Güncel - Yaşam 21.10.2023 13:56

Çocuk yaşta başına geçtiği ocakta yarım asırdır demire şekil veriyor

Zonguldak'ta ilkokulu bitirdikten sonra demir ustasının yanında çırak olarak mesleğe başlayan İsmail Oktay, 53 yıldır kazma, balta ve kürek gibi aletler üretiyor.
Çocuk yaşta başına geçtiği ocakta yarım asırdır demire şekil veriyor

Zonguldak'ta demir ustası İsmail Oktay, 53 yıl önce başladığı mesleğini gelişen teknolojiye ve azalan ilgiye rağmen yaşatmaya çalışıyor.

Karadeniz Ereğli ilçesinde yaşayan, 3 çocuk, 7 torun sahibi Oktay, 12 yaşındayken köyünden meslek sahibi olabilmek için geldiği kent merkezindeki demirci atölyesinde ateş ve tokmakla demire şekil vermeyi öğrendi.

Askerden döndükten sonra mesleğini sürdürmeye karar veren Oktay, zamanla kendini geliştirerek işinde ustalaştı ve iş yerini açtı.

67 yaşındaki Oktay, çıraklık yıllarında öğrendiği usulle ocakta ısıttığı demiri örs üzerinde döverek kazma, balta ve kürek gibi aletler üretiyor.

Emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden Oktay, müşterilerine ilk günkü heyecanla hizmet veriyor.

Oktay, teknolojinin gelişmesiyle eskisi gibi rağbet olmasa da gücü yettiği sürece mesleğini yapmak istiyor.

"Metal işleri içinde en zor zanaat demircilik"

İsmail Oktay,  aradan geçen yıllarda ürettiği aletlere talep azalmasına rağmen demire şekil vermekten vazgeçmediğini söyledi.

Başladığı yıllarda demirciliğin gözde bir meslek olduğunu belirten Oktay, bu işten kazandığı parayla geçimini sağladığını, çocuklarını okutup meslek sahibi yaptığını anlattı.

Oktay, metal işleri içinde en zor zanaatın demircilik olduğunu dile getirerek, "Çırak olarak başladığım günden bu yana sıcak demirciliğe aynı şevkle devam ediyorum. Eskiden demirciliğe yoğun talep olduğu gibi ilçemizde 5-6 demirci ustası vardı. Hepsi de bu meslekten ekmek parasını kazandı. Zamanla çoğu vefat etti, kimisi de başka şehirlere göç etti. En son demirci ustası ben kaldım." diye konuştu.

Askerden geldikten sonra kendi iş yerini açma imkanı bulduğunu aktaran Oktay, "Eskiden şimdiye nazaran daha fazla iş vardı ve müşteri kitlemiz çoktu. Dükkanda 8-9 arkadaşımla çalışıyorduk. İlk olarak pulluk imalatı yapmaya başladık. Bu ürünleri köyde tarım yapanlara satıyorduk. Eskiden öküz arabalarının tekerleklerine çivi keserdik. O yıllarda ustam, 'Boş durma, git çivi kes. Tavında çivi kesersen demirci olursun. Tavında çivi kesemezsen demirci olamazsın.' derdi. Biz de usta olabilmek için gün boyu çivi keserdik. O günden bugünlere geldik." ifadelerini kullandı.

"Bir ürünü elde yaptığımız için işimiz daha zor"

Demirciliğin teknoloji karşısında direndiğine değinen Oktay, şöyle devam etti:

"Teknolojinin gelişmesi ve köylerimizde ziraatla uğraşanların büyük şehirlere göç etmesi sonucunda mesleğimiz bitme noktasına geldi hatta bitti diyebiliriz. Şu an artık presler var, demiri gramına göre ölçüyor ve 150 tonluk presin altında istenilen bir ürüne dönüştürebiliyor. Biz şu an bir ürünü elde yaptığımız için işimiz daha zor. Zor ve pahalı olduğu için de kimse bunu istemiyor.

Bugün bir ustanın yevmiyesi 500-1000 lira arasında değişiyor. Bir keser 80-100 lira arasında olduğu için bu ürünleri artık maliyet açısından tercih eden de olmuyor."