Gıda güvenliği, küresel ölçekte her zamankinden daha kritik bir hal alırken, Türkiye’nin tarım alanındaki yükselişi göz kamaştırıyor. COVID-19 salgını ve bölgesel savaşların ardından, dünya ülkeleri stratejik sektörlerin başında tarımı konumlandırırken, Türkiye 2023 yılı itibarıyla 68,9 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla Avrupa’nın lider ülkesi oldu; dünyada ise 8. sıradaki yerini sağlamlaştırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tarıma verilen stratejik destekler sayesinde, Türkiye bugün 206 farklı tarım ürünü üretme kapasitesiyle gıda arz güvenliğinde kendine yeter konuma ulaştı. Tarımda sürdürülen kalkınma politikaları, ülkeyi sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncü, bitkisel üretimde ise 11’inci sıraya taşıdı.
Yerli üretimin gücü, sadece tarımsal çeşitlilikte değil, hayvancılıkta da kendini gösteriyor. Türkiye; çiğ süt üretiminde dünyada 9'uncu, Avrupa’da 3’üncü; sığır eti üretiminde ise Avrupa’nın zirvesinde yer alıyor. Tavuk eti ve yumurta üretiminde Avrupa’da ilk iki sırada yer alan Türkiye, bal üretiminde ise hem Avrupa’da 1’inci hem de dünyada 2’nci sırada konumlanarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Su ürünleri yetiştiriciliğinde de hız kesmeyen Türkiye, dünyada 16’ncı, Avrupa’da ise 2’nci sıradaki güçlü konumunu sürdürüyor. 2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasıla, 2024 itibarıyla 74 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı. Aynı dönemde tarım ihracatı 3,8 milyar dolardan 32,6 milyar dolara çıkarak 8 kattan fazla arttı.
Türkiye, FAO ve Dünya Bankası verilerine göre tarımsal hasılada Çin, Hindistan ve ABD gibi devlerin ardından 8’inci sırada yer aldı. Bu başarı, Türkiye’nin üretimde istikrarı ve verimliliği esas alan tarım politikalarının meyvesidir.
Avrupa liginde ise Türkiye 2023 yılında Rusya ve Fransa’yı geride bırakarak tarımsal hasılada liderliğe oturdu. Bu başarı, hem çiftçiye verilen doğrudan desteklerin hem de tarımsal AR-GE yatırımlarının sonuç verdiğini gösteriyor.