Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen ve küresel yardım gündeminin şekillendiği Üçüncü Küresel Donörler Forumu’na ilişkin sosyal medya hesabından dikkat çekici bir videolu paylaşım yaptı. Emine Erdoğan, insanlığı karanlıktan çıkaracak en güçlü unsurun “iyilik” olduğunu vurgulayarak, başta İslam dünyası olmak üzere tüm ülkeleri güç birliğine davet etti.
Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi tarafından organize edilen forumda konuşan Emine Erdoğan, insanlığın iç dünyasının susuz kaldığını ve vicdanın karanlıkta bırakıldığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Dünyanın şimdiki haline baktığımızda, iç dünyamızın topraklarının çoraklaştığını anlıyoruz. Demek ki insanlığın kalbi bir süredir iyilikten, güzellikten yana boş kalmış. Ruhu bakımsız kalmış. Vicdanı karanlıkta kalmış. Ne yazık ki insanlığın 21. yüzyıl karnesi savaşlarla, çatışmalarla, nefret suçlarıyla dolmuş taşmış.”
Forumun açılış konuşmasında insanlığa umut taşıyan bir duruşun altını çizen Erdoğan, “Umudun bayrağını gittiği her yere beraberinde taşıyan, umut insanı olmaktır. İçinde bulunduğumuz zor şartlara bakıp, gelecekten korkarak hayır işlemekten, infak etmekten asla geri durmamalıyız.” diyerek küresel hayırseverliğe yön veren güçlü bir çağrı yaptı.
İnsanlığı içinde bulunduğu karanlıktan kurtarmak için başta İslam coğrafyasındaki tüm ülkeler olmak üzere bütün dünyanın güçlerini birleştirmesini temenni ediyorum.
Zira iyiliği büyütürsek, insanlığı da yaşatırız.
İnsan hayatına verilen önemin, her coğrafyada eşit olduğu bir… pic.twitter.com/euSKm1bd2n— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) April 15, 2025
Cesaret, Umut ve Dayanışma Vurgusu
Forumda dikkat çeken bir diğer konuşmacı ise eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Hamza Yusuf oldu. Yusuf, Emine Erdoğan’ın özellikle Gazze’deki mazlumlara sahip çıkan duruşunu takdirle anarak şu ifadeleri kullandı:
“Gazze'deki güçlü örnek liderliğiniz için, pek çok kişinin sessiz kalmayı seçtiği, daha da kötüsü bazılarının suç ortağı olmayı seçtiği bir zamanda, Sayın Hanımefendi, örnek cesaretiniz için teşekkür ederim.”
İnsanlık tarihinin kritik bir eşikten geçtiği bu dönemde yapılan çağrılar, sadece yardımseverliği değil; vicdan, adalet ve sorumluluk bilincini de yeniden inşa etme yönünde güçlü bir adım olarak değerlendirildi.