Mustafa Tan, bu başarıda son 20 yılda Tarım ve Orman Bakanlığı ile yürütülen planlı çalışmaların büyük payı olduğunu belirtti. “Türkiye zeytin ağacının ana vatanı. Buna rağmen yıllar içinde üretimde gerilere düşmüştük. Ancak kurumsal yapılarla, stratejik planlamayla artık yeniden zirvedeyiz” dedi.
🌱 Yerli Çeşitlerle Geleceğe Yatırım
Tan, Türkiye'nin sahip olduğu yerli zeytin çeşitlerinin yüksek uyum ve kalite potansiyeline dikkat çekerek, “Bilimsel çalışmalarla yeni üstün yerli türler üretmek mümkün. İthal çeşitlere bağımlı kalmak yerine kendi genetik mirasımıza sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
Fiyat Manipülasyonuna Net Tepki
Dünya zeytinyağı piyasasındaki spekülatif fiyat düşüşlerine karşı da net mesajlar veren Tan, “Türkiye dünya ikincisi olmuş bir ülke olarak artık fiyat belirleyici konumdadır. Üreticimizin emeğinin değersizleştirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Made in Turkey" Markasına Küresel Vurgu
İhracat politikalarında katma değerli ürün odaklı stratejiler geliştirilmesi gerektiğini belirten Tan, “Türkiye artık ucuz yağ sağlayan ülke değildir. Kalitesiyle, üretim gücüyle dünyaya damga vurmaktadır. İtalyan ve İspanyol firmalara da bunu açıkça söyledik: Türk üreticisinin hakkı verilmeli” dedi.
Zeytinyağı, Sağlığın ve Ekonominin Güvencesi
Zeytinyağının sağlık açısından altın çağını yaşadığını vurgulayan Tan, “Artık margarin ya da diğer rafine yağlar değil, zeytinyağı tercih ediliyor. Hem iç pazarda hem ihracatta bu dönüşüm büyük fırsatları beraberinde getiriyor” dedi.