
Bakan Ersoy: “Ayasofya'nın maneviyatına dokunmadan geleceğe taşıyoruz!”
Kültür ve Turizm Bakanlığı, dünya mirası Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'ni gelecek nesillere taşımak için tarihî bir restorasyon süreci başlattı. 1486 yıllık ihtişamıyla İstanbul’un kalbinde yükselen Ayasofya’nın ana kubbesi, tarihinin en kapsamlı güçlendirme ve koruma çalışmalarına sahne oluyor. Üstelik bu çalışmalar, ibadeti aksatmadan titizlikle yürütülüyor.

“İBADET SÜRECEK, TARİH KORUNACAK” MESAJIYLA BÜYÜK HAMLE
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın tarihi misyonuna uygun olarak hem ibadetin kesintisiz süreceğini hem de yapının aslına uygun şekilde korunacağınıbelirtti.
“Tarihe sahip çıkıyoruz, Ayasofya’yı geleceğe taşıyoruz” diyen Bakan Ersoy, restorasyon sürecinde kubbenin depreme karşı güçlendirileceğini ve özgün mimarisinin titizlikle korunacağını vurguladı.

KUBBEDE KAPSAMLI GÜÇLENDİRME VE RESTORASYON
Ayasofya’nın ana kubbesi için:
Deprem senaryolarına uygun güçlendirme çalışmaları yapılacak.
Mozaiklerin zarar görmemesi için dış yüzeyden müdahale edilecek.
Kurşun kaplamalar sökülerek yenilenecek veya onarılacak.
Kubbe, özel çelik konstrüksiyon ve branda sistemiyle geçici olarak kapatılacak.
43,5 metre yüksekliğinde çelik platform kurulacak.
Doğu yönüne 41 metre yüksekliğinde kule vinç yerleştirilecek.
Bu sayede hem ziyaret hem ibadet sekteye uğramayacak, hem de restorasyon sağlıklı şekilde ilerleyecek.

BİLİMSEL YAKLAŞIM VE DİJİTAL İKİZ
Restorasyon süreci, bilimsel ve teknolojik alt yapıya dayanıyor. Yapının dijital ikizi oluşturuldu, arşiv belgeleri taranarak geçmişten bugüne detaylı analizler yapıldı. Tüm süreç, Bilim Kurulu denetiminde yürütülüyor.
Daha önce II. Mehmet, II. Selim, III. Murat ve Şehzadeler Türbeleri, Sıbyan Mektebi ve Muvakkithane'nin restorasyonu tamamlanmış, kapalı olan galeri katı da ziyaretçilere açılmıştı.

TARİHİ MİRAS GELECEĞE EMANET
Proje tamamlandığında:
Geçici yapılar sökülecek.
Ayasofya'nın ana kubbesi özgün haliyle korunmuş olacak.
Yapı, hem ibadet hem de ziyaret alanında en üst düzey koruma standartlarıyla geleceğe taşınacak.

Bu büyük restorasyon adımı, Türkiye’nin tarihî mirasa sahip çıkma iradesinin en güçlü göstergelerinden biri olarak kayda geçecek.



