Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Sisli
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Marmara'da Alarm Zilleri: Beykoz Sahilinde Müsilaj Geri Döndü

Marmara'da Alarm Zilleri: Beykoz Sahilinde Müsilaj Geri Döndü

Balıkçılar avlanamıyor, tekneler limanda bekliyor, uzmanlar uyarıyor: “Bu şekilde devam ederse İstanbul Boğazı’nda denize girilmez”

Marmara Denizi, 2021 yılındaki büyük çevre felaketinin ardından yeniden müsilaj tehdidiyle karşı karşıya. Bu kez İstanbul’un en kritik kıyı bölgelerinden biri olan Beykoz sahilinde etkili olmaya başlayan müsilaj, hem deniz ekosistemini hem de balıkçıları olumsuz yönde etkiliyor.

Sahil boyunca yoğunluk arttı, balıkçılar ağ atamıyor

Son günlerde Beykoz sahilinde balıkçı barınaklarının bulunduğu alanda deniz yüzeyinde ve dibinde müsilaj tabakası oluştuğu gözlemlendi. Bölgedeki balıkçılar durumu endişeyle izlerken, av faaliyetleri büyük ölçüde aksadı.

Beykoz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zeki Demirtaş, müsilajın bölge balıkçılığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını vurguladı:

“İki buçuk aydır bu sorunla mücadele ediyoruz. Sabah ağ atıyoruz, yarım saat içinde çekmek zorunda kalıyoruz. Aksi halde ağlarımız parçalanıyor. Tüm trol tekneleri ve kıyı balıkçıları etkileniyor. Bu yıla kadar kanal bölgesindeydi, şimdi kıyılara ulaştı.”

Demirtaş, özellikle Haliç’ten gelen akıntıların müsilajı Beykoz’a taşıdığını belirterek yetkililere iki ay önce bildirimde bulunduklarını söyledi.

“Boğaz’da balık kokar mı?” sorusu gerçek oldu

Balıkçı barınağında tekne sahibi olan Esat Demirkaya ise, müsilajın etkilerini doğrudan deneyimleyenlerden biri. Denizin dibinde çamur benzeri bir tabaka oluştuğunu ifade eden Demirkaya, oltaların ve ağların kullanılamaz hale geldiğini söyledi:

“Oltalara yapışıyor, ağların gözlerini kapatıyor. Petrol gibi kötü bir kokusu var. Avladığımız balıklar bile kokuyor. Geçen yıl istavrit satamadık, geri getirildi. Bu sene tekir zamanı ama müsilaj nedeniyle av yapılamıyor. Bu şekilde devam ederse Boğaz’da artık denize girilemez.”

Demirkaya, bu tür kirlenmenin deniz bitkilerinin büyüme evresiyle bağlantılı olduğunu belirtti ve atık istasyonlarının sıkı denetlenmesi gerektiğini söyledi.

“Biyolojik arıtma şart”

Bölgedeki çevre sakinleri de tabloya kayıtsız değil. Beykoz’da yaşayan İbrahim Etemtiz, deniz yüzeyindeki kirliliğin gözle görülebilir hale geldiğini belirtti. Müsilajın ekosistem üzerindeki etkilerinin kalıcı olabileceği uyarısında bulunan Etemtiz, biyolojik arıtma tesislerinin artırılması gerektiğini savundu.

“Deniz çok kirli görünüyor. Canlı yaşamı bu şekilde sürdürülemez. Biyolojik arıtma tesisleri yaygınlaştırılmalı ve sürekli çalışır halde denetlenmeli.”

Moda Sahili'nde de benzer görüntüler

Öte yandan, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bulunan Kadıköy Moda Sahili'nde de kıyı boyunca müsilaja benzer kirlilik gözlendi. Bu gelişmeler, müsilajın yalnızca Beykoz'la sınırlı kalmadığını, geniş bir yayılım potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlardan Uyarı: "Temizlik yetmez, kaynak azaltılmalı"

Çevre bilimciler ve deniz araştırmacıları, yalnızca yüzey temizliği ile mücadelenin mümkün olmadığını belirtiyor. Tarımsal atıklar, evsel kirlilik ve yetersiz arıtma sistemleri müsilajın temel kaynakları arasında gösteriliyor. Uzmanlar, kalıcı çözüm için Marmara genelinde entegre çevre politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *