Uzun süredir cezaevinde bulunan Osman Kavala, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak tutuklanan Ayşe Barım hakkında açıklamalarda bulundu. Kavala’nın yapmış olduğu açıklamalara göre Barım suçlumu, Osman Kavala neler söyledi? Haberimizin devamında.

Barım ile Görüşmeler Gezi Olaylarının Ardından Gerçekleşti
Kavala, 27 Ocak'ta tutuklanan menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı protestoları ile bağlantılı olarak suçlanmasını eleştirdi. Savcılığın, Barım’ın kendisiyle Gezi protestoları sırasında yoğun bir iletişimde olduğunu iddia ettiğini belirten Kavala, telefon kayıtlarının bu iddiayı çürüttüğünü söyledi. Kavala, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Telefon görüşmelerimizin Gezi olayları bittikten sonra gerçekleştiği açıkça ortada. O dönemde telefonlarım dinleniyordu ve savcı, iddia edilen türde bir konuşmanın hiç gerçekleşmediğini biliyordu.”
“Tutuklama Algı Yaratma Amacı Güdüyor”
Osman Kavala, Ayşe Barım'ın tutuklanmasını bir "gerçekliği tahrif etme ve algı yaratma çabası" olarak değerlendirdi. Kavala, savcılığın Barım’ı gözaltına alma gerekçesi olarak kendisiyle yaptığı görüşmeleri gösterdiğini ancak telefon kayıtlarının bu iddiaları çürüttüğünü vurguladı. Gezi olaylarıyla ilişkili olarak Barım’a yöneltilen suçlamaların hukuki temelden yoksun olduğunu ifade etti.
Gezi Davasında Hukuki Bağlantı Kurma Gerekliliği Kalmadı
Kavala, Barım’ın tutuklanmasının yalnızca kişisel bir durum olmadığını, benzer yöntemlerin diğer siyasi figürler, belediye başkanları ve gazeteciler için de kullanıldığını belirtti. Kavala, şu ifadeleri kullandı: "Artık suçlamalarla kişilerin eylemleri arasında hukuki bir bağ kurma gereği duyulmuyor. Bu yöntem Gezi davasında sistematik bir hal aldı ve kamuoyunun bu uygulamalara alıştırılması için bir strateji olarak kullanıldı."
Gezi Protestolarını Kriminalize Etme Çabası
Son dönemde Gezi Parkı protestolarına yönelik yapılan kriminalleştirme çabalarının da aynı amaca hizmet ettiğini savunan Kavala, protestoların tahrif edilerek suç unsuru haline getirilmeye çalışıldığını söyledi. Kavala, kamuoyunun bu tür uygulamalara alıştırılmaya çalışıldığını belirterek, Gezi olayları üzerinden yürütülen hukuki süreçlere dikkat çekti.