Vakıf Katılım web
Röportaj 30.01.2023 07:00 Güncelleme: 29.01.2023 22:06

Canik, faaliyete başlamak için geri sayımda:  ABD'DE TÜRK SİLAH FABRİKASI

 Canik markasıyla dünyanın önde gelen ateşli silah üreticilerinden olan Samsun Yurt Savunma, ABD'de bu yıl faaliyete başlayacak fabrikayla yurt dışı pazarlara ilişkin hedeflerini büyütmeyi hedefliyor.
Canik, faaliyete başlamak için geri sayımda:  ABD'DE TÜRK SİLAH FABRİKASI

Gülay YÜCEL

Samsun Yurt Savunma Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SYS), devlet öncülüğünde başlatılan Doğu Karadeniz Silah Projesi’nin Samsun ayağının temsilcisi olarak 1998 yılında kuruldu.

Aradan geçen 24 yılda SYS; CANİK markasıyla silah, silah aksesuarları, silah sistem tasarımı ve üretimi konusunda Türk savunma sanayinin önemli kuruluşlarından biri haline geldi.

Özel şirket bazında silah üreten en büyük silah şirketi Canik; Türkiye’nin kalifiye olmuş tek ve en büyük kalibre makineli tüfeği olan CANiK M2 QCB’nin 750 adetlik teslimatı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir seferde teslim edilen en yüksek adet 12.7mm makineli tüfek olarak da tarihe geçti.

Bu başarının arkasındaki şüphesiz en önemli isim Samsun Yurt Savunma Genel Müdürü Utku Aral.

Aral'la İstanbul'daki merkez ofislerinde yeni yatırımlarını ve hedeflerini konuştuk.

'Yeni bir rekora imza attık'

CANiK olarak muazzam bir çalışma ile Türkiye’nin tek ve en büyük kalibre makineli tüfeğini geliştirdiklerini ifade ederek söz başlayan Aral, "Üç yıllık bu dönemde 160 milyon liralık Ar-Ge ve 440 milyon liranın üzerinde endüstriyelleşme yatırımıyla hayata geçirdiğimiz uçaksavarımız CANiK M2 QCB’yi TSK ve İçişleri Bakanlığımızın hizmetine sunduğumuz için onur duyuyoruz." dedi.

Buzlanma ve kirlenme testlerini dünyada başarı ile tamamlayan tek silahın CANiK M2 QCB olduğuna dikkati çeken Aral, "Ayrıca, resmi olarak 20.000 namlu atım ömrü ile dünya rekoru kırdık ve 12.7x99 mm Ağır Makineli Tüfekler için hazırlanmış dünyanın en zor kalifikasyon testini tekrarsız sıfır hata ile tamamladık. Ağustos 2022’de elde ettiğimiz kalifikasyon başarımızın ardından şimdi de yeni bir rekora imza attık ve toplamda 750 adet uçaksavarı (CANiK M2 QCB) ordumuzun envanterine tek seferde kazandırdık. Cumhuriyet tarihinde ve hatta bu kalibrede bir silahın tek seferde 750 adet bir rakamla teslim edilmesi neredeyse görülmemiş bir başarıdır. Bize güvenerek, bu görevi veren Savunma Sanayii Başkanlığımıza teşekkürü borç biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘2 yıllık kapasitemizi doldurduk’

CANiK’in global pazara yönelik hedeflerine de hız kesmeden devam ettiğini belirten Aral, “Dünyanın dört kıtasında 69 ülkeye ihracat gerçekleştiren CANiK markamız ile Türkiye ekonomisinin kalkınmışlık seviyesini daha ileri noktalara taşımaya yönelik katkı sunmaya devam ediyoruz. Şu anda kadar CANiK, M2 QCB uçaksavarı için 3.500 adet onaylanmış siparişi bulunuyor. 3.500 adetlik siparişin tamamı yurt dışındaki dost ve müttefik ülkelerin kolluk kuvvetlerine teslim edeceğiz.” diye konuştu. 

“Her 3 ayda, 6 ayda bir yeni projeler açıklanacak”

Global pazardan söz ederken Türkiye savunma sanayinin şu an herhangi bir konuda neredeyse hiçbir şekilde dışa bağımlılığının kalmadığının da vurgulanması gerektiğini söyleyen Aral, bazı şeyleri dışarıdan almalarında en önemli etkenin maliyet olduğunu söyledi.

Aral, “Sıkışırsak bunu içeride yaptırırız. 3 lira fazla veririz ama yine yaparız. Şu an bakıyorum bir engel de yok, aynı ürün 4-5 ülkede satılıyor. O zaman kaliteli ve ucuz varsa oradan alıyoruz, bu bize bir zarar getirmez. Ama çok kritik konuları içeriye alıyoruz. Zaten, bundan sonraki süreçte göreceksiniz 4-5 sene içerisinde, -yabancı ülkelerin 3-4 sene sürer dedikleri- çok daha fazla yeni proje, her 3 ayda, 6 ayda bir açıklanacak.” ifadelerini kullandı.

