
Trump Yönetiminden Sınır Ötesi Sert Hamle Hazırlığı
ABD’de Donald Trump’ın yeniden iktidara gelişiyle birlikte, uluslararası güvenlik politikalarında agresif adımların gündeme gelmesi dikkat çekiyor. NBC News’in güvenlik kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Trump yönetimi, Meksika'daki uyuşturucu kartellerine yönelik doğrudan İHA saldırıları planlıyor. İddialar, ABD’nin sadece sınır güvenliğini değil, bölgesel güvenlik haritasını da kökten değiştirebilecek bir sürecin sinyallerini veriyor.
Hedefte Kartellerin Lojistik Ağı Var
Habere göre planlanan saldırılarda, yalnızca kartel üyeleri değil; onlara ait olduğu değerlendirilen araçlar, depolar ve çeşitli lojistik unsurlar da hedef alınacak. Bu çerçevede Meksika ile iş birliği seçeneği masada olsa da, Trump yönetiminin tek taraflı bir askeri müdahaleyi de değerlendirdiği öne sürülüyor.

Meksika Onayı Olmadan Müdahale Gerginliği Tırmandırabilir
ABD’li yetkililer, tek taraflı bir saldırı ihtimalinin iki ülke ilişkilerinde ciddi gerilime yol açabileceğini belirtiyor. Özellikle göç ve güvenlik konularında yürütülen iş birliğinin zarar görebileceği uyarısı yapılırken, bu tür bir adımın Meksika’nın egemenlik haklarını ihlal edeceği değerlendirmesi yapılıyor.
CIA ve ABD Ordusu Zaten Sahada
Bu iddialar, ABD Merkez İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) şubat ayı sonunda Meksika’da kartellere ait fentanil laboratuvarlarını tespit etmek için gizli İHA uçuşları gerçekleştirdiği yönündeki haberleri yeniden gündeme taşıdı. CIA'in bu operasyonlarda doğrudan ölümcül müdahale yetkisi bulunmasa da, elde edilen istihbaratın Meksika makamlarına iletildiği ifade ediliyor.
ABD ordusunun ise CIA'in gizli operasyonlarından farklı olarak, sınırın kendi tarafında U-2 ve P-8 gibi gelişmiş gözetleme uçaklarıyla geniş çaplı izleme yaptığı biliniyor.
ABD’nin Sert Güvenlik Yaklaşımı, Bölgesel İstikrarı Tehdit Ediyor
Trump yönetiminin bu tarz sert güvenlik politikaları, bölgede zaten kırılgan olan dengeyi daha da bozabilir. Uluslararası hukuk açısından tartışmalı olan bu tür girişimler, yalnızca Meksika ile ilişkileri değil, ABD’nin bölgesel meşruiyetini de zedeleyebilir. Türkiye gibi uluslararası hukuka saygılı devletler açısından bu tür girişimlerin dikkatle izlenmesi ve uluslararası düzlemde değerlendirilmesi önem arz etmektedir.