İngiltere, Almanya, Fransa ve Amerika hükümetleri Pazartesi günü vatandaşlarına seyahat uyarıları yayınlayarak Lübnan 'ı terk etmeleri ya da oraya seyahat etmekten kaçınmaları çağrısında bulunurken, İsrail'i Golan Tepeleri'ndeki ölümcül roket saldırısına karşılık olarak Beyrut'u vurmaktan caydırmak için hummalı bir diplomatik çaba sürüyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy olayların “hızla geliştiğini” ve İngiliz vatandaşlarına “Lübnan'ı terk etmeleri ve ülkeye seyahat etmemeleri” tavsiyesinde bulunduklarını söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı seyahat rehberinde, bölgedeki olayların “küçük bir uyarı” ile tırmanabileceği ve Lübnan dışındaki ticari rotaların ciddi şekilde kesintiye uğrayabileceği uyarısında bulundu. “FCDO'nun [Foreign, Commonwealth and Development Office] acil bir durumda sizi tahliye edebileceğine güvenmeyin” diye ekledi.
Beyrut'taki ABD büyükelçiliğinin konsolosluk işlerinden sorumlu sekreter yardımcısı Rena Bitter, X'te yayınladığı bir video ile Lübnan'daki Amerikalılara “bir kriz eylem planı oluşturmalarını ve kriz başlamadan önce ülkeyi terk etmelerini” söyledi.
Beyrut'un uluslararası havalimanına ve havalimanından bazı uçuşlar bu hafta iptal edildi ve Ürdün'ün Royal Jordanian havayolu şirketi, Pazartesi günü en az Salı gününe kadar uçuşları askıya alan son şirket oldu.
Washington, İsrail işgali altındaki Golan'da hafta sonu 12 gencin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından İsrail ile İran destekli Lübnanlı grup Hizbullah arasında tam anlamıyla bir savaş çıkmasını engellemek için yarışıyor. İsrail ve ABD roket saldırısından Hizbullah'ı sorumlu tuttu, ancak Hizbullah saldırının sorumluluğunu reddetti.
ABD'nin yüksek hızda yürüttüğü diplomasiyi İsrail'in tepkisini sınırlandırmaya odakladığı ve yoğun nüfuslu Beyrut'u, Hizbullah'ın merkezini oluşturan şehrin güney banliyölerini ya da havaalanları ve köprüler gibi kilit altyapıları hedef almamaya çağırdığı bildiriliyor.
