Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kapalı
9°
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Naci Görür'den Marmara Bölgesi İçin Sert Uyarı! "Bu Şaka Değil, Her An Deprem Olabilir!"

Naci Görür'den Marmara Bölgesi İçin Sert Uyarı! "Bu Şaka Değil, Her An Deprem Olabilir!"

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, beklenen İstanbul depremi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görür, Marmara Bölgesi'ni tehdit eden bu büyük depremin yalnızca İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi ekonomik ve sosyal anlamda derinden sarsacağını belirterek, "Bu şaka değil, İstanbul çökerse Türkiye diz çöker" ifadelerini kullandı. İşte Naci Görür’ün dikkat çeken açıklamaları ve bilimsel veriler ışığında İstanbul’u bekleyen büyük tehlike…

Okunma Süresi: 3 dk

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, beklenen İstanbul depremi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görür, Marmara Bölgesi'ni tehdit eden bu büyük depremin yalnızca İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi ekonomik ve sosyal anlamda derinden sarsacağını belirterek, "Bu şaka değil, İstanbul çökerse Türkiye diz çöker" ifadelerini kullandı. İşte Naci Görür’ün dikkat çeken açıklamaları ve bilimsel veriler ışığında İstanbul’u bekleyen büyük tehlike…

"İstanbul Marmara Bölgesi Çökerse Türkiye Diz Çöker"

Naci Görür, Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın İstanbul için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Fay hattının Adalar Fayı ve Kumburgaz Fayı olarak iki kola ayrıldığını belirten Görür, bu fayların uzun süredir enerji biriktirdiğini ve bu durumun yakın zamanda büyük bir depreme yol açabileceğini ifade etti.

Görür, konuyla ilgili şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

“İstanbul bizi çökertir beyler, şaka etmiyorum. Marmara Bölgesi çökerse, bütün Türkiye diz üstü çöker. Bu şaka değil ve buna inanmıyorsanız, uluslararası nitelikte bilim insanlarına sorun. Marmara Bölgesi’nin çökmesi durumunda Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı kalmaz.”

"Fay Hatları Enerji Biriktiriyor, Deprem Her An Olabilir"

Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının durumu hakkında da bilgi verdi. Adalar Fayı ve Kumburgaz Fayı üzerinde yıllarca yapılan detaylı çalışmalar sonucunda bu fayların "kilitli" olduğunun tespit edildiğini açıkladı.

Kilitli fayların ne anlama geldiğini açıklayan Görür, şu bilgileri paylaştı:

“Kilitli fay demek, enerji biriktiriyor demektir. Fayın hareketini engelleyen bir sürtünme kuvveti var. Ancak bu sürtünme kuvveti kırıldığı anda büyük bir deprem meydana gelir.”

Depremin Şiddeti Ne Olacak?

Görür, Marmara Bölgesi’ni bekleyen depremin olası büyüklüklerini de değerlendirdi:

Kumburgaz Fayı kırılırsa: 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretir.

Adalar Fayı kırılırsa: En fazla 7 büyüklüğünde bir deprem üretir.

İki fay aynı anda kırılırsa: Depremin büyüklüğü 7.5’e kadar çıkabilir.

Görür, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İstanbul’u tehdit eden büyük bir deprem var ve bu deprem 7.5 büyüklüğünde olabilir. Bunun ciddiyetini kavramayanlar ya da görmezden gelenler akıl dışı bir yaklaşım sergiliyor."


Bilimsel Çalışmalar Ne Diyor?

Amerikalı bilim insanı Parsons ve ekibi tarafından yapılan araştırmalara da atıfta bulunan Görür, beklenen depremin gerçekleşme olasılığına dair önemli veriler paylaştı:

İlk çalışmalarda, 30 yıl içinde bir depremin gerçekleşme olasılığı %64 olarak hesaplandı.

Daha sonra bu oran revize edilerek %47’ye düşürüldü.

Ancak Görür, bu oranların düşmüş olmasının depremin ciddiyetini azaltmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bu kadar bariz bir tehdidi görmezden gelmek akıl işi değil. Bilim dünyası bu depremin olacağını söylüyor. Bu konuda yapılması gereken hazırlıklar var ve zaman kaybetmemeliyiz.”

"Türkiye’nin Geleceği Tehlikede"

Görür, Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin ekonomik kalbi olduğuna dikkat çekerek, büyük bir depremin sadece İstanbul'u değil, tüm Türkiye’yi felç edeceğini belirtti. Görür, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:

"Marmara Bölgesi çökerse, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı kalmaz. Bu deprem, yalnızca bir doğal afet değil, ülkemiz için bir varoluş meselesidir."

Depreme Karşı Alınması Gereken Önlemler

Naci Görür’ün açıklamaları, beklenen İstanbul depremine yönelik hazırlıkların ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Şehirde riskli binaların acilen yenilenmesi, halkın depreme karşı eğitilmesi ve kriz yönetim planlarının eksiksiz bir şekilde hazırlanması gerektiği uzmanlar tarafından da sıkça vurgulanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *