Türkiye - Gündem Kaynak: Hibya Haber Ajansı 31.07.2024 15:00 Güncelleme: 31.07.2024 15:20

Çelik: İsrail hükümeti, bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde açıklama yaptı. Çelik, "İsrail hükümeti, bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir." dedi.
Çelik: İsrail hükümeti, bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir

Çelik’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Dün Lübnan’a yapılan saldırı, bugün gerçekleştirilen saldırı net bir şeyi ortaya koyuyor ki, katliamcı ve soykırımcı şebeke bundan sonra zulümlerini artırarak devam edecektir.

Amerikan Kongresinde sorgulanması gereken Netanyahu, ayakta alkışlanmıştı. Oradaki her alkışın bu zulme destek vermek anlamına geleceğini söylemiştik. Oradaki her alkış, bugünkü bu suikasta verilen destek olarak ortaya çıkmıştır.

Bu acı gün, aslında Filistin davası ve burada yapılan zulümler karşısında insanlığın ne kadar çaresiz kalması bakımından da acı bir görüntüdür. Netanyahu, 7 Ekim olayları olduktan sonra bir açıklama yapmıştı: ‘Bölgedeki bütün sınırlar değişecek’ demişti.

Aslında Netanyahu’nun 7 Ekim olaylarını, bölgede daha yayılmacı ve savaşı yayacak bir politika için kullanmaya başlayacağının ilk işaretini orada görmüştük. Bölgede sınırlar değişecek diyen Netanyahu, daha sonra ‘Devir koridorunu kuracağız’ dedi. Devir koridorunun ne olduğuna bakanlar, birçok ülkeyi ilgilendiren bir siyasi projenin Netanyahu tarafından dini referanslarla istismar edilerek kullanıldığını gördü.

Cumhurbaşkanımız, ilk andan itibaren Netanyahu’nun ve katliamcı, soykırımcı ekibinin saldırgan bir siyaset peşinde koştuğunu ve bunun ülkemiz dahil bölge ülkelerinin hepsinin milli güvenliğini tehdit eden sonuçlara ulaşacağını söylemişti. 7 Ekim’den bu yana görüldü ki Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar, teker teker gerçekleşmiş, ortaya çıkmıştır. Uluslararası toplumun kayıtsızlığı bu noktaya getirmiştir.

Maalesef Batı toplumu, barış için bir inisiyatif koymak yerine Filistin Devleti’ni tanıyanlar ve destekleyenler hariç oraya savaş gemisi göndermeyi tercih etti.

Bugün bu suikasttan sonra İsrailli bakanların yaptığı açıklamalara baktığımızda suikastı daha da öteye taşıyacak birtakım organizasyonlar içerisinde olduklarını görüyoruz.

Eğer gelen ilk bilgiler doğruysa başka bir devletin topraklarından Tahran’a füze atılarak bu suikast, alçak eylem gerçekleştirilmişse İsrail’in bütün bölgede suikastlar ve istikrarsızlaştırıcı eylemler yapacak bir organizasyon ağı içerisinde olduğu görülmektedir.

Dünya barışının kilidi, Orta Doğu barışıdır. Orta Doğu barışının kilidi de Filistin barışıdır. Bu denklemi, Netanyahu’nun soykırımcı kabinesi tersine çevirmektedir. Filistin barışını yok edecek şekilde oraya dair bütün umutları ve zeminleri yok edecek şekilde bir katliam ve soykırım siyaseti güderken aynı zamanda Orta Doğu barışını sabote etmeye çalışmaktadırlar. Bu da dünya barışının sabote edilmesi anlamına gelecektir.

Bugün artık yeni bir güne geçilmiştir. Şimdiye kadar bölge ülkelerinden yapılan açıklamalara karşılık veririz diyen İsrail, bugün gerçekleştirdiği bu suikastla beraber bir bölge savaşı istediğinin ilk tetiğini çekmiştir. Bu artık yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir. İsrail hükümeti, bütün bölgedeki ülkelerin milli güvenliğini tehdit etmektedir.

Bugün mesele, İsrail’in korunması meselesi değildir. Bölge halklarının ve bölgedeki devletlerin İsrail’den nasıl korunacağı esas meseledir. Tehdit oluşturan Netanyahu hükümetinin saldırganlığıdır.

Bugün artık yeni bir faza, zemine geçilmiştir. Filistin ve Gazze’deki katliam ve soykırımlardan sonra bütün bölgeye dönük olarak bir saldırı silsilesi gerçekleştireceğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu eylemi en güçlü şekilde lanetliyoruz.

İlk gelen bilgilere göre bunun başka bir ülkeden atılan füzeyle gerçekleştiği söyleniyor.

ABD’den yapılan ilk açıklamanın bu eylemi lanetlemek olması gerekirken ‘İsrail’i korumaya hazırız’ gibisinden bir açıklama yapılması, Netanyahu’yu daha çok teşvik etmekten ve daha çok kan dökülmesine yol açmaktan başka herhangi bir işe yaramaz.

Barış için uğraşan birine bu suikastı düzenleyerek Siyonist şebekenin verdiği mesaj, barış isteyenleri öldürmek, barış isteyenlere karşı suikast gerçekleştirmek şeklindedir.

İsmail Haniye, bütün İslam dünyasının şehididir. Bütün İslam dünyası için şehittir. Aynı zamanda da bütün insanlık için bu katliam şebekesi karşısında insan onurunu, haysiyetini ve insani değerleri koruyan bir liderlik etmiştir."