Dünya 05.12.2023 13:28 Güncelleme: 05.12.2023 13:35

İsrail'in Gazze'nin orta ve güneyine düzenlediği saldırılarda 50 kişi öldürüldü

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kenti ile orta kesimindeki Deyr el-Belah kentine düzenlediği saldırılarda ilk belirlemelere göre en az 50 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail'in Gazze'nin orta ve güneyine düzenlediği saldırılarda 50 kişi öldürüldü

İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırılarda en az 40 kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı.

İsrail ordusunun ayrıca Deyr el-Belah kentindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nı bombaladığı ve 10 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail güçleri, Batı Şeria'nın Cenin kentine buldozerlerin de eşlik ettiği 50 askeri araçla baskın düzenledi.

Nasıra Caddesi'nden kente giren İsrail güçleri ile baskına karşı çıkan Filistinliler arasında çatışma çıktı.

Cenin kenti üzerinde bir keşif uçağının uçtuğu, evlerin ve binaların çatısına keskin nişancıların konuşlandırıldığı, kentteki ve Cenin Mülteci Kampı'ndaki çok sayıda mahallede elektrik kesintilerinin yaşandığı belirtildi.

İsrail ordusuna ait buldozerler, baskının ardından Tavalibe Camisi çevresinde, Zehra Mahallesi'nde ve kampa giden yollarda altyapıyı tahrip etti.

Cenin kentinde bulunan El-Emel Devlet Hastanesi çevresine takviye birlikler gönderen İsrail güçleri, hastane çevresine keskin nişancılar konuşlandırdı ve ambulansları durdurarak arama yaptı.

İsrail güçleri El Halil'de biri çocuk 3 kişiyi yaraladı

İsrail ordusu, El Halil'in doğusundaki Beni Naim beldesinde biri çocuk 3 kişiyi yaraladı.

Beldenin girişindeki Vadi el-Cevz bölgesinde çıkan olaylarda İsrail ordusunun ateş açması sonucu 14 yaşındaki bir çocuk ile 2 kişi yaralandı.

Göğsünden ve elinden yaralanan 14 yaşındaki çocuğunun durumunun kritik olduğu ve yaralananların bölgedeki hastanelere götürüldüğü bildirildi.

İsrail güçleri Batı Şeria'daki Kalendiya Mülteci Kampı'nda bir Filistinliyi öldürdü

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 25 yaşındaki Muhammed Yusuf Hasan Munasıra'nın Kalendiya Mülteci Kampı'na düzenlenen baskında öldürüldüğü belirtildi.

İsrail güçlerinin, Beytüllahim'deki Dehişe Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında biri ağır olmak üzere 4 Filistinliyi yaraladığı kaydedildi.

Görgü tanıkları, Dehişe Mülteci Kampı'nda baskına tepki gösteren Filistinliler ile askerler arasında çatışma çıktığını aktardı.

İsrail güçlerinin dün Kalendiya'da açtığı ateş sonucu 32 yaşındaki İbrahim Alkam hayatını kaybetmişti.

Kalendiya Mülteci Kampı'nda bugün öldürülen Muhammed Yusuf Hasan Munasıra'nın da Alkam gibi Filistin yönetimine bağlı Gümrük İşlerinde çalışan bir polis memuru olduğu belirtildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ile Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 260'a yükseldi.

İsrail, Gazze'nin güneyinde BM bünyesindeki bir okulu bombaladı

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'nin güneyinde Han Yunus kentinde çok sayıda kişinin sığındığı BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bünyesindeki Muin Okulu'nu bombaladığı kaydedildi.

Açıklamada, İsrail saldırısı sonrası çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı belirtildi.

İsrail, Kemal Advan Hastanesi'ni tank ve keskin nişancılarla kuşattı

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir Abdullah el-Berş, yaptığı yazılı açıklamada, "İşgalciler Kemal Advan Hastanesi'ni, hareket eden her şeyi hedef alan tanklar ve keskin nişancılarla kuşattı." ifadelerini kullandı.

Hastanede 7 binden fazla sığınmacı bulunduğuna işaret eden Berş, hastanenin çevresindeki saldırılarda çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu aktardı.

Kemal Advan Hastanesi'nde elektriklerin kesik olduğunu belirten Berş, Gazze'nin kuzeyinde sadece 4 hastanenin faaliyet gösterdiği ve 55'e yakın ambulansın hizmet dışı kaldığı bilgisini verdi.

Berş, "Şifa ve Endonezya hastanelerinde olduğu gibi Kemal Advan Hastanesi'nde de bir katliam yaşanmasından korkuyoruz. Hastanede ameliyatlar yapılamıyor, elektrik kesintisi krizi daha da ağırlaştırdı." ifadelerine yer verdi.

Refah Sınır Kapısı'ndan sadece 400 yaralının karşılandığını ancak bölgede 40 binden fazla yaralı bulunduğunu belirten Berş, faaliyetlerine devam edebilmek için akaryakıt, sahra hastaneleri ve tıbbi yardımların bölgeye ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

İsrail ordusu: Gazze'ye 100 binden fazla top mermisi ateşledik

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'ne yönelik kara harekatının başladığı 31 Ekim'den bu yana bölgeye 100 binden fazla top mermisi ateşlendiği belirtildi.

Açıklamada, İsrail topçu birliklerinin Gazze Şeridi'ne başlatılan saldırıların ilk gününden itibaren çatışmalarda "önemli bir rol oynadığı" ve "kara birliklerine yönelik tehditleri ortadan kaldırarak birliklerin ilerlemelerini sağladığı" iddia edildi.

İsrail ordusu ayrıca, topçu birliklerinin çok sayıda top atışı yaptığı görüntüleri paylaştı.

İsrail tanklarının İsrailli sivillerin ölümündeki rolü yine gündemde

AA, İsrail ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışmaların yaşandığı Gazze sınırındaki bir kibutzda (İsrail'de ortak çalışma esaslarına göre oluşturulmuş tarımsal topluluk) Vach'ın 14 Ekim'de tarihinde yabancı basın mensuplarına yaptığı açıklamaların görüntüsüne ulaştı.

Görüntülere göre Vach, basın mensuplarına, çatışmalarda ağır hasar gören ve kısmen yandığı anlaşılan bir evin önünde brifing verdi.

"Evin önünde elleri kelepçelenmiş 2 kadın ve 2 erkek, evin içerisinde ise 8'i bebek 15 kişinin ölü bulunduğunu" anlatan Vach, olay yerinde toplam 19 kişinin yanarak öldüğünü ifade etti.

Vach, arkasındaki evin yanmış ve yıkılmış halinin neden kaynaklandığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Bu yıkım, tanklarımızın saldırısı yüzünden. Çünkü bu evler (Hamas tarafından) ele geçirilmişti ve tüm yerleşimi (kibutz) geri almamız gerekiyordu. Bu, tanklar olmadan mümkün olmazdı."

İsrailli sivil zayiatlara yönelik soruşturma için uzun zaman beklenecek

AA muhabirinin, 23 Ekim'de, "Kibutzdaki güvenlik güçlerinin ya da İsrail ordusunun neden olduğu olası sivil zayiatla ilgili yürütülen herhangi bir soruşturma var mı?" sorusuna yanıt veren İsrail Ordu Sözcüsü Richard Hecht, henüz herhangi bir soruşturma olmadığını söyleyerek, "Şu anda savaşa odaklanmış durumdayız." demişti.

Binyamin Netanyahu hükümetinin ise Gazze'de işgalin ne kadar süreceği ve askeri faaliyetlerin ne zaman sonlanacağı konusunda bir bilgi vermemesi, İsrail ordusunun İsrailli sivillerin ölümüyle sonuçlanan eylemlerinin ne zaman ya da nasıl soruşturulacağı sorusunu ortaya çıkarıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, 7 Kasım'da, Gazze'de "süresiz işgal" imasında bulunarak, "Bence İsrail'in (Gazze Şeridi'nde) süresiz kapsamlı güvenlik sorumluluğu olacaktır çünkü olmadığında neler olduğunu gördük. Güvenlik sorumluluğumuz olmadığında ortaya çıkan hayal edemeyeceğimiz ölçekte Hamas'ın eylemleridir." ifadelerini kullanmıştı.

Holit kibutzundaki durum

İsrail merkezli N12 televizyonuna konuşan İsrailli bir kadın asker, giriş kapısını kırarak girdikleri "Holit" isimli bir kibutzda komutanının "vur emrine" uymayı reddettiği anları şöyle anlatmıştı:

"Bana işaret etti ve 'Şuraya (tankla) ateş et, teröristler orada.' dedi. Ona, 'Orada siviller de var mı?' diye sordum. Bana, 'Bilmiyorum, sadece ateş et.' diye cevap verdi. Ateş etmemeye karar verdim çünkü burası İsraillilerin yaşadığı bir kibutzdu. Bunun yerine eve makineli tüfeğimle ateş ettim."

Kadın asker, "Holit'in temizlendiğinden ve sivillerin çıkarılabileceğinden emin olunana kadar" çatışmaların yerel saatle 20.00'ye kadar sürdüğünü kaydetmişti.

Aynı televizyon programına konuşan birimin komutanı erkek asker, Holit'teki kibutz içinden ve dışından gelen saldırıların olduğunu aktarmış, "Kibutz içinde de mermiler ve makineli tüfeklerle ateş ettik. Bu, çok karmaşık bir durumdu." demişti.

Bir diğer kadın asker de çatışmada yer alan hiçbir askerin tank kullanma eğitimi olmadığını, "Bu silah sistemi için özel eğitim almanız gerekiyor. Hiçbirimiz almadık. Yaklaşık 10 dakika içinde, sistemin uzmanı olduk. Çalıştırdık, ateş ettik, sorunlarını çözdük." sözleriyle itiraf etmişti.

Saldırılarda yer alan bir başka kadın askerin "Kullandıkça çözüyorsunuz." dediği tankların yaklaşık 17 saat süren saldırıları sonucunda pek çok İsrailli sivilin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

İsrailli çocuk olayında da tank ateşi gündeme gelmişti

12 yaşındaki İsrailli Liel Hetzroni de İsrail'in tank ateşi sonucu yanarak ölmüştü

İsrail basınında 19 Kasım'da yansıyan haberlerde Liel Hetzroni isimli 12 yaşındaki kız çocuğunun, 7 Ekim'de Hamas'ın Beeri bölgesinde bulunan kibutzdaki çatışmalarda hayatını kaybettiği yer almıştı.

Liel'in ve evdeki diğer kişilerin Hamas mensupları tarafından tutulduğu evde bulunan ve oradan sağ çıkan Yasmin Porat, 15 Kasım'da, İsrail devlet radyosu KAN'a verdiği röportajda, ordu tarafından Hamaslıların yanında siviller olduğu halde eve yoğun ateş açıldığını anlatmıştı.

İsrail ordusu ve Hamaslılar arasında çatışmalar devam ederken bir noktada evin önüne bir tank geldiğini belirten Porat, "Kendi kendime neden eve tankla ateş ediyorlar diye düşündüm. Yanımdakilere 'Neden ateş ediyorlar?' diye sordum. Onlar da bana 'Evi (Hamaslılardan) arındırmaya yardımcı olmak için duvarları yıkmak amacıyla ateş edildiğini' söyledi." ifadelerini kullanmıştı.

Porat, 2 büyük patlamaya kadar küçük kız Liel'in hayatta olduğunu ve patlamalar sonrasında Liel de dahil evdeki herkesin öldüğünü aktarmıştı.

Olayın ardından fotoğraflarda evin bir kısmının yandığını gördüğünü söyleyen Porat, Liel'in ölümüne ilişkin, "Bana sorarsanız, diğer evlerde olanlara dayanarak tahmin ediyorum, o (Liel) görünüşe göre tamamen yandı." demişti.

İsrailli savaş pilotunun "Kitlesel Hannibal" ifşaatı

İsrailli savaş pilotu Yarbay Nof Erez, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısında, İsrailli sivillerin esir olarak Gazze'ye götürülmelerini önlemek için ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören "Hannibal Protokolü"nü bir noktada uyguladığının anlaşıldığını söylemişti.

Konuya ilişkin Haaretz gazetesine konuşan Erez, "Hannibal Protokolü'nün bir noktada uygulandığı anlaşılıyor çünkü bir rehine durumu tespit ettiğinizde bu Hannibal'dır ancak son 20 yıldır tatbikatlarını yