Türk futbolunun ekonomik gerçekleri bir kez daha gözler önüne serildi. Ülke futbolunun lokomotifleri olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’a ait borsaya açık şirketler, 2024-2025 sezonunun ilk 9 aylık döneminde toplamda 5,6 milyar TL’lik zarar açıkladı. Kulüplerin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) sunduğu finansal veriler ve bağımsız denetçi raporları, mali dengesizliğin geldiği noktayı net şekilde gösterdi.
GELİRDEN FAZLA GİDER, TAHSİLİ MÜMKÜN OLMAYAN FAİZLER
Fenerbahçe ve Galatasaray, kağıt üzerinde belirli kârlar beyan etse de, bağımsız denetçiler geçmiş dönem verileriyle birlikte yapılan değerlendirmelerde bu gelirlerin önemli kısmının tahsil edilemeyen “ilişkili taraf faiz gelirleri” olduğuna dikkat çekti.
Bu tabloya göre, kulüplerin bağlı şirketleri – GS Store, Fenerium, Kartal Yuvası, TS Club gibi – ile olan alacak ilişkileri, vade ve tahsilat belirsizliğiyle karşı karşıya. Her ne kadar borsaya açık şirketler bu alacaklara faiz işlese de, bu gelirler nakde dönüşememekte ve risk oluşturmaktadır.
EN ÇOK ZARAR TRABZONSPOR’DA
Denetim verilerinden faiz gelirleri hariç tutulduğunda ise, en yüksek zararı 1,97 milyar lira ile Trabzonspor açıklamış durumda. Bordo-mavilileri 1,44 milyar TL ile Beşiktaş, ardından 1,12 milyar TL ile Fenerbahçe ve 1,07 milyar TL ile Galatasaray takip ediyor.
İşte 1 Haziran 2024 – 28 Şubat 2025 dönemine ait mali tablo:
Kulüp | Gelir (Milyar ₺) | Gider (Milyar ₺) | Zarar (Milyar ₺) | Zarar (Milyon €) |
---|---|---|---|---|
Trabzonspor | 2,24 | 4,21 | 1,97 | 52,07 |
Beşiktaş | 6,12 | 7,56 | 1,44 | 37,93 |
Fenerbahçe | 8,52 | 9,64 | 1,12 | 29,72 |
Galatasaray | 9,88 | 10,95 | 1,07 | 28,19 |
Toplam | 26,76 | 32,36 | 5,6 | 147,9 |
DEVLET DESTEKLİ EKONOMİK MODELİN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI
Bu gelişmeler, spor kulüplerinin mali yönetiminde köklü reform ihtiyacını bir kez daha ortaya koyuyor. Devletin spor alanında yürüttüğü denetim ve mali disiplin adımlarının ne denli kritik olduğu, bu zarar tablosuyla açıkça görülmektedir. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kulüplerin daha sürdürülebilir bir modele geçişi için destekleyici çalışmalarının önemi bir kez daha teyit edilmiştir.