ABD’nin Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik operasyonlarıyla ilgili gizli askeri planların bir gazeteciye yanlışlıkla gönderilmesi, Amerikan kamuoyunda şok etkisi yarattı. Skandalın merkezinde, Atlantic dergisi editörü Jeffrey Goldberg bulunuyor. Olay, ulusal güvenlik protokollerinin ne derece zafiyet içerdiği sorularını beraberinde getirdi.
Goldberg, "Trump yönetimi yanlışlıkla savaş planlarını mesajla bana gönderdi" başlıklı yazısında, kendisinin ulusal güvenlik yetkililerinin bulunduğu özel bir Signal mesajlaşma grubuna eklendiğini, daha sonra ise doğrudan Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından gönderilen mesajlarda Yemen’e düzenlenecek saldırıların ayrıntılarına yer verildiğini aktardı.
Goldberg: Başta Gerçek Zannetmedim, Sonra Bombalar Yağmaya Başladı
Goldberg'in ifadelerine göre, mesajlar ilk geldiğinde bunun bir hata olduğunu düşündü. Ancak kısa süre sonra gerçek savaşın başladığına dair haberler gelmeye başlayınca durumun ciddiyeti ortaya çıktı. “Önce bunun gerçek olduğunu düşünmedim. Ama bir süre sonra bombalar düşmeye başladı,” diyerek yaşadığı şaşkınlığı anlattı.
Yazısında detaylı olarak aktardığı planlar arasında, saldırı saatleri, hedef bölgeler ve görev alacak birliklerin bilgileri bulunuyordu. Bu bilgiler, güvenlik açığının ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi.
Beyaz Saray’dan Açıklama: Yanlışlıkla Numara Eklendi
Olayın ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes yazılı bir açıklama yaparak durumu teyit etti. “Gündeme gelen mesaj dizisinin gerçek olduğu görülüyor ve bu mesaj zincirine yanlışlıkla bir numaranın nasıl eklendiğini gözden geçiriyoruz,” dedi.
Hughes, mesaj zincirine gazetecinin nasıl eklendiğini araştırdıklarını ve bu olayın Yemen’deki askeri operasyonlara zarar vermediğini savundu. Ancak bu açıklama, kamuoyunu tatmin etmedi.
Sosyal Medyada Tepki Büyük: Bu Kabul Edilemez
Skandalın patlak vermesiyle birlikte sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, gizli savaş planlarının böylesine kritik bir hata sonucu sızdırılmasını sert şekilde eleştirdi. “ABD’nin güvenlik protokolleri çocuk oyuncağı mı?”, “Bu tür hatalar bir dünya savaşını tetikleyebilir” gibi yorumlar öne çıktı.
Kamuoyunda yükselen tepkiler, özellikle ABD’nin son dönemde Ortadoğu’daki askeri hamlelerine dair güven sorunlarını daha da derinleştirdi. Uzmanlara göre bu olay, siber güvenlik ve dijital iletişim altyapılarının gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Yemen Operasyonları Devam Ediyor
Hatırlanacağı üzere, 15 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump, Yemen’deki Husi hedeflerine düzenlenen saldırıyı kamuoyuna duyurmuştu. Bu saldırıların, bölgede istikrarsızlığı artırdığı ve siviller üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ifade ediliyor.
ABD’nin bölgedeki askeri varlığı ve Husi karşıtı operasyonları, uluslararası toplum tarafından yakından izleniyor. Ancak şimdiye kadar hiçbir operasyon, böylesine ciddi bir güvenlik skandalıyla gölgelenmemişti.
Ulusal Güvenlikte Alarm Zilleri Çalıyor
Savaş planlarının sızması yalnızca bir teknik hata olarak görülmüyor. Bu olay, ABD’nin ulusal güvenlik zincirinde ciddi bir kırılma olduğuna işaret ediyor. Uzmanlara göre bu tip bir açık, düşman unsurlar tarafından kullanıldığında telafisi imkansız zararlara yol açabilir.
ABD'nin istihbarat ve güvenlik kurumlarının, bu hatayı nasıl gerçekleştirdiği, hangi protokollerin ihlal edildiği ve bundan sonra alınacak önlemler merak konusu. Skandalın siyasi ve diplomatik sonuçları ise önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.