Son Güncelleme: 06.03.2024 11:18

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ 154 YAŞINDA

Yetiştirdiği öğrencileriyle ve öğretim üyeleriyle Türkiye'nin entelektüel hayatına birçok katkıda bulunan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi, kuruluşunun 154. yılını kutluyor.

Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Avrupa tarzı üniversite olarak kabul edilen Darülfünun'un devamı olan İÜ Edebiyat Fakültesi, 20 Şubat 1870'te eğitime başladı. Kuruluşundan itibaren Beyazıt'taki Zeynep Hanım Konağı'nın yanı sıra Sultanahmet, Çemberlitaş ve Galatasaray'da faaliyet gösteren fakülte, Türkiye'nin önemli bilim insanı ve aydınlarını yetiştiren eğitim yuvası oldu. İÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İÜ'nün Türkiye'nin ilk lisans eğitim kurumu olduğunu aktararak, "Edebiyat Fakültesinin Laleli'deki binaya taşınması 1908'den sonradır. Burası Zeynep Hanım Konağı. 1908'den 1943'e kadar bir dönem Darülfünun, bir dönem sadece Edebiyat, Fen Fakültesi olarak hizmet vermiş. 1943'te büyük bir yangın geçirdikten sonra yine bugün içinde bulunduğumuz bina inşa edilmiş." dedi. Mimar Sedad Hakkı Eldem ile Emin Onat tarafından yapılan fakülte binasının 1945'ten bugüne hizmete devam ettiğini belirten Ünver, şu bilgileri verdi: "İÜ Edebiyat Fakültesi, Türkiye'nin eğitim, kültür, sanat, tiyatro, müzik ve bilim hayatına öncülük etmiş, yön vermiş çok önemli isimlerin yetiştiği bir mekan. Mekanın çok güçlü bir hafızası var. Aslında İÜ Edebiyat Fakültesi, Türkiye'dir. İddialı bir laf gibi gelebilir. Edebiyat Fakültesi'nin mezun olanları ile mezun olmayanlarını da birlikte düşünmek lazım. Dönemin şartlarına göre bazıları mezun olamamış, ama yolu buradan geçmiş çok güçlü isimler var." Ünver, İÜ Edebiyat Fakültesi'nin ilklerin fakültesi olduğunu ve sosyal bilimlerin burada doğup geliştiğini vurgulayarak, "Cumhuriyet'e geçişte de Edebiyat Fakültesi gelişmelere sessiz kalmamış, öğrencileriyle, öğretim üyeleriyle Milli Mücadele'ye çok güçlü bir destek vermiş. Bu destekleri göstermek adına da Mustafa Kemal Atatürk'e fahri müderrislik teklifinde bulunmuşlar. Kendisi de bunu uygun bulmuş. 1923'te, bu belgeyi Edebiyat Fakültesi müderrislerinden oluşan bir heyet bizzat Gazi Mustafa Kemal'e Ankara'ya giderek teslim etmiş." diye konuştu. Türk müziğine önemli izler bırakmış isimlerin de İÜ Edebiyat Fakültesinde eğitim aldığına işaret eden Ünver, "Şerif Muhittin Targan, Ruşen Ferit Kam'ın oğlu Ömer Ferit Kam, Tanburi Cemil Bey'in oğlu Mesut Cemil Tel, Dürrü Turan, bu fakültenin koridorlarında hocalarından beslenmiş ve müzik dünyamıza renk atmış musikişinaslardandır." ifadesini kullandı. Edebiyat alanında mühim isimlerin İÜ Edebiyat Fakültesinden çıktığının altını çizen Ünver, "Türk dili ve edebiyatı ile Batı edebiyatı sahasında da çok önemli isimlerin feyiz aldığı, feyiz verdiği bir yer Edebiyat Fakültesi. Nihat Sami Banarlı, Cahit Külebi, Yusuf Atılgan ve Behçet Necatigil önemli isimlerdendir. Ali Nihat Tarlan da mutlaka zikredilmeli. Kendisi buradan mezun ve sonra Edebiyat Fakültesi'ne dönerek aldığı bilgi birikimini, müthiş hazineyi öğrencilerine aktarmış." değerlendirmesinde bulundu. Metin Ünver, usta edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın birçok eserini İÜ'deki odasında kaleme aldığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Cahit Külebi Anadolu'dan gelmiş, İÜ Edebiyat Fakültesi ona yeniden bir format vermiş ve Anadolu'da elde ettiği birikimini, burada aldığı eğitimle Türkiye'ye kazandırmış. Cumhuriyet döneminin 2 önemli isminden birisi, bürokraside önemli izler bırakmış, dil ve edebiyat sahasında çalışmalarıyla tanınmış Hasan Ali Yücel, felsefe mezunumuz. Sonra Tahsin Banguoğlu... Edebiyat Fakültesi bu anlamda Türkiye'nin ilk yüzyılının bürokrasisinde de belirleyici olmuş bir fakülte. Halide Edip Adıvar'dan da bahsetmemek olmaz. Fakültede İngiliz edebiyatını öğrencilere aktarmış. Onun geldiği silsile çok önemli. Önemli asistanlar da yetirmiş, Mine Urgan gibi... Onlar da ciddi manada Türkiye'ye katkı sağlamış. Adıvar, Milli Mücadele'nin güçlü simalarından birisi. Milli Mücadele deyince, Falih Rıfkı Atay da burada öğrenci olmuş, buranın havasını teneffüs etmiş."