Antik DNA ile Modern Teknoloji Buluştu
Colossal, bu projede antik DNA örneklerini kullanarak yaşayan en yakın akraba tür olan gri kurttan alınan hücreleri genetik olarak düzenledi. Şirketin açıklamasına göre, 72.000 yıllık bir kafatası ve 13.000 yıllık bir dişten elde edilen DNA’lar analiz edildi ve korkunç kurda özgü 14 gen üzerinde toplam 20 düzenleme yapıldı. Bu hücreler, taşıyıcı olarak kullanılan evcil köpek yumurtalarına aktarıldı ve elde edilen embriyolar, melez tazıların taşıyıcılığıyla dünyaya geldi. İlk iki erkek yavru 1 Ekim 2024’te, dişi yavru 30 Ocak 2025’te doğdu.
Yeni Nesil Yırtıcılar: Romulus, Remus ve Khaleesi
Korkunç kurt olarak adlandırılan üç yavruya mitolojik isimler verildi: Romulus, Remus ve Khaleesi. Şirket, yavruların şu anda ABD’nin kuzeyinde yer alan, konumu açıklanmayan 2.000 dönümlük bir tesiste yaşadığını ve bu alanın ABD Tarım Bakanlığı tarafından kayıtlı, Hayvanları Koruma Derneği tarafından onaylı olduğunu bildirdi. Yavrular insanlar tarafından büyütülmüş olsalar da evcil değil, davranışları vahşi doğadaki kurtlara benziyor. Uzmanlara göre, bu özellikler korkunç kurdun doğasına oldukça yakın.
Fenotip mi, Gerçek Tür mü?
Bilimsel çevrelerde tartışma büyük. Bazı uzmanlar, bu hayvanların genetik olarak gri kurda çok yakın olduğunu, dolayısıyla “gerçek korkunç kurt” sayılamayacaklarını öne sürüyor. Otago Üniversitesi’nden paleogenetikçi Dr. Nic Rawlence, Colossal’ın yarattığı canlıların “korkunç kurt benzeri melezler” olduğunu belirtiyor. Ancak Colossal’ın baş bilim yetkilisi Beth Shapiro, bu tür eleştirilerin türlerin sınıflandırılmasında kullanılan sistemlerin insan yapımı çerçeveler olduğunu savunarak, amaçlarının korkunç kurdun “işlevsel özünü” geri getirmek olduğunu vurguluyor.