Halkbank web
Ekonomi Kaynak: Ekonomi Servisi 25.04.2024 12:40

Çalışanlarını mutlu etmek isteyen şirketlere öğüt

Müdür çatısı altında genel olarak orta düzey yöneticilerin özellikle pandeminin ardından değişen iş hayatıyla birlikte daha fazla stres yaşamaya başladığını söyleyen yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees'in CEO'su Melis Abacıoğlu, "Bu durum müdürlerin yönettiği departmanlardaki çalışanları da olumsuz etkiliyor. Öyle ki globalde yapılan araştırmalara göre çalışanların yüzde 69'u müdürleri ile eşlerinin kendileri üzerinde aynı etkiye sahip olduğunu belirtiyor. Bu nedenle eğer bir şirket çalışanlarını mutlu etmek istiyorsa müdürlerinin mutluluğuna önem vermeli" dedi.
Çalışanlarını mutlu etmek isteyen şirketlere öğüt

Çalışanların sosyal ve iş hayatlarında kendilerini daha iyi hissetmelerine odaklanan çalışan esenliği, şirketlerin öncelikli gündemleri arasında yer alıyor. Dünya genelinde çalışan esenliği pazarı 60 milyar dolara ulaşırken globalde yapılan çeşitli araştırmalar da neredeyse her iki çalışandan birinin ücret ve kapsamlı yan hakların hemen ardından esenlik talep ettiğini gösteriyor. Diğer taraftan çalışanların giderek artan stresi ve özellikle Z kuşağının refah seviyesinin diğer kuşaklara göre daha düşük çıkması da şirketlerin esenlik faaliyetlerini artırmasını sağlıyor. Ancak çalışanlarının esenliğine odaklanan şirketler, müdür çatısı altında genel olarak orta düzey yöneticilerinin esenliğini yeteri kadar dikkate almadıkları takdirde bu durum yalnızca o yöneticiyi değil, ona bağlı çalışanların modunu da olumsuz etkiliyor. 100’den fazla ülkedeki 250 bini aşkın çalışana ulaşan yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees’in CEO’su Melis Abacıoğlu, müdürlerin yaşadığı mutsuzluğa ve bu durumun şirketlere olan etkilerine dikkat çekerek, çözüm önerilerini paylaştı. 

“Müdür mutluysa çalışan da mutlu”

Abacıoğlu, müdürlerin çalışanlar üzerindeki etkilerini şu sözlerle anlattı; “UKG'deki İşgücü Enstitüsü’nün 10 ülkede 3.400 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre çalışanların yüzde 69’u, yöneticileri ile eşlerinin kendileri üzerinde aynı etkiye sahip olduğunu belirtiyor. Her iki kişiden biri de müdürlerinin doktorlarıyla aynı etkiye sahip olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleştirilen bu araştırmanın ardından biz de Wellbees olarak kendi verilerimizi analiz ettik ve benzer bir sonuç elde ettik. Bunu bir örnekle anlatırsak; tüm çalışanlarının mod ortalaması 5 üzerinden 4 olan şirkette bir departman yöneticisinin modu 3 ise o departmandaki çalışanların mod ortalaması, müdürün modu gibi 3 civarında çıkıyor. Yani şirketin genel mod ortalamasının altındalar, daha mutsuzlar. Buradan yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Eğer bir şirket çalışanlarını mutlu etmek istiyorsa müdürlerin mutluluğuna önem vermeli.”

“Yılın ilk ve son çeyreğinde mutsuzluk artıyor”

Müdürlerin mutsuz olmalarındaki en büyük nedenin üst kademe ile çalışanlar arasında kendilerini sıkışmış hissetmeleri olduğunu söyleyen Abacıoğlu, “Özellikle pandemiden sonra iş hayatında yaşanan köklü değişiklikler müdürlerin üzerindeki baskıyı daha fazla artırdı. Çünkü üst kademe, müdürlerin kendi ekiplerini bu değişim sürecine adapte etmelerini istiyor. Sektöre ve yapılan işe göre değişmekle birlikte dünya genelindeki ekonomik konjonktür de müdür ve diğer orta düzey yöneticilerin üzerindeki ciro baskısını artırıyor. Daha düşük bütçelerle daha iyi sonuçlar talep ediliyor. Çalışanlar ise müdürlerinden kendilerini daha iyi anlamasını, daha fazla esenlik sağlamasını istiyor. Dolayısıyla hem üst hem de alt kademenin arasında sıkışan müdürler kendilerini mutsuz ve çaresiz hissediyor. Wellbees olarak yaptığımız araştırmada özellikle yılın son çeyreği ve ilk çeyreğinde bu mutsuzluğun daha da arttığını gördük. Bu da yıl sonu hedefleri, performans değerlendirmeleri ve yeni yıldaki ücret artışları gibi konuların müdürler üzerindeki stresi artırdığına işaret ediyor” dedi.

“İlk kez müdür olanlar boşluğa düşüyor”

Müdür ve diğer orta düzey yöneticilerinin esenliğini artırmak için eğitim planlaması yapılması gerektiğini ifade eden Abacıoğlu şöyle devam etti; “Özellikle ilk kez müdür olan yöneticiler büyük bir boşluğun içine düşüyor. ‘Müdür olunca ne yapmalı, nasıl bir sistem uygulamalı, şirket içi dengeleri nasıl sağlamalı’ soruları arasında kaybolabiliyorlar. Öncelikle bu konuları kapsayan bir eğitim, müdürlerin kendilerini çok daha rahat ve güvende hissetmelerini sağlar. Ayrıca ilk kez müdür olan veya bu görevi uzun süredir sürdüren müdürler fark etmeksizin İK birimlerinin müdürlere özel esenlik çalışmaları geliştirmesi gerekiyor. Üst yönetimin beklentisi ve ekiplerin beklentileri arasındaki hassas dengeyi gözeten müdürlerin duygusal ve bilişsel dünyalarındaki zorlukları, tükenmişlik hislerini, karmaşıklığı gidermeye odaklı çalışmalar bu noktada öne çıkıyor. Dolayısıyla müdürlerin yalnızca yöneticilik becerileri değil, duygusal zeka becerileri de desteklenmeli.  Aslında tüm bu çalışmalar İK’nın da işini kolaylaştıran ve verimi artıran bir süreç. Bin çalışanı, on yöneticisi olan bir şirket düşünelim. Bu şirket yöneticilerine eğitim verir, onların esenliğine odaklanırsa çalışanların tamamının esenliği otomatik olarak yükselecek. Tabii bunu yaparken çalışan esenliğine yönelik çalışmaların da yapılması çok önemli. Çünkü esenlik uygulamaları her kademeden çalışanın mutluluğunu ve verimini artırıyor. Burada önemli olan farklı eğitimler ve diğer esenlik çalışmalarını sunabilmek.”