Vakıf Katılım web

OH OLSUN ÜLKESİ!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları

Kadın denizde anlatıyor.

Hava çok sıcak malum, oğlum su istedi, küçük su aldık 50 TL.

İçime oturdu.

Markette 5 TL’ye satılan su. 

Oğluma susama diyemedim, su içme diyemedim, şimdi eve gideriz, evde su içersin diyemedim.

Eh biz analarda evlat zaafı var.

Evlatlara hayır diyememe duygusu var.

Diyemeyiz biz.

Analar susuzluğu ile duvara yapışır idare eder, evlatlara hayır diyemeyiz.

Neyse.

Kadın diyor ki, yandaki yer var ya işte orası kapanmış, iş yapamamış oh olsun valla.

Plaja gitmişler, giriş 2.500 TL,  içinde yeme içme yok, hatta bir bardak su bile yok, bomboşmuş, diyorlar ki, oh olsun valla.

Gündüzleri beach, geceleri mekan olan yere 6 kişi rezervasyon yapmış, mekan iş yapamamış kapanmış.

Oh olsun diyorlar. 

Adam başı avuç içi kadar yemeğe şu kadar para istiyorsun mekan kapanmış.

Oh olsun! diyorlar. 

Pizzacı kapanmış oh olsun! diyorlar 

Kebapçı kapanmış oh olsun! diyorlar.

Oteller tek tek kapanıyor, oh olsun! diyorlar.

Oh olsunlar ülkesi olmuşuz.

Çok acı değil mi.

Ne kadar yazık değil mi.

Hayatımda böyle bir dönem hiç görmedim.

Küçüklüğümden bir bakkal kapansa, ah ah niye kapandı acaba diye annemler ve bütün mahalle, günlerce dert ederdi.

Ya şimdilerde?

Neresi kapanırsa, mekan ya da işletme, ülke insan hep bir ağızdan, oh olsun! diyor.

Beter olsunlar diyor.

Ekonomi tepetaklak.

Ya fırsatçılar? 

İşte onlar, kafaları çakallık, durumdan istifade ve ağızlarında "biz kısa bir dönem çalışıyoruz".

Bana ne.

Bize ne.

O zaman uzun dönem çalışacağın, o bölgeleri ve iş kolunu seç.

Adam pazarda ilk gelen kadına vişneyi kilosu 70 TL’den verdi, baktı vişnesini soruyorlar ve alan var, arkasından gelen kadına kilosu 150 TL dedi.

Arkadaşım dedi ki.

Artık fahiş hayatımız var Funda'cım.

Biliyorum ama, yine de tam olarak bakayım diyorum. 

Fahiş kelimesinin sözlük anlamına bakıyorum, "ölçüyü aşan, çok aşırı, çok fazla" demekmiş.

Bu olan bitene, "fahiş hayat yaşıyoruz hayatım" diyemezsiniz.

Aslında olan bitenin adi, bence "hırsızlık" diyorum.

Cebimden, ederinden, maliyetinden fazla para alıyorsan hırsızsın bence.

Arkadaşıma dedim ki, ben akşama kadar, o kadar çok hırsız kelimesi kullanıyorum ki.

Aaaa ne olmuş, şu fiyat olmuş, anladım hırsızlar yani diyorum.

Aaaaa ne olmuş, 4 kişi yemek yemiş ve sonunda şu parayı ödemiş diyorlar, anladım hırsızlar diyorum.

Gözümle gördüm, yarım litre su 85 TL, üzerinde yerli üretim ve tüm vergiler dahildir yazıyor.

Aaaaa hırsızlar dedim.

Satana sorunca, eğer yersen, kiralar yüksek diyecek.

Yani ilaç almak zorunda isen, yarım litre suya, 85 TL su parası ödeyeceksin.

Geldiğim son nokta.

Sabahtan akşama kadar para konuşuyoruz.

Kimin ne hakkı var ki buna.

Herkese, namusu ile sabahtan akşama kadar çalışan, alın teri ile para kazanan insanlara 

Oh olsun dedirttiniz ya.

Ve.

Aklımızda tek soru var.

Ne kadar çok hırsız varmış?

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Magazinciler.

Her gün ünlülerin dizilerden, bölüm başı kaç lira aldıklarını konuşurlar.

Sahne alanların, sahne parasını konuşurlar.

Ve hatta, ne kadar mal varlığı varsa konuşurlar.

Nerelerde ne evleri var, ne kadar arsaları var falan konuşurlar.

Eh.

Haklılar, magazin bu, dünyanın her yerinde ünlüler ve kazançları, oturdukları malikaneleri merak edilir.

Ve konuşulur.

Bizde bazı magazin sayfaları takipçi olarak milyonları bulmuş.

İş birliği reklamlar alıyorlar ve post paylaşıyorlar.

Bazı magazinciler, bildim bileli yıllardır televizyon programı yapıyorlar.

Acaba.

Kendi mal varlıklarını, bir ara konuşabilirler mi?

Rica etsek.

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Ey kadınlar.

Ey bacılar. 

Yıllarca adamlara öküz demişiz, ay ne olacak öküz gibi adam demişiz.
Valla yazık olmuş.

İskelede yürüyüşünüze bakınca, şezlongları atışınıza bakınca, şemsiyeleri itekleme halinize bakınca.

Ya sandalyelerin yerini nasıl değiştiriyorsunuz.

Çantalarınızı atma halinize, para küte konuşma halinize bakınca.

Olmadı bacılarım. 

Tabiat sizden korktu.

Ve anladım ki.

Öküzlük kadınlarda, yani bizdenmiş.