Her yıl 8 Mart tarihinde tüm dünyada kutlanan Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarına dair büyük etkinliklere ev sahipliği yaparak dünya genelinde dikkat çekiyor. Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, “Dünyaya kadınların gözlerinden bakabilseydik, dünya daha güzel bir yer olacağını ifade ederek, umut dolu bir kutlama mesajı verdi;
‘‘Yeni bir hayat, yeni bir doğum, yeni bir insan…
Yeninin olduğu her yerde mutlaka bir kadın vardır.
Kadın denizin dibindeki inci, parlaklığıyla gözleri alan yakuttur.
Dünyaya kadınların gözlerinden bakabilseydik, dünya daha güzel bir yer olurdu. Onlar hayatımızın en özel varlıkları... Kimi annemiz, kimi hayatımızın en büyük aşkı, kimi arkadaşımız, kimi ise göz bebeği kızımız...
Çoğu zaman değil, her zaman gözün nuru, hayatın can damarıdır.’’
Tüm dünyada tartışılan kadın kimliği, ülkemizde ırksal, kültürel, etnik, dini ve benzeri farklılıkları içerisinde algılanmakta ve bu farklılıkları ile gerek sosyal gerek siyasal hayatımızı zenginleştirmektedir. Osmanlıdan günümüze bu çeşitlilik ve kimlik zenginliğini yaşayan ülkemizdeki kadınlar, erkeklerle birlikte sosyokültürel ve dahi siyasal tarihimizin inşa ve ihyasında büyük roller üstlenmişlerdir. Unutulmamalıdır ki, İstiklal savaşının Nene Hatun’u, Halide Edip Adıvar’ı, Halime Çavuş’u, bizim kadınlarımızdır. Tarih bu konuda bize şöyle seslenir; Kadının müdahil olmadığı, kafasında yer bulmadığı, hiçbir sosyokültürel ve siyasal hareket başarıyı yakalayamaz.
Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan küresel bir gündür. Aynı zamanda dünya çapında cinsiyet eşitsizliğine karşı harekete geçmenin amaçlandığı Dünya Kadınlar Günü'nde; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” sözü de bir kez daha bizlere bu gününün önemini hatırlıyor.
Ve kadınlara verdiği değeri şu sözleriyle vurguluyor “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
Haklarından vazgeçmeyen, inancını ve kendine güvenini asla kaybetmeyen güçlü kadınlardan alınan ilhamla dünya daha güzel bir yer haline gelecektir. Çünkü kadın iyileştirerek dokunur hayata. Bir kadının dokunuşuyla bin hayat bulur alem.
Ve son olarak, bize esin kaynağı olmayı sürdüren, dünyanın her yerindeki, kadınlara ve kız çocuklarına şöyle seslenmek istiyorum; Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun!
