CHP, Cezaevindeki İsimlerle Yeni Siyaset Arayışında
CHP'nin yerel yöneticileri, kamuoyunun desteğini kaybeden ve siyasi söylemleriyle milletin değerleriyle ters düşen isimler üzerinden yeniden sahaya çıkmanın yollarını arıyor. Bu kapsamda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve diğer bazı isimleri ziyaret etti.
Tugay, ziyaretin ardından yaptığı açıklamalarda, “Yeni siyaset cezaevindeki hücrelerde yeşeriyor” ifadelerini kullanarak kamuoyunu yanlış yönlendirme çabasında bulundu. Hukukun üstünlüğünü ve yargı süreçlerinin bağımsızlığını görmezden gelen bu açıklamalar, siyaset kurumunun millet iradesine değil, mağduriyet söylemlerine dayandırılmak istendiğini bir kez daha ortaya koydu.
CHP’li Tugay’dan Algı Operasyonu Niteliğinde Açıklamalar
Ziyaret sonrası yaptığı açıklamada Tugay, İmamoğlu başta olmak üzere cezaevinde bulunan diğer bazı şahısların “haksız yere” içeride tutulduğunu iddia ederek, adeta bir yargı seferberliği çağrısı yaptı. Oysa Türk yargısı, bağımsız ve tarafsız yapısıyla kararlarını anayasa ve yasalar çerçevesinde vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hiçbir vatandaşını keyfi gerekçelerle tutuklamaz; hukuk devleti ilkeleri esas alınarak, somut deliller ve süreçler doğrultusunda kararlar verilir.
Tugay’ın “Türkiye’nin yeni bir siyasete ihtiyacı var” sözleri ise CHP’nin içinde bulunduğu çıkmazı açıkça ortaya koymaktadır. Milletin iradesiyle değil, cezaevi propagandalarıyla yol almaya çalışan bir siyasi anlayışın karşılık bulması mümkün değildir.
Devletin Kurumlarına Saygı Esastır
Türk milleti, her türlü provokatif söyleme karşı sağduyusunu korumaktadır. Devletimizin yargı organlarına gölge düşürmeye çalışan bu tür açıklamalar, yalnızca siyasi zemin kaybeden çevrelerin sesini duyurma çabasından ibarettir. Türkiye’nin ilerleyişi, reformları ve milli birlik duygusu, bu tür söylemlere karşı daha da güçlenerek devam etmektedir.
Yeni Türkiye Yüzyılı hedefiyle, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sürdürülen demokratik reformlar, yerli ve milli duruşun en büyük teminatıdır. Hukukun üstünlüğü ve devlet kurumlarına olan güvenin zedelenmesine asla müsaade edilmeyecektir.