Röportaj 17.12.2023 10:00 Güncelleme: 18.12.2023 10:57

​ABD'ye rest: ZEKAMIZLA ALAY ETMEYİN

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, terör örgütü PKK/YPG ile tatbikat yapan ABD'ye sert tepki göstererek, "Müttefiklerimizin Suriye'de yaptıklarının kabul edilemez olduğunu her ortamda vurguluyoruz. Kimse bizim zekamızla alay etmesin." dedi.
​ABD'ye rest: ZEKAMIZLA ALAY ETMEYİN

Neşe BERBER

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler,  aralarında YeniBirlik Ankara Temsilcisi Neşe Berber'in de bulunduğu medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle 2023 Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı'nda değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

MSB NEŞE

Bakanlık olarak Türkiye'nin huzur ve güvenliği için üstlendikleri görevleri başarıyla yerine getirdikleri yoğun bir yılı geride bırakırken artan şevk ve gayretle yeni yıla hazırlandıklarını söyleyen Güler, "Ortak ve milli meselemiz olan savunma ve güvenliğimize yönelik faaliyetlerimizin takibi, tezlerimizin iyi anlaşılması, bilinmesi, iç ve dış kamuoyuna doğru anlatılması ve dezenformasyona karşı mücadele edilmesi büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

"2 bin 84 terörist etkisiz hale getirilmiştir"

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tehditleri sınırlarımıza dayanmadan, kaynağında bertaraf etmeyi öngören dinamik ve proaktif savunma ve güvenlik stratejimiz çerçevesinde, terörle mücadelesini başarıyla sürdürmektedir. İcra ettiğimiz operasyonlarla, bölücü terör örgütü yurt içinde bitme noktasına gelirken, sınır ötesinden ülkemize yönelik saldırılar da bertaraf edilmiş, sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridoru da parçalanmıştır.

Bu kapsamda, 1 Ocak’tan bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil; 2 bin 84 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Özellikle, son 4 ayda icra ettiğimiz Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik bir kısmında karadan ateş destek vasıtalarının da kullanıldığı etkili ve kapsamlı hava operasyonları ile toplam 1110 hedef imha edilmiş, 820 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Böylece teröristlere ağır bir darbe indirilerek kararlılığımız gösterilmiştir.

"122 terörist teslim olmuştur"

Yine, kararlı operasyonlarımız neticesinde teslim olmalar artmış, yıl içerisinde 122 terörist teslim olmuştur.

"Kim nasıl destek verirse versin, tek hedefimiz teröristler"

PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ’ın Suriye ve Irak’taki tüm unsurları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimizdir. Kim, nasıl destek verirse versin, ne şekilde eğitirse eğitsin tek hedefimizin teröristler olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. 

"Şehirlerimizde terör, artık bir gündem olmaktan çıkmıştır"

Diğer yandan terörle mücadelede elde edilen kazanımların, yıllarca terörden muzdarip olan bölgedeki vatandaşlarımız tarafından da büyük bir memnuniyetle desteklendiğini müşahede ettiğimizi belirtmek istiyorum. Başta Şırnak ve Hakkâri olmak üzere tarihî ve kültürel zenginlikleri olan şehirlerimizde terör, artık bir gündem olmaktan çıkmıştır.

"Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz"

Suriye’de hayatın normalleşmesine yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerimiz devam etmektedir. Amacımız, Suriye’de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde siyasi bir çözüme ulaşılmasıdır.

Bir kez daha hatırlatmak isterim ki, Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. 

İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar

İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmaları yakından takip ediyoruz. Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tutumumuzu sürdürüyoruz.

"Beklentimiz kalıcı ateşkes ilan edilmesi"

Beklenti ve temennimiz, çatışmaların derhâl sonlandırılarak gecikmeksizin kalıcı ateşkes ilan edilmesi, insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde Gazze’ye ulaştırılması, iki devletli çözüm temelinde, adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin de başlatılmasıdır.

"Toplam 317 Gazzeli kardeşimizi ülkemize getirdik"

Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olamayacağını da her fırsatta dile getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz, hem insani yardım konusunda üzerini düşeni yapmaya hem de kalıcı çözüm için diplomatik girişimlerde bulunmaya devam ediyor.

