Röportaj 25.02.2022 09:15 Güncelleme: 01.03.2022 13:19

Türkiye savaş gemilerini durdurabilir

Kazakistan ziyareti kapsamında başkent Nur-Sultan'da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temaslarını sürdürdü. İkinci kez Kovid-19 testi pozitif çıkan Çavuşoğlu, görüşmelerini telekonferans üzerinden gerçekleştirdi. Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye'nin durdurabileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Türkiye'nin taraf olmadığı bir savaşta, savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili alınabilecek tedbirler var." dedi.
Türkiye savaş gemilerini durdurabilir

Neşe BERBER - Nur-Sultan / Kazakistan

Kazakistan ziyareti kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, diplomatik ilişkilerin 30'uncu yılında çeşitli etkinliklerin düzenleceğini söyledi. Çavuşoğlu Kazakistan'la ilişkilere yönelik, "İlişkilerimizi geliştirme konusunda bugün bir kere daha ortak iradeyi ortaya koyduk." dedi.

Ticaret hacminin ilk defa 5 milyar doları geçtiğini ifade eden Çavuşoğlu, "İlk 3 çeyrekte Türkiye'den gelen Türk firmalarının yaptığı yatırım 500 milyon doları geçti. Diğer taraftan burada çok önemli projeler var. Onlara da yer vereceklerini söylediler. Türk firmalarına gelecek dönemde de güvendiklerini ve buradaki fırsatlardan yararlanmaları için gerekli desteği vereceklerini belirttiler." ifadelerini kullandı.

Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey (YDSK) toplantısını bu yıl içinde yapmak istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "İmzalayabileceğimiz anlaşmaların üzerinden geçtik. Yatırımların korunması ve teşviki anlaşması gibi bir iki anlaşmayı gözden geçirmemiz gerekecek. Sonuçta askeri iş birliği ve savunma sanayi işbirliğini geliştirme konusundaki irademizi ortaya koyduk. Diğer taraftan Kazakistan özel kuvvetler dahil, güvenlik birimlerini yeniden yapılandırma çalışmasına girdi. Bizden de bir heyet gelecek. Güvenlik birimlerimiz düzeyinde de temaslar var. Kazakistan ile her alanda ilişkilerimizi geliştirme konusunda bugün bir kere daha ortak iradeyi ortaya koyduk. Kazakistan yurtdışına çok sayıda öğrenci gönderiyor. Dünyanın ilk 250’sine giren üniversitelere öğrenci gönderiyorlar. Bu sene biraz esneklik yapacaklarmış. Bizim seçkin üniversitelerimize de öğrenci göndermeleri konusunda bir talepte bulunduk." dedi.

- Stratejik yerleri vuruyorlar

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesine ilişkin Çavuşoğlu, "Ukrayna bunu bir işgal olarak tanımlıyor. Ama şimdi Rusya nerede duracak? Donbas bölgesinde askeri harekat için Ukrayna içinde bir güvenlik tedbiri mi aldı, çünkü ilk vurduğu yerler genellikle askeri bölgeler, havaalanları ya da askeri üsler. Stratejik yerleri vurduğunu görüyoruz. Bazı yerlerde telekomünikasyon kulelerini vurduğu da söyleniyor. Kiev havaalanına da bir saldırı oldu. Kırım’a yakın Herson bölgesinde de karadan içeriye girdiği yerler de var. Ama Ukrayna bunu Ukrayna’nın tamamını işgal yönünde bir askeri harekat olarak tanımlıyor." şeklinde konuştu.

Rusya nerede duracağına ilişkin olarak da Çavuşoğlu, "Biz tabi bu askeri harekatın hemen durmasını istiyoruz. Dün bu amaçla Cumhurbaşkanımız Putin ile bir görüşme yaptı. Geçtiğimiz günlerde Lavrov ile görüştük. Kulebayla da görüşmüştük, onları Antalya’da bir araya getirebilir miyiz diye konuşmuştuk. Rusya, ‘ikili konuları konuşmak için bir araya geliriz’, dedi. Kuleba şimdi New York’da, biz yardımcısı Emine Hanım ile görüştük. Onlar, 8 saat içinde Kiev’e gelebileceklerini söylüyorlar. Biz çabalarımızı sürdüreceğiz ama her şeyin bizim elimizde olmadığını da başından beri söylüyoruz." dedi.

- Türkiye’nin tutumu net

Türkiye’nin başından beri bu konudaki tutumunun net olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, "Biz her ikisiyle de iyi ilişkileri olan bir devlet olarak tansiyonun düşmesi için elimizden gelen sağ duyulu çabayı gösterdik.
Bir ilhaka ya da savaşa karşıyız, tanımaya karşıyız. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Biz savaşın tarafı değiliz. Herhangi bir çatışmanın içinde olacak bir ülke değiliz. Dengeli ama hakkaniyetten yana uluslararası hukuktan yana ilkesel tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu askeri harekatın bir an önce bitmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- Ukrayna’nın Boğazlar Talebi

Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna’nın Boğazların kapatılması yönünde resmî bir talepte bulunduğunu söyleyerek, "Montrö Antlaşmasının maddeleri gayet açık ve net. Bugüne kadar Türkiye Montrö Antlaşmasını tereddütsüz her seferinde uygulamıştır. Yani Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaşta, savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili alınabilecek tedbirler var. Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye durdurabilir. Ama Montrö Sözleşmesinde ayrıca bir şey var. Burada savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin kendi üslerine dönme talebi olursa, o zaman ona izin verilmesi gerekiyor. Uzmanlarımız birincisi savaş hali var mı onu çalışıyor. Savaş halini hukuken kabul edersek bu süreç başlayacak. İkincisi, savaş halini kabul edersek, Montrö bağlamında savaş gemilerinin geçişini yasaklayacağız. Ama yasaklasak da Rusların böyle bir hakkı var. Sözleşme yapılırken, Rusya kendisince madde koydurmuş. 19. , 20. , 21. Madde bunları düzenliyor. En sonunda diyor ki, kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir." ifadelerini kullandı.

- Türkiye nasıl etkilenir?

Yaptırımlardan Türkiye'nin nasıl etkilenebileceğine ilişkin olarak Çavuşoğlu, "Her bir yaptırım, herkesi etkiler bu muhakkak. Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz. Bu aslında sadece ilkesel bir durum değil, gözlemlediğimiz de bu. Bugüne kadar çok yaptırım kararları gördük ama Rusya’ya yönelik yaptırımlara baktığımız zaman daha çok şahıslara yönelik olduğunu görüyoruz. Bazı ekonomik özellikle finansal yaptırımlar var.
Sonuçta yaptırımların bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Mesela doğalgazı, petrolü kapsayacak mı? Mutlaka sadece bizi değil, Avrupa’yı da etkiler. Turizmi de mutlaka etkiler. Bu sürecin ne kadar süreceğine bağlı." dedi.

- Yaptırımlar sorunları çözmez

Her bir yaptırımın, herkesi etkileyeceğini söyleyen Mevlüt Çavuşoğlu, "Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz. Bu aslında sadece ilkesel bir durum değil, gözlemlediğimiz de bu. Bugüne kadar çok yaptırım kararları gördük ama Rusya’ya yönelik yaptırımlara baktığımız zaman daha çok şahıslara yönelik olduğunu görüyoruz. Bazı ekonomik özellikle finansal yaptırımlar var.
Sonuçta yaptırımların bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Mesela doğalgazı, petrolü kapsayacak mı? Mutlaka sadece bizi değil, Avrupa’yı da etkiler. Turizmi de mutlaka etkiler. Bu sürecin ne kadar süreceğine bağlı." şeklinde konuştu.

- Kırım Tatar Meclisi Türkiye’den sığınma isterse?

Kırım Tatarlarına Türkiye'nin kapısının her zaman açık olduğunun altını Çizen Çavuşoğlu, "Kırım’ın illegal ilhakını tanımadığımızı her vesileyle söylediğimiz gibi bu süreçte de ülkemize gelen Kırım Tatarı kardeşlerimize de kucak açtık. Türk soylulara özel bir statü ile vatandaşlık veriyoruz. Kırım Tatarlarını da bu statüye dahil ettik. İlave gelmek isteyen olursa, biz her türlü yardımı yaparız.
(ABD ve Batı’nın tavrı) ABD’nin, diğer Batılıların başından beri konuştuğu şey yaptırımlar. Herhangi bir asker göndermeyeceklerini zaten söylediler. Verdikleri silah, askeri ürünler ile ilgili içeriği nedir, ne değildir, o konuda bir şey söylemek istemem." değerlendirmesinde bulundu.

- Türk Vatandaşlarının Tahliyesi

Bakan Çavuşoğlu, Türk vatandaşlarının tahliyesibe ilişkin de, "Ukrayna’da 20 bin civarında vatandaşımız vardı. 12 Şubat’tan itibaren tüm vatandaşlarımıza tek tek telefonla ulaşarak doğu bölgelerine gitmemelerini söyledik. Telefonlarımızı 7 gün 24 saat açık olarak paylaştık. İşleri olmayanların yavaş yavaş Ukrayna’dan ayrılmalarını da söyledik. 22 Şubat’taki tanıma kararından sonra da yine vatandaşlarımıza ulaşarak bölgeyi terk etmelerini söyleyerek ilave uçuş planladık. Öğrencilerimizden sadece 4 bilet satılınca uçuş iptal oldu. Ama planlamamızı da yaptık, öğrencilerimizi de buradan uygun bir şekilde tahliye edeceğiz. Hiç ayrılmak istemeyenler, ailesi, işi gücü olanlar da var. Biz olası bir gelişmede hava, kara ve deniz yoluyla vatandaşlarımızı nasıl tahliye edeceğimize yönelik planlamamızı yaptık. Tüm hava sahası kapatılırsa, komşu ülkelere, Moldova, Polonya ve Romanya’ya vatandaşlarımızı karayolundan geçirmek için gerekli çalışmaları yaptık. Türk otobüs firmalarıyla ücretini biz karşılamak üzere anlaştık. Vatandaşlarımızın belirlediğimiz bu ülkeler üzerinden PCR testi alınmadan ve vizesiz geçişleri için de her türlü çalışmayı yaptık." ifadelerini kullandı.