Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Latin Amerika Edebiyatının Güçlü Sesi: Mario Vargas Llosa 89 Yaşında Hayatını Kaybetti

Latin Amerika Edebiyatının Güçlü Sesi: Mario Vargas Llosa 89 Yaşında Hayatını Kaybetti

Latin Amerika edebiyatının en etkileyici kalemlerinden biri olan Mario Vargas Llosa, 89 yaşında, memleketi Peru’nun başkenti Lima’da hayatını kaybetti. Nobel ödüllü yazarın vefatını çocukları Álvaro, Gonzalo ve Morgana imzalı bir açıklamayla duyurdu. Açıklamada, “Babamız uzun, macera dolu ve verimli bir yaşam sürdü; geride kendisinden çok daha uzun yaşayacak bir eser bıraktı” denildi.

Bir edebi devin doğuşu

1936 yılında Peru’nun Arequipa kentinde doğan Vargas Llosa, edebi kariyerine genç yaşlarda başladı. 10 yaşında Peru’ya döndükten sonra yazarlığa yönelen Llosa, ilk oyunu İnkanın Kaçışı’nı henüz 16 yaşında kaleme aldı. Lima Üniversitesi’nde eğitim gördükten sonra İspanya ve Fransa’da edebi gelişimini sürdürdü. İlk romanı Kahramanın Zamanı (La Ciudad y los Perros), askeri okulda geçen ve sistem eleştirisi içeren çarpıcı yapısıyla Peru’da büyük tartışma yarattı.

Latin American Boom'un yıldızlarından

1960’larda Latin Amerika’da yükselen ve kıtanın edebi patlamasına öncülük eden Latin American Boom akımının öncü isimlerinden biri olan Llosa, Gabriel García Márquez, Julio Cortázar ve Carlos Fuentes ile birlikte kıtanın edebiyatını dünya sahnesine taşıdı. Eserlerinde otoriterlik, şiddet, bireysel direniş ve toplumsal çatışmalar öne çıkarken, kullanılan zengin dil ve deneysel anlatım teknikleri, onu modern çağın en önemli yazarları arasında konumlandırdı.

Siyaset, polemik ve kırılmalar

Yazarlığının yanı sıra aktif bir siyasi figür olarak da öne çıkan Vargas Llosa, 1990 yılında Peru’da cumhurbaşkanlığına aday oldu ancak seçimleri kaybetti. Gençlik yıllarında sol görüşe yakın olan yazar, ilerleyen süreçte liberal değerlere yöneldi ve Küba yönetimine karşı sert eleştirilerde bulundu. Gabriel García Márquez ile yaşadığı fiziksel tartışma ve sonrasındaki kırgınlık, Latin Amerika edebiyat tarihine damga vuran olaylardan biri olarak anıldı.

2010 Nobel Ödülü ve son yıllar

Vargas Llosa, “iktidar yapılarını çözümlemedeki ustalığı ve bireysel direnişi edebi derinlikle işleyişi” gerekçesiyle 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Akademi, onu “ilahi yetenekli bir hikâye anlatıcısı” olarak tanımladı. Yazar, hayatının son dönemini Madrid ve Lima arasında geçirirken; Isabel Preysler ile olan ilişkisi ve bazı toplumsal konulardaki çıkışlarıyla zaman zaman kamuoyunda tartışma yarattı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *