Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri paketi, dünya genelindeki borsalarda sert dalgalanmalara neden olurken, özellikle teknoloji sektöründe büyük yankı uyandırdı. Bu hamleden en sert etkilenen şirketlerden biri ise şüphesiz Apple oldu. New York Borsası’nda işlem gören Apple hisseleri yüzde 8,5 oranında değer kaybetti.
Şirketin piyasa değeri sadece birkaç saat içerisinde 3,37 trilyon dolardan 3,12 trilyon dolara gerileyerek yaklaşık 250 milyar dolarlık şok bir kayba uğradı. Bu gelişme, uluslararası sermaye çevrelerinde endişe yaratırken, ABD’nin dış ticaret politikalarının etkileri bir kez daha gözler önüne serildi.
Asya’daki Üretim Hatları Baskı Altında
Trump’ın tarifeleri, Apple’ın üretim ağında yer alan Çin, Hindistan, Vietnam ve Tayvan’daki tesisleri doğrudan hedef aldı. Uzmanlara göre, Apple ürünlerinin yüzde 90’ından fazlası Çin’de üretiliyor ve bu ürünler artık ABD’ye yüzde 54’e varan ek vergilerle ithal edilecek.
Vietnam’da üretilen AirPods ve akıllı saatler için yüzde 46, Hindistan’da ise yüzde 26 oranında ek vergi öngörülüyor. Bu durum, Apple’ın tedarik zincirinde yeniden yapılanmaya gitmesini kaçınılmaz hale getiriyor.
Tayvan Şimdilik Güvende: TSMC ile İş Birliği Koruma Altında
Yeni vergi düzenlemeleri kapsamında Tayvan’dan ithal edilen yarı iletkenlerin şimdilik muaf tutulması, Apple’ın en önemli çip tedarikçilerinden biri olan TSMC ile olan stratejik ortaklığını koruma altına aldı. Bu iş birliği, Arizona’da inşa edilen yeni TSMC fabrikasıyla ABD’de üretimin artmasını amaçlayan uzun vadeli planların da temelini oluşturuyor.
Ancak Avrupa Birliği’nden gelen çiplere getirilen yüzde 20’lik yeni vergi, Apple’ın Hollanda merkezli tedarikçisi ASMLile olan ilişkilerini zora sokabilir.
Yorum: Ekonomik Milliyetçilik ve Küresel Yansımalar
Trump’ın yeni dış ticaret politikaları, ekonomik milliyetçilik perspektifiyle ABD’yi üretim ve yatırım odağına dönüştürmeyi hedefliyor. Ancak bu süreçte küresel piyasalarda yaşanan türbülanslar, dev şirketleri yeniden yapılanmaya zorlarken, birçok ülkenin tedarik zincirleri üzerindeki bağımlılıkları da ciddi biçimde sorgulanıyor.