve Emel Hareketi ile Müstakbel Hareketinin lideri Saad el-Hariri, daha önce başbakanlık için iş adamı Semir el-Hatib'e destek vermişti.
Lübnan'da hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim'de başlayan protestolar, kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayılmıştı.