Bütün bunları başarabilmenin Türkiye’nin bütün savunma sanayi üreticilerine sunduğu çok büyük imkanlarla mümkün olabildiğine dikkati çeken Aral, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye savunma sanayinde doğru bir konumda duruyor. Hem jeopolitik olarak hem de ülkenin son 20 yılda almış olduğu kararlarla çok doğru bir şekilde bizleri yönlendiriyor. İzin süreçlerimiz çok hızlı bir şekilde ilerliyor, müşterilerimize karşı çok hızlı bir şekilde cevap verebiliyoruz. Ve atılan her adımda devlet, Milli Savunma Bakanlığımız olsun, ilgili Savunma Sanayi Başkanlığımız olsun bizlere tam destek veriyorlar, bu çok önemli.”

‘Gerçek anlamda global, yüzde yüz Türk sermayesi’

“Samsun Yurt Savunma artık global bir şirket, CANİK de Türkiye’nin önemli bir markası” ifadelerinin özellikle son dönemde yaygın olarak kullanıldığını söylememiz üzerine Utku Aral, “Biz çok uluslu global bir savunma şirketiyiz ve yüzde yüz Türk sermayesiyiz. Bu çok önemli ve bunun da algılanması lazım. Gerçek anlamda globaliz. Şirketimizde yabancılar çalışıyor ama günün sonunda tüm katma değer Türkiye’nindir.

Marka meselesinde de CANİK yurt dışında, özellikle de ABD’de tanınan ve bilinen bir isim, marka. ABD’de herhangi bir yerde, herhangi bir mağazaya girin, ‘CANİK var mı deyin?’ mesela, CANİK ile ilgili oradaki ABD’li vatandaşın konuşmasını dinleyin neler söylüyor? İnsanlar tanıyor, biliyor, hatta almak için sıraya giriyor. Adını yazdırıyor, parasını veriyor 3 ay, 4 ay bekleyen insanlar var bu çok güzel bir şey.” şeklinde konuştu.

‘ABD'deki ihaleler için engel kalmayacak’

Yurt dışı yatırımlarına da değinen Aral, tabanca ihracatında 2022 yıl sonu rakamları itibariyle yaklaşık 240 bin adeti bulduklarını, bu rakamın büyük çoğunluğunun da Amerika’ya olduğuna dikkati çekti.

Buradan yola çıkarak, Dünya’da da ABD pazarının sadece Canik için değil, dünyadaki önde gelen bütün silah üreticileri için en büyük pazar olduğunu vurgulayan Utku Aral, şunları kaydetti:

"ABD sivil pazarı, dünyada hiçbir ordunun veya kolluk kuvvetin alamayacağı kadar yüksek adette pazar payına sahip. Bu yüzden ABD bizim için çok değerli bir pazar ve ABD'de bulunan geniş kullanıcı portföyü de bizim için çok değerli. Portföy içerisinde her türlü kullanıcı mevcut. Bunlar taktik, spor, ev ve kişisel güvenlik amaçlı kullanıcılar. Mesela dinamik parkur atıcılığı, fabrikasyon üretimde 9 milimetre olarak yakın zamanda olimpik bir branş olacak. Ayrıca gelecekte, 2018 yılında performans ve fiyat puanlamasında kazandığımız ama ABD üretimi olmamamız sebebiyle kaybettiğimiz ABD Gümrük ve Sınır Güvenliği gibi ABD'nin büyük ihalelerini kaybetmeyeceğiz. Florida'daki fabrikamızla böyle bir durumun tekrar yaşanmamasını sağlamış olacağız. Ayrıca gelecekte 12.7, 20 ve 30 milimetre gibi Avrupa kıtasında üretmekte olduğumuz ürünlerin ABD'de de üretilme imkânı sağlanmış olacaktır."