Yunanistan ile ilişkiler

Yunanistan ile aramızdaki ilişkilerin geliştirilmesinde tarihî bir dönemden geçtiğimize, çözüm odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapıcı bir ilişkinin iki ülkenin de yararına olacağına inanıyoruz.

13 Kasım’da Ankara’da icra edilen Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı, Yunanistan ile ilişkilerimizi daha da geliştirmek için güzel bir fırsat olmuştur.

"Diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz"

İki ülke arasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Tabii, barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken millî menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi ve bu konuda kararlılığımızın tam olduğunu da özellikle vurgulamak isterim.

"Kıbrıs meselesi, ülkemizin en önemli önceliklerinden birisidir"

Kıbrıs konusunda bugüne kadar ortaya konulan çözüm yöntemlerinden bir sonuç alınamamıştır. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde bir an önce çözüme kavuşturulması, ülkemizin en önemli önceliklerinden birisidir.

Ada’da tek ve kesin çözüm; Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Millî meselemiz olan Kıbrıs’ta Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da huzur, güvenlik ve refah için elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

 "Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında her zaman yanındayız"

Kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Can Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında her zaman yanındayız.

"Kafkasya'da huzurun tesisi kapsamlı ve kalıcı bir barış anlaşmasından geçmektedir"

Kafkasya’da güvenlik ve huzurun tesisi Azerbaycan ve Ermenistan arasında kapsamlı ve kalıcı bir barış antlaşmasından geçmektedir. Buna yönelik samimi çabaları destekliyor, bir an evvel olumlu bir şekilde neticelenmesini de arzu ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde alınan iki ülke arasında bazı somut güven artırıcı adımların atılması kararından memnuniyet duyuyoruz.

"Üçlü Savunma Bakanları 10’uncu Toplantısı’nı da gerçekleştirdik"

Diğer yandan, 27 Kasım’da Bakü’de Azerbaycan ve Gürcistan ile askerî ve güvenlik konuları dâhil olmak üzere geniş bir yelpazede, üç ülkenin de ortak yarar ve beklentilerine hizmet eden Üçlü Savunma Bakanları 10’uncu Toplantısı’nı da gerçekleştirdik. Bölge istikrarı için çabalarımız çok yönlü olarak sürecektir.

"Libya ile son yıllardaki iş birliğimiz artarak devam etmektedir"

Tarihî dostluk ve kardeşlik bağlarımız bulunan Libya ile son yıllardaki iş birliğimiz artarak devam etmektedir. Bu kapsamda askerî eğitim, yardım, iş birliği ve danışmanlık faaliyetleriyle Libyalı kardeşlerimize destek sağlıyoruz.

"Tahıl Anlaşması'nın yeniden aktif hale gelmesi için girişimlere devam ediyoruz"

Ukrayna-Rusya arasında devam eden çatışmalara ilişkin Türkiye olarak, ilk günden itibaren, bu krize çözüm bulabilmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini her seviyede ve her platformda dile getiriyoruz. Temennimiz, tüm dünyayı etkileyen bu savaşın bir an önce son bulmasıdır.

Yine, ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle tahıl krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın, yeniden aktif hale gelmesi için de girişimlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz.

"Montrö'yü sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz"

Ayrıca, Karadeniz’de barış ve istikrarın yeniden tesisi, başta kıyıdaş devletler olmak üzere tüm dünya açısından önem arz etmektedir. Türkiye olarak Karadeniz’deki dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz ve uygulamakta da kararlıyız.

Karadeniz’deki mayın tehlikesine karşı ülkemiz öncülüğünde başlatılan “Üçlü Girişim” kapsamında Türkiye, Bulgaristan ve Romanya heyetlerinin yer aldığı Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Toplantısı’nın 3’üncü turunu 22-23 Kasım’da Bakanlığımız ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Ayrıca 11 Ocak 2024 tarihinde üç ülkenin Savunma Bakanlarının katılımı ile İstanbul’da imza töreninin yapılmasını da planlıyoruz.

"Türkiye, İttifak'taki görev ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmektedir"

NATO’nun etkin ve saygın bir üyesi olan Türkiye, İttifak’taki görev ve sorumluklarını da eksiksiz bir şekilde yerine getirmektedir. 2023 yılında Haziran ve Ekim aylarında NATO Savunma Bakanları Toplantılarına katılım sağlayarak İttifak bünyesindeki karar alma süreçlerini beklentilerimiz doğrultusunda şekillendirdik.

Türkiye hem kuvvet katkısında hem de NATO misyon, operasyon ve karargâhlarına katkıda ilk beş ülke arasındadır.

NATO görevleri kapsamında Kosova’daki Barışı Destekleme Harekâtına yüksek seviyede katkılarımızı da sürdürüyoruz. 10 Ekim’de devraldığımız Balkanlar’daki en büyük NATO Misyonu olan NATO Kosova Gücü (KFOR) Komutanlığı görevini şeffaf ve tarafsız şekilde başarıyla yerine getiriyoruz.

KFOR Komutanlığının yanı sıra, bu yıl NATO Mukabele Kuvveti Deniz Unsur Komutanlığı görevini üstlenirken, 3’üncü Kolordumuz da halen NATO Muharip Kolordu Karargâhı görevini yürütmektedir.

Her yıl farklı bir ülkede icra edilen Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Bakanlar Toplantısını 21-23 Kasım tarihlerinde ülkemiz ev sahipliğinde Ankara’da icra ettik. Ayrıca, Hava Kuvvetleri unsurlarımız, NATO Hava Polisliği Görevleri kapsamında 1 Aralık’ta Romanya’da konuşlanmış olup 4 ay süreyle bölgede görev yapacaktır.

"İsveç konusunda ise yapılan yasal değişiklikler tek başına bir anlam ifade etmiyor"

NATO’nun aktif ve yapıcı bir üyesi olmaya devam ediyoruz. Bunu Finlandiya’nın üyeliğinde bir kez daha gösterdik. İsveç konusunda ise yapılan yasal değişiklikler tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bizim için önemli olan somut ve uygulamaya dönük adımlar atılarak taahhütlerin yerine getirilmesidir.

Malumunuz son dönemlerde Avrupa’da, Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim’e yönelik sözde demokrasi ve ifade özgürlüğü adı altında küstah ve iğrenç saldırılar yapılmaktadır. Danimarka, geç de olsa bu durum karşısında kutsal kitaplara karşı “uygunsuz bir şekilde muamele etmeyi” yasaklayan bir yasayı kabul etmiştir. Tüm insanlığın ortak değerlerine, hoşgörü ve barış içerisinde bir arada yaşama kültürüne katkı sağlayan her adım gibi bunu da olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Temennimiz; benzer eylemlerin yaşandığı, terörün farklı biçim ve tezahürlerinin bulunduğu diğer ülkelerin de gecikmeksizin benzer ve somut adımlar atmasıdır. 

"Üyelik ile ilgili son kararı TBMM verecektir"

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak TBMM’ye sevk edilmiştir. Üyelik ile ilgili son kararı TBMM verecektir.

"FETÖ ile mücadelemiz tavizsiz bir şekilde devam edecektir"

Elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda FETÖ ile mücadelemiz, büyük bir hassasiyetle devam etmektedir. Hain örgütle mücadelemiz, iltisaklı tek bir personel kalmayıncaya dek tavizsiz bir şekilde ve kararlılıkla devam edecektir.

"Kritik projelerin hayata geçirilmesi Türkiye'nin gücünü simgelemektedir"

Hülasa; Millî muharip uçağımız Kaan’dan Hürjet’e, insansız savaş uçağımız Kızılelma’dan Anka-3 ve Atak-2’ye, dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’dan TCG İstanbul’a, İMECE uydumuzdan Yeni Altay Tankı ve Fırtına Obüsüne birçok kritik projemizin hayata geçirilmesi uluslararası pazarda önemli bir aktör haline gelen Türkiye’nin gücünü simgelemektedir.

 "HİSAR VE SİPER için anlaşmaları da imzalamış bulunuyoruz"

Dün Savunma Sanayii Başkanlığımızda HİSAR VE SİPER için anlaşmaları da imzalamış bulunuyoruz.

"En önemli husus müttefiklerin birbirine yaptırım uygulamamasıdır"

ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 Viper alımı ile 79 adet modernizasyon kiti talep ettiğimiz süreci takip ediyoruz. ABD ile teknik toplantılar tamamlandı. Ancak bir an evvel olumlu ve somut adımlar atılarak sürecin başlatılmasını beklediğimizi de muhataplarımıza iletiyoruz. Bu konuyla ilgili dün Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı Biden ile bir tel görüşmesi yaptılar. Başkan Biden da “bunu en kısa ürede kongreye iletme hazırlıklarını yaptım” diyerek ifade etmiş.

