Halkbank web
Ekonomi Kaynak: Haber Merkezi 19.03.2024 07:52

Tüketim dizginlenemiyor

Dr. Mahfi Eğilmez "Hane halkı tüketim oranı %12,8. Gelirimizden çok tüketiyoruz." derken, Prof. Dr. Işın Çelebi de, "Tarımdaki 0.5'lik büyüme gelecek için tehlikeli." İfadesini kullandı.
Tüketim dizginlenemiyor

Altınbaş Üniversitesinin aylık Ekonomi Söyleşileri programında bir araya gelen iki deneyimli ekonomist, Prof. Dr. Işın Çelebi ve Dr. Mahfi Eğilmez, 2024 Mart ayı ekonomi görünümünü değerlendirdi. Dr. Mahfi Eğilmez, mart ayında açıklanan ekonomik göstergeler arasından büyüme oranı ve turizmin olumlu olduğunu dile getirdi.  Prof. Dr. Işın Çelebi de 4,5’lik büyüme oranının hizmetler sektöründeki büyümeden kaynaklandığına işaret ederek, tarımdaki büyümenin 0,5 ile gelecek için çok ciddi bir tehlike olduğunu anlattı. “Dünyada gıda fiyatlarının %10 düşerken, Türkiye'de %70’den fazla artması ciddi bir sorunun göstergesi. İnsanlar, 1 kilo kıyma alabilmek için kuyruklarda bekliyor.” dedi. 

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, GSMH 26.3 trilyon TL (TUİK’in kabul ettiği kurla böldüğünüzde 1 tilyon 119 milyar dolar) bir GSMH rakamı çıktığını hatırlattı. Buna, sığınmacıların ürettiği mal ve hizmetlerin dahil olduğunu söyledi. Eğilmez, “Ancak kişi başı geliri hesaplarken sığınmacıları nüfusta yok sağdığımız için nüfusumuz daha az görünüyor ve 13 bin 110 dolar olarak kişi başı gelir daha yüksek çıkıyor. Oysa sığınmacıları dahil ederek hesapladığımda 11 bin dolara geriliyor. Yıllık olarak hane halkı tüketim oranımız ise %12.8 olarak açıklandı. Bu da tüketim artışımızın gelirimizden daha fazla olduğunu gösteriyor.” dedi.  

En son açıklanan %67’lik Enflasyon oranı ile Türkiye’nin, %254’lük Arjantin ve %177’i ile Lübnan’dan sonra üçüncü sırada geldiğini belirtti. Enflasyonun yapışık hale geldiğine değinen Eğilmez, sokaktaki vatandaş enflasyon ile ciddi mücadele olmadığını görünce iç tüketimini kısmıyor. Kredi kartı taksit sayıları kısıtlandı ama tüketimin önüne geçilemiyor. Maliye politikası gevşekse ve yarı sıkı para politikanız varsa önleyemezsiniz. Sokağın davranışı da fiyatları artırıyor. Sarmaldan çıkılamıyor.” değerlendirmesini yaptı. İşsizlik rakamlarını ise geniş işsizlik olarak ele almak gerektiğini vurgulayan Mahfi Eğilmez, “Bu durumda açıklanan %9,1 işsizlik oranı %26,5 çıkıyor. Çok yüksek bir oran ve maalesef artıyor.” diye konuştu.  

“Cari açık geçen yıla göre 7.8 milyon dolar düştü”.

Geçen yılın bütününde 143 milyar lira olan bütçe açığının 2024 yılında şimdiden 151 milyar liraya ulaştığına işaret eden Eğilmez, “Ocak, Şubat nakit açığı 405 milyar liraya yükseldi. Bu bütçeyi de zorluyor. Türkiye’nin 2023’ün ilk 3 aylık verisine göre 483 milyar dolar toplam dış borcu var. 12 aylık 37 buçuk milyar dolarlık bir cari açığımız var, düşüyor. İhracatta 500 milyon dolarlık bir artış oldu. 2023 Ocak’ına göre ithalatta 7,6 milyar dolarlık bir düşüş var. Bunun yaklaşık 4 milyar doları, altın ithalatındaki düşüşten kaynaklanıyor. Böylece cari açığımızda Ocak’ta 7,8 milyar dolarlık bir düşüş yaşadık.” bilgisini verdi. Eğilmez’e göre bu tablo içinde bir tek turizmde olumlu bir gelişme var. Turizm 2022’de 46,5 milyar dolar olarak gelirini, 2023 yılında 54,3 milyar dolar olarak kapattığını söyledi. Merkez Bankası’nın 1 Mart 2024 itibariyle 130,9 milyar dolar brüt rezervi olduğunu da değinen Eğilmez, “Yılbaşı’na göre 10,1milyar dolar düşüş oldu. Net rezervlerde 14 buçuk milyar dolarlık bir düşüş var. Swap harici net rezervlerde ise 10,3 milyar dolarlık bozulma var ki bunun sonucunda swap harici net rezervlerimiz eksi 47,8 milyar dolara geldi.” açıklamasını yaptı. 

“Faizi %75’e çıkarmak enflasyonun önüne geçilmesini sağlar” 

Bu ortamda Fitch Ratings’in, Türkiye'nin kredi görünümünü yükseltmesi gibi pozitif bir haberin bile piyasalarda pozitif etki yapmadığına dikkat çekti. Enflasyonla mücadele de farklı yöntemler denenebileceğini anlatan Eğilmez, en kötüsünün enflasyonu takip etmek olduğunu söyledi. Eğilmez, “Merkez Bankası, faizi %45 yerine bir anda %75’e çıkarabilir. Böylece sistemi önce bir sarsarsın ve ordan geriye gelirsin. Böylece enflasyonun önüne geçerek önemli bir etki yaratılabilirdi. Bu şekilde farklı yöntemler denenebilir” şeklinde çarpıcı bir öneri de bulundu. 

“Türkiye'nin hem ekonomik hem sosyal sorunları büyüyor” 

Prof. Dr. Işın Çelebi de sözlerini gelir dağılımındaki bozulmaya dikkat çekerek şöyle sürdürdü. “Gini katsayısı Türkiye'de maalesef %4,5’in üstüne çıktı. Bu maalesef, gelir dağılımının alt üst olduğunu gösteriyor. Normalde bu göstergenin 1-2 arasında olması lazım.” dedi.  Türkiye’de %20’lik en üst gelir gruplarının toplam gelirin yüzde 50’sini alırken, geri kalan % 80’in kalan %50’yi paylaştığını kaydetti. 16 milyon emeklinin ücreti 10.000 TL, asgari ücretin de 17.000 TL düzeyinde olması sıkıntılara yol açıyor. Çünkü bu süreçte insanların günlük yaşamını etkileyen kira, ulaşım ve eğitim gibi ücretlerde anormal artışlar oldu. Türkiye'de benim kişisel görüşüm, gelir dağılımı gittikçe bozuluyor ve yerleşiyor. Türkiye'nin geleceği açısından en çok üzerinde durulması gereken bir konu. Bir yanda lüks tüketim artıyor ama insanlar 1 kilo kıyma alabilmek için sabahın 5’inde soğukta kuyruğa giriyor. Türkiye'nin maalesef hem ekonomik hem sosyal sorunları büyüyor.” değerlendirmelerini yaptı. 

“Polyannacılık ile enflasyon düşmez”

Türkiye’nin en önemli ilkesinin hukuk devleti olması gerektiğinin altını çizen Çelebi, “Bundan ne kadar uzaklaşmışsak rasyonellikten o kadar kopmuşuz. Oysa Türkiye, dünyayla rekabet gücünü artırmalı. Üretim ve verimliliğini artırmalı ve teknolojiye yatırım yapmalı. Polyannacılık ile enflasyon düşmez. Enflasyon Mayıs’a kadar 70’e çıkacak. Merkez Bankası yıl sonu hedefini tutturabilmesi için geri kalan aylarda 2.5’ün üstüne çıkmamalı. Bütçe açığı artmış. Sadece sıcak para girişi ile sağlanamaz, kalıcı yatırım lazım.” görüşlerini dile getirdi. 

“Seçim Kampanyanları harcamaları topluma açıklansın”

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, son olarak kayıt dışı ekonomiden uzaklaşarak, dolaylı vergilerin ve harcamalarının acilen azaltılmasını önerdi. Seçim kampanya maliyetlerinin de Nisan’dan itibaren şeffaflıkla açıklanmasını istedi. “Dünyada 2023 yılında 1,3 trilyon dolar temettü dağıtımı oldu. 1 trilyona dolara yakın şirket birleşme ve satın alması oldu. Ne yazık ki, Türkiye'ye hemen hemen hiç kaynak girişi olmadı.” dedi. “Biz dünyaya adaleti sağlayacağız, herkese açık ve net olacağız mesajını verelim. Seçim kampanyalarında herkes seçim harcamalarını nereden temin ettiğine, kaynaklarını nereye harcadığına kadar açıkça topluma açıklasın. İşe Nisan’ın ilk haftasında buradan başlayalım.” dedi.  Böylece toplumun ve yurtdışındaki insanların güveninin artacağını öne sürdü.