"Türkiye'de yaptıklarımızı ABD'de yapacağız"

Artık bitirme aşamasına geldikleri ABD'deki yatırımlarına ilişkin olarak da, entegre bir tesis yatırımı olması dolayısıyla bu yatırımın firma için çok önemli olduğunu dile getiren Aral, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu projemizle bugün Türkiye'de ne yapıyorsak birebir aynısını ABD'de yapabiliyor olacağız. Bunun paralelinde 2022 yılı başında İngiliz top üreticisi AEI Systems firmasını satın alma hususu çok önemli bir projedir. AEI Systems alımı ile firmamızın uzun zamandır planladığı orta kalibre yani 20 ve 30 milimetre topların üretimi hedefine ulaşmış oldu. Alım için görüşmelerimiz 2019 yılında başladı ama pandemi dolasıyla 2 sene gecikti. Bilindiği üzere İngiltere'de pandemi çok ağır yaşandığı için denetim sürecini yürütmekte zorlandık. Geldiğimiz noktada sürecin tamamlanması için İngiltere'nin izni süreci var. Bu yatırım ile orta kalibre alanına girmemiz yanında, Unirobotics şirketimizde gerçekleştirdiğimiz uzaktan kumandalı ve stabilize sistemlerin silah portföyünü de geliştirmiş olacağız. Her zaman olduğu gibi yine hedefimiz ihracat pazarları olacak."

---

‘Ham madde ve parçalar Türkiye'den’

"Fabrikada, 2023 yılında toplam aylık kapasite ilk etapta 8 bin, daha sonra kademeli şekilde aylık 15 bine çıkacak şekilde planlama yapıldı. Makine parkuru buna göre seçildi. Üretimde, 3 vardiya 24 saatlik çalışma temposuna ulaşıldığında, aylık 25 bin adetlik kapasiteye ulaşmış olacağız. Bu fabrikada sadece mikro kompakt dediğimiz ABD'ye ithalatı mümkün olmayan ve ABD'de üretilmesi gereken ürünler olacak. Ürünlerin ABD yapımı olması için gerekli ABD yapımı parçaların haricindeki tüm ham madde ve parçalar Türkiye'den temin edilecek."

‘Canik Akademi‘

Sıkça konuşulan ve ruhsatı 27 Aralık’ta onaylanan Canik Akademi’ye ilişkin olarak da, yeni yapılanmasına, inşaatına başlamaları için engel kalmadığı söyleyen Aral, “O süreç başladı. Akademi şu an eğitimlerini vermeye devam ediyor. O yüzden ciddi bir isim de oluştu. Ama tabii tesisin olması lazım. Tesis olmazsa olmaz. Bizim o farkı Türkiye’de yaratmamız lazım. Örneğin bir arabayı kullanmak için ehliyet alıyorsunuz, bunun için sağlık testlerinden geçiyorsunuz. Bu silah ruhsatı için de geçerli. Gözünüz görüyor mu, kulağınız duyuyor mu, kolunuz kalkıyor mu?

Ama bir taraftan da direksiyona geçiyorsunuz, yanınızda bir öğretmen var ama siz arabayı kullanıyorsunuz. Güvenlik için ehliyet kemerinizi taktınız mı, dikiz aynalarına baktınız mı, sinyal verdiniz mi gibi şeylere bakılıyor. Bu da onun gibi bir şey.

Şimdi silah veriyorsunuz, eğitim yok. En azından güvenli silah kullanmanın eğitimi olmak zorunda. İşimizi zorlaştırıyor ama, doğrusu bu. Bunu sadece tabanca için de yapmayacaklar. Bütün silahlarda yapılacak.

Sizin kontrol alanınızın dışına çıkan bir tehdit var orada. Bugün Türkiye’deki poligonlara gitseniz gerçekten kalitesiz, çirkin ortamlar. Çoluğunuzla, çocuğunuzla gitmeyi arzu etmeyeceğiniz yerler. Saha bunlara bırakılmamalı. Standartlarının belirlenmesi, yükseltilmesi lazım.

‘Eğitim önemli’

İçişleri Bakanlığı üzerine çalışıyor. Her şeyde bir zorluk zaten var. Bir gün de bunun için eğitim alınabilir. Silah nasıl tutulur, bu silah nasıl dolar, nasıl boşalır, tetik neye çekilir neye çekilmez? Bu bir eğitimdir.

O yüzden biz bunun taraftarıyız ve bunların düzgün yerlerde yapılabildiğini göstereceğiz. Gidip de bu adam havaya ateş etmesin. Hedefler konsun, gerçekten amacına göre kullanılsın. O imkanları vermek lazım. Amerika’da bu var. Her yerde düzgün tesisler, millet çoluğuyla çocuğuyla gidiyor. Kademeli bir şekilde eğitimler alıyor. Sizin devam etmek istiyorsanız eğitimin sonu yok.

‘Atış takımı olan tek firmayız’

Bu nedenle akademi, hem bilinçlendirme hem de sosyal sorumluluk gibi. Yarın öbür gün bizim silahlarla olan branşlar olimpiyata girecek. Şu an Türkiye’de silah fabrikası olup da atış takımı olan tek firmayız. Hem Avrupa hem de Amerika’da. Amerika, Avrupa ve Türkiye şampiyonuyuz. Bizim yetiştirdiğimiz sporcular bunları yapıyor.”