ABD Başkanı Joe Biden, görev süresi sona ermeden önce İsrail'e yapılacak devasa bir askeri yardım paketini gündeme taşıdı. 8 milyar dolarlık bu dev savunma anlaşması, İsrail'in hava savunma sistemlerini, savaş uçaklarını ve mühimmatlarını içeren kapsamlı bir paketten oluşuyor. Ancak bu anlaşma, uluslararası kamuoyunda büyük tepki toplarken, "Bu karar bölgede yeni bir krizi tetikler mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Joe Biden'dan Kongre’ye "İsrail Önceliği" Talimatı
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, Başkan Biden, İsrail'e yönelik silah satışına dair öneriyi Kongre’ye gayriresmi olarak bildirdi. Anlaşmanın, kritik mühimmat stoklarını artırarak İsrail'in uzun vadeli güvenliğini sağlamak amacı taşıdığı ifade edildi.
Yetkili ayrıca, "Başkan Biden, İsrail'in İran ve vekil örgütlerinin saldırılarına karşı kendisini savunma hakkını her fırsatta vurguluyor. Bu anlaşma, İsrail’in uluslararası hukuka uygun bir şekilde vatandaşlarını koruma kabiliyetini artıracaktır." ifadelerini kullandı.
Anlaşmanın İçeriğinde Neler Var?
8 milyar dolarlık bu askeri yardım paketi, İsrail’in savunma kapasitesini artırmayı hedefleyen çok çeşitli ekipman ve mühimmat içeriyor. Anlaşmada yer alan bazı savunma ürünleri şunlar:
F-35 savaş uçakları
İnsansız hava araçları (İHA’lar)
155 mm top mermileri
500 kiloluk savaş başlıkları
AIM-120C-8 AMRAAM gibi havadaki tehditlere karşı savunma füzeleri
Küçük çaplı bombalar ve diğer ilgili ekipmanlar
Bu mühimmatların bir kısmının ABD’nin mevcut stoklarından tedarik edileceği, geri kalanının ise üretilip teslim edileceği belirtiliyor.
Biden Görev Süresi Bitmeden Anlaşmayı Tamamlamak İstiyor
Biden, bu devasa yardım paketinin görev süresi sona ermeden önce hayata geçirilmesi için Kongre’ye talimat verdi. Bu hamle, hem Biden yönetiminin İsrail’e verdiği desteği bir kez daha ortaya koyuyor hem de bölgedeki askeri dengeleri etkileyebilecek nitelikte.
Bölgedeki Etkileri ve Uluslararası Tepkiler
ABD’nin İsrail’e yönelik bu büyük askeri desteği, özellikle Ortadoğu'daki dengeleri yeniden tartışmaya açtı. İsrail’in bu denli büyük bir mühimmat ve savunma desteği alması, bölgede zaten gergin olan ilişkileri daha da kötüleştirebilir.
Birçok uluslararası insan hakları grubu, İsrail’e bu tür askeri yardımların verilmesinin, bölgede uluslararası hukuka aykırı eylemleri teşvik edebileceğini savunuyor. Özellikle İsrail'in Filistin topraklarındaki askeri operasyonları nedeniyle eleştirildiği bir dönemde, böyle bir yardım paketinin verilmesi ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor.
İran Faktörü ve ABD'nin Stratejisi
ABD yetkilileri, bu yardım paketinin temel nedenlerinden biri olarak İran’ın bölgedeki etkisini kırma stratejisini gösteriyor. İran ve vekil örgütlerin İsrail’e yönelik potansiyel tehditlerini caydırmak için İsrail’in askeri kapasitesini artırmayı hedeflediklerini belirten ABD Dışişleri Bakanlığı, bu anlaşmayı “savunma önceliği” olarak nitelendirdi.
ABD’nin İsrail ile Askeri İşbirliği Geçmişi
ABD, tarih boyunca İsrail’in en büyük destekçisi olarak biliniyor. Washington yönetimi, özellikle savunma alanında İsrail ile yakın bir işbirliği içinde bulunuyor ve her yıl milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlıyor. Ancak bu son anlaşma, büyüklüğü ve kapsamıyla diğerlerinden ayrılıyor.
Daha önce benzer askeri anlaşmalar gündeme geldiğinde ABD yönetimi, bu yardımları genellikle Ortadoğu’daki müttefiklerini koruma stratejisiyle açıklamıştı. Ancak bu büyüklükte bir anlaşma, hem uluslararası kamuoyunda hem de ABD içinde tartışmalara yol açtı.
Kongre Onayı Gerekli
ABD ile İsrail arasında yapılması planlanan bu anlaşma, Kongre’nin onayını gerektiriyor. Anlaşmanın büyüklüğü nedeniyle Kongre’de bazı muhalif seslerin yükselebileceği öngörülüyor. Özellikle, bu yardım paketinin ABD’nin mevcut askeri stoklarını nasıl etkileyeceği ve bütçeye nasıl bir yük getireceği soruları tartışma yaratabilir.