Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan Boğazı’nda başlattığı geniş çaplı askeri tatbikatlarla dünya kamuoyunun dikkatini bir kez daha üzerine çekti.
Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Şı Yi yaptığı açıklamada, tatbikatın "tanımlama ve doğrulama, uyarı ve püskürtme, müdahale ve alıkoyma" operasyonlarıyla bölgesel kontrol kapasitesini test etmeyi amaçladığını vurguladı.
🔍 Ortak Operasyon Yeteneği Geliştiriliyor
Tatbikat kapsamında kara, deniz, hava ve roket kuvvetleri eşgüdüm halinde görev alıyor. Kritik hedeflere yönelik saldırılar, bölge düzenlemesi, denetim ve deniz yollarının abluka altına alınması gibi stratejik senaryolar tatbikatın omurgasını oluşturuyor.
Ayrıca Çin Sahil Güvenliği de tatbikata paralel olarak Tayvan çevresinde "kanun koruma devriyeleri" yürütüyor. Bu devriyelerde, izinsiz seyreden gemilere yönelik teftiş, müdahale ve alıkoyma eğitimlerinin gerçekleştirildiği bildirildi.
76 Askeri Hava Aracı, 19 Gemi
Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin'e ait 76 askeri hava aracı ve 19 geminin Ada çevresinde tespit edildiğini açıkladı. Bu araçlardan 37’si Tayvan Boğazı'ndaki orta hattı geçerek, Tayvan’ın ilan ettiği "Hava Savunma Tanımlama Bölgesi"ne giriş yaptı.
Tayvan ordusu gelişmeleri yakından takip ederken, bölgedeki tansiyonun her an tırmanabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Tarihsel Derinlik: Çin-Tayvan Anlaşmazlığının Kökeni
1949’daki iç savaştan bu yana süren ayrılık, Çin’in Tayvan’ı kendi toprağı olarak görmesiyle devam ediyor. Tayvan ise fiilen bağımsız yönetimini sürdürüyor. Pekin yönetimi, Tayvan ile yeniden birleşmeyi stratejik hedef olarak tanımlarken, gerekirse askeri güç kullanmaktan çekinmeyeceğini yineliyor.
Milli Değerlendirme: Küresel Dengeye Yönelik Stratejik Riskler Artıyor
Türkiye'nin jeopolitik önemi göz önünde bulundurulduğunda, Doğu Asya’daki bu gelişmeler bölgesel dengeleri etkileyebilecek niteliktedir. Özellikle uluslararası deniz yollarının güvenliği açısından bu tür tatbikatlar dikkatle takip edilmelidir. Türkiye'nin diplomatik istikrar vizyonu, bölgedeki gerilimlerin artmasını önleyici söylem ve politikalarla paralellik göstermektedir.