Türkiye, 2025 yılının ilk çeyreğinde dış ticarette adeta destan yazdı. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Ocak-Mart döneminde 15 il 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirirken, 37 il de ihracatını artırarak ülke ekonomisine güçlü bir katkı sundu. Bu başarı, Türkiye’nin üretim gücünü ve ihracat odaklı büyüme modelinin sahadaki yansımalarını bir kez daha ortaya koydu.

İstanbul Liderliğini Pekiştirdi
2025 yılının mart ayında en fazla ihracat gerçekleştiren il, her zamanki gibi mega kent İstanbul oldu. Toplamda 4 milyar 884 milyon dolarlık ihracat yapan İstanbul, bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 5,7 artırarak performansını daha da yukarı taşıdı.
İstanbul’un dış satımında kıymetli ve yarı kıymetli taşlar faslı 907 milyon doları aşkın ihracatla ilk sıraya yerleşirken, bu kalemi makine ve kazanlar (470 milyon dolar) ile örme giyim eşyaları (450 milyon dolar) takip etti.

Sanayinin Kalbi Kocaeli ve Ege’nin Gücü İzmir İhracatta Öne Çıktı
İstanbul’un ardından listenin ikinci sırasında, Türkiye sanayisinin merkezi konumundaki Kocaeli yer aldı. 3 milyar doları aşan ihracatıyla Kocaeli, yüzde 3,8'lik bir artış sağladı. En büyük ihracat kalemi ise motorlu kara taşıtlarıoldu (1,2 milyar dolar). Onu elektrikli cihazlar ve mineral yakıtlar takip etti.
Ege'nin parlayan yıldızı İzmir, 2 milyar 202 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer aldı. Ancak bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5’lik bir azalma gösterdi. İzmir’in ihracatında ilk sırada yer alan kalem ise mineral yakıtlar ve yağlar (608 milyon dolar) oldu.
İhracatın Rotası Avrupa: İngiltere, Almanya ve İtalya İlk Sırada
Ülke genelinde en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ise İngiltere, ABD ve Almanya öne çıktı. İstanbul, en çok ihracatı 422 milyon dolarla İngiltere’ye yaparken, Kocaeli 294 milyon dolarla Almanya’ya ve İzmir 189 milyon dolarla yine Almanya’ya ihracat gerçekleştirdi.
Türkiye’nin Üretim Gücü Büyüyor
Ocak-Mart döneminde 37 ilin ihracatını artırmış olması, Türkiye’nin ihracat vizyonunun artık sadece büyükşehirlerle sınırlı olmadığını, Anadolu’nun dört bir yanının küresel pazarlara açıldığını gösteriyor. Bu tablo, yerli üretim gücünün Anadolu’ya yayılması açısından oldukça önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.