
Ankara'da düzenlenen anlamlı bir etkinlikle, Türk düşünce tarihinin derinliklerinden gelen Yunus Emre'nin en eski eserleri kamuoyuyla buluştu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla gerçekleşen lansmanda, 1492 tarihli kıymetli nüshalar, Resim ve Heykel Müzesi'nin Türk Ocağı Salonu'nda tanıtıldı.

Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkan yeni bir adım daha atıldı. Yunus Emre’nin 15. yüzyıldan bugüne ulaşan en eski yazmaları olan Risaletü’n-Nushiyye ve Divan eserleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde tanıtıldı. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, bu eserlerin sadece birer edebi miras değil, aynı zamanda Türk-İslam medeniyetinin evrensel mesajını taşıyan birer kültür meşalesi olduğunu vurguladı.

"Yunus Emre: Anadolu'nun Işık Saçan Bilgesi"
Konuşmasında Yunus Emre’yi, aşk, hikmet ve tasavvufla yoğrulmuş bir gönül ereni olarak tanımlayan Bakan Ersoy, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” dizelerinin evrensel bir barış çağrısı olduğunu ifade etti. Yunus’un diliyle kurulan gönül köprüsünün, bugün dahi insanlığı aydınlatmaya devam ettiğini belirtti.

Eserler, 1492’de Kahire’de Yazıldı: Bilinen En Eski Yunus Emre Nüshası
Tanıtımı yapılan eserlerin, Kahire’de 1492 yılında kaleme alındığı ve Vahitpaşa Yazma Eserler Kütüphanesi tarafından tescillendiği bilgisi paylaşıldı. İki ciltlik bu nadide eserde, Yunus Emre’nin meşhur mesnevisi Risaletü’n-Nushiyye ile 200'ü aşkın şiiri yer alıyor.

“Türkçenin En Saf Hâli Bu Satırlarda”
Bakan Ersoy, eserin sadece edebi değil, dilsel ve tarihsel bir belge niteliği taşıdığını, Oğuz Türkçesi’nin Anadolu dışında da etkili biçimde kullanıldığının altını çizdi. Dört yıl süren titiz bir çalışmayla Prof. Dr. Orhan Kemâl Tavukçuoğlu tarafından hazırlanan nüshanın, Yunus Emre’nin hayatına dair pek çok bilinmeyeni aydınlattığı ifade edildi.

“Geleceğe Taşınan Kültür Meşalesi”
“Bu eser, geçmişten bir yankı değil; geleceğe tutulan güçlü bir ışıktır.” diyen Bakan Ersoy, çalışmanın akademik dünyaya ve kültür camiasına önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Son sayfalarda yer alan kapsamlı sözlük sayesinde Yunus Emre’nin düşünce dünyasına daha derinlemesine nüfuz edilebildiğini dile getirdi.