Halkbank web
Ekonomi 01.12.2023 07:00

​100 yılın göstergeleri

Türkiye ekonomisi, son 100 yıl içerisinde büyük dalgalanmalar yaşadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu hafta yayımlanan '100 Yılın Göstergeleri' çalışması ile bu dalgalanmanın izlerini gözler önüne serdi.
​100 yılın göstergeleri

TÜİK, 1923 yılından günümüze temel istatistiklerin bir arada sunulduğu “100 Yılın Göstergeleri” adl yayın ile Kurumun, Türliye'nin 100 yıllık tarihi sürecini sayılarla kayıt altına alarak, geçmişte gözlenen gelişmeleri, bilim ve istatistiğin bakış açısıyla ve tarafsız bir yaklaşım içinde geleceğe aktarmakta. Sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda kapsadığı 22 bölümle Cumhuriyet Dönemi Türkiye’si için önemli bir başvuru kaynağı niteliği taşıyan bu yayın, Kurum internet sitesinde ve basılı yayın olarak kullanıma sunulmakta.

Büyüme, enflasyon, kişi başı gelir, dolar kuru ve dış borç gibi ekonomik göstergelerdeki son 100 yılın en dikkat çekici verileri.

Türkiye ekonomisi, geçmiş yüzyıl içinde sert iniş çıkışlar yaşadı. TÜİK’in son raporu, bu dalgalanmanın detaylarını sunuyor. İşte, büyüme, enflasyon, kişi başına düşen gelir, döviz kuru ve dış borç gibi ekonomik göstergelerde son 100 yılın öne çıkan rakamları…

Son 100 yıl boyunca, siyasette olduğu gibi ekonomide de büyük atılımlar ve geriye düşüşlerle birlikte büyük dalgalanmalar yaşandı. Bu ekonomik değişimler ve dalgalanmalar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son yayımladığı “100 Yılın Göstergeleri” başlıklı çalışmasının verilerine de yansıdı.

EN YÜKSEK BÜYÜME VE KÜÇÜLME

En yüksek büyüme oranına ulaştığı yıl 1946 olarak kaydedildi. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından, gayri safi milli hasıla sabit fiyatlarla bir önceki yıla göre yüzde 32,1 oranında büyüdü. Bu büyüme rekoru, savaş yıllarında ekonominin darbe aldığı dönemlerde dahi elde edildi.

Diğer yandan, Türkiye ekonomisinin 100 yıl içinde en yüksek oranda küçülme yaşadığı yıl ise 1945 olarak kayıtlara geçti. İkinci Dünya Savaşı’nın son yılı olan 1945’te, ekonomi bir önceki yıla göre yüzde 15,3 oranında küçüldü. Bu dönemde ekonomi zorlu savaş koşulları nedeniyle büyük bir darbe aldı.

ENFLASYONUN ENLERİ

Türkiye’de tüketici fiyatlarının yıllık bazda en fazla artış gösterdiği yıl, 1994 olarak belirlendi. Bu yıl, büyük bir ekonomik krizle karakterizedir ve ortalama resmi tüketici enflasyonu %106,3 olarak kayıtlara geçmiştir.

2022’de TÜİK, ortalama enflasyon oranını %72,31 olarak hesaplamıştı. Ancak İstanbul Ticaret Odası (İTO), bu oranın %88,03 olduğunu belirtti. Aynı dönemde Ekonomik Araştırmalar Grubu (ENAG) ise Aralık 2022’de enflasyonun %137,55’e yükseldiğini bildirdi.

DÖVİZ KURU ZİRVESİ

Türkiye’de resmi dolar/TL kurunun en fazla artış gösterdiği yıl, 1994 olarak belirlendi. 1994 yılında ortalama dolar/TL kuru, %172,4’lük bir artışla 11,153 TL’den 30,379 TL’ye yükseldi.

Eylül 2021’de, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirimleri ile birlikte dolar/TL kuru üç ay içinde 8,30’dan 18,30’a kadar yükselmişti.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR

Türkiye’de dolar bazında kişi başına gelirin en fazla arttığı yıl, 2003 olarak kayıtlara geçti. 2003 yılında, kişi başına gelir dolar bazında %31,4 oranında artarak 3,608 dolardan 4,739 dolara yükseldi.

Öte yandan, dolar bazında kişi başına gelirin en fazla azaldığı yıl 2001 olarak belirlendi. Bu yıl, büyük bir ekonomik krizin yaşandığı döneme denk gelirken, kişi başına gelir dolar bazında %26,9 oranında gerileyerek düşüş yaşadı.

DIŞ BORÇ

Türkiye’nin brüt dış borç stokunda rekor kırılan yıl 2023 olarak kayıtlara geçti. Mart 2023 itibarıyla, brüt dış borç stoku 475,9 milyar doları aşarak tarihi bir rekor seviyeye ulaştı. Aynı şekilde, Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku da Ağustos 2023 itibarıyla 211 milyar doları aşarak bir başka rekor kaydetti.