Tedarik sürecinde en önemli husus müttefiklerin birbirine yaptırım uygulamamasıdır. Müttefiklerin, Türkiye'nin küresel ve bölgesel fonksiyonunu iyi anlaması, ona göre bu gibi tahdit uygulamalarından derhâl vazgeçmesi gerektiğini her zaman ifade ediyoruz. Güçlü Türkiye’nin, güçlü Türk Silahlı Kuvvetlerinin; güçlü NATO ve güçlü ittifak demek olduğunu hatta güçlü terörle mücadele olduğunu vurguluyoruz. Temenni ediyorum ki önümüzde süreçte somut gelişmeler olacaktır.

Eurofighter alımı

F-16 tedarik ve modernizasyonu süreci devam ederken üzerinde durduğumuz tek uçak; oldukça etkili olan ve en iyi alternatif olarak gördüğümüz Eurofighter. İlk aşamada 20 daha sonra da 20 olmak üzere en üst versiyon 40 uçak alma planımız vardır.

İngiltere’nin bu konudaki desteği ve yaklaşımı diğer müttefiklere örnek olması açısından önemlidir. İspanya da benzer desteği bize vermektedir. Almanya’nın itirazları konusunda; müttefiklik ruhu esaslarında, ortak güvenlik perspektifine uygun seçenek ve kararların alınması doğru bir yaklaşım olacaktır.

"KAAN'ın ilk uçuşunun 27 Aralık'ta gerçekleştirilmesi planlanmaktadır"

Tüm bunların ötesinde asıl hedefimiz, muharip eğitim uçağımız HÜRJET ve 5'inci nesil millî muharip uçağımız KAAN’dır. KAAN’ın; ilk uçuşunun 27 Aralık’ta gerçekleştirilmesi, yerli motorun 2028’de hazır olması ve en geç 2032’de de envantere alınması planlanmaktadır.

Dolayısıyla önceliğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen millî teknoloji hamlesi doğrultusunda; teknolojisiyle, tecrübesiyle, mühendislik altyapısı ve proje yönetim sistematiği ile dünyada büyük yankı uyandıran ve gıpta ile takip edilen savunma sanayimizi daha da ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmaktır.

"Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır"

Gerginlik ve çatışmaların savaşa evrildiği bu dönemde ülkemiz; huzur, güven ve istikrarın merkezinde olarak, müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi olmuştur. Artık, Türkiye’yi içermeyen hiçbir değerlendirmenin kıymetiharbiyesi olmayacak, önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır.

‘Sonuçta biz NATO'da müttefikiz’

"Terör örgütü PKK/YPG ile tatbikat yapan ABD'ye yeterli tepki veriliyor mu?" sorusunu yanıtlayan Güler, "Bir müttefikimizin bir terör örgütüyle temasta olması bile kabul edilebilecek bir şey değildir. Sonuçta biz NATO'da müttefikiz. Bizim kimseden çekincemiz yok. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere NATO ve benzeri toplantılarda söyleyeceklerimizi açıkça dile getiriyoruz. Müttefiklerimizin Suriye'de yaptıklarının kabul edilemez olduğunu her ortamda vurguluyoruz. Kimse bizim zekamızla alay etmesin. YPG'li teröristlerle yaptıkları hiçbir faaliyet kabul edilemez. Daha önce teröristlere helikopter kullanma eğitimi veriyorlar dedim. Yine geçtiğimiz hafta içinde tatbikat yaptılar teröristlerle. Her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Bu durumun kabul edilebilir tarafı yoktur." diye konuştu.

"Karadeniz, Karadeniz'e sahili olan ülkeler tarafından yönetilmeli"

"Türkiye'nin Karadeniz'deki tehdit algısı nedir?" sorusu üzerine Güler, "Karadeniz ile ilgili yıllardan beri gelen bir politikamız var. Karadeniz, Karadeniz'e sahili olan ülkeler tarafından yönetilmelidir ve sorunlar bu ülkelerce çözülmelidir. Karadeniz bir huzur denizi olarak kalmalıdır. Karadeniz'deki bölgesel sahiplilik ilkesini sürdürmeye devam etmeye çalışıyoruz. İhtiyaç olursa müttefiklerimizden yardım isteriz ama şu anda bir ihtiyaç yok." değerlendirmesinde bulundu.