Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki risk devam ediyor. Bu kapsamda, yatay mimari anlayışıyla geliştirilen yeni bir konut projesinin lansmanı gerçekleştirildi.
Lansmanda konuşan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin depreme dirençli kentler inşa etmesi gerektiğini vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu. Depremlerin, siyaset üstü bir mesele olduğunu ifade eden Görür, büyük felaketlerden kaçınmak için toplumsal bir dönüşümün şart olduğunu söyledi.
"Şehirlerimizi 25 Yıldır Depreme Hazırlayamadık"
Prof. Dr. Görür, Türkiye'nin deprem gerçeğini görmezden gelmemesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"1999’dan bu yana 25 yıl geçti ancak hala şehirlerimizi depreme dirençli hale getiremedik. Deprem, sadece yetkililerin değil, hepimizin sorumluluğunda. Dirençli kentler oluşturmazsak, büyük felaketlerle yüzleşmeye devam edeceğiz."
"Depreme Dirençli Kentler İçin Planlı Hareket Şart"
Depreme dayanıklı şehirlerin oluşturulabilmesi için yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve ekonomi gibi birçok faktörün göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Görür, şu uyarılarda bulundu:
"Depremden zarar görmek istemiyorsak, tüm bileşenleri depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Bunun için planlı bir şekilde hareket etmemiz ve halk olarak bilinçlenmemiz gerekiyor. Farkındalığımızı artırarak geleceğimizi güvence altına almalıyız."
"Depremleri Kontrol Altına Alamazsak, Bağımsızlığımızı Kaybederiz"
Türkiye’nin deprem tehdidine karşı hazırlıklı olmaması durumunda ciddi ekonomik ve siyasi sonuçlarla karşılaşabileceğini dile getiren Görür, şu sözleri kullandı:
"Eğer depremleri kontrol altına alamazsak, ne ekonomik ne de siyasi bağımsızlığımız kalır. Bu ülkeyi bize yar etmezler. Deprem meselesi, ülkemizin gerçek beka sorunudur ve çözüm için acilen harekete geçmeliyiz."