Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Partilerin anayasaları olmaz, partilerin anayasa teklifleri olur. Anayasa, milletin anayasasıdır.
Benim açımdan da son derece verimli, yapıcı bir görüşme oldu. Sayın genel başkanda görüşlerini çok açık bir şekilde ifade etti. Bundan sonra diğer genel başkanları da ziyaret ederek, hep beraber bir yol bulacağız. Eğer gerçekleştirebilirsek en kısa süre içerisinde örneğin mayıs ayının sonuna kadar grubu bulunan siyasi partilerden bu işin usulüne ilişkin fikirlerini almak isteriz.
Ondan sonra da belki yaz dönemde bütün siyasi partiler görüşlerini, anaysa tekliflerini olgunlaştırarak önümüzdeki sene Meclis açıldığında müzakere ortamı başlar ve sonrasındaki dönemde de usulüne uygun bu süreçleri götürdüğümüz takdirde sonuç alabileceğimizi düşünüyorum.
Bu parlamento, Türkiye’de uzun yıllar içerisinde temsil kabiliyeti en yüksek parlamentodur.
Partilerin bir kısmının grupları var, bir kısmının grupları yok. Burada çok sayıda partinin var olması Türkiye’nin demokratik bir tartışma zeminini kuvvetlendirmesi bakımından da önemlidir. Grubu olmayan partilerin de görüşlerini alacağız.
Bu süreçte sadece siyasi partilerin değil, toplum kesimlerinin, üniversitelerin, hukuk camiasının, sivil toplum kuruluşlarının, farklı kesimlerin de görüşlerini alacağımız iyi yönetilmiş bir süreci inşallah olgunlaştırırız.
Süreç içerisinde yapıcı bir diyaloğu bütün siyasi partilerimizle sürdürerek yol almaya çalışacağız.”
Özel’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“31 Mart seçimlerinden Türkiye’nin birinci partisi olarak çıkmış, sorumluluğunun farkında olan bir partiyiz. Siyaset, halkın gündemine duyarsız olamaz. Bugün insanların yoksulluk, açlık, işsizlik, güvencesizlik gibi üst düzeyde beklentileri varken, yeni bir anayasa beklentisi toplumun taleplerinin neresindedir? Onu bir tartmak lazım.
Sayın Başkanın bugün yaptığı değerlendirmeleri başta Merkez Yönetim Kurulumuz olmak üzere partinin yetkili organlarıyla ve grubumuzla değerlendireceğiz. Bir şeyin yenisini teklif ediyorsak, örneğin yeni bir elbise alalım. Giyeceksek alalım. Giyememek üzere yeni elbise alınır mı? Anayasaya uyacaksak anayasayı değiştirelim.
Yeni anayasa konuşurken, mevcut anayasaya tam uyum beklemek bizim hakkımızdır. Bu konudaki hassasiyetlerimizi ilettik.
Anayasa tartışmaları, siyasetin üzerine bir sis olarak çöküp de diğer meseleleri görünmez kılıyorsa burada vatandaşın menfaati olmaz. Bugün sorun yoksulluk, işsizlik, artan fiyatlar, yüksek enflasyon ve insanların yoksullaşmasıyken biz anayasa konuşup bir indirip bu sorunları görünmez kılıyorsak, vatandaşın mesajını alamamış oluruz.
Yarın Sayın Erdoğan ile yapacağımız görüşme de önem atfettiğim bir görüşmedir.
Siyasiler el sıkışmazsa siyaset düşmanları, demokrasi düşmanları el ovuşturmaya başlar. O yüzden el sıkışılacak, müzakere edilecek ama sorumlu olduğumuz kitleler için de mücadele edilecek.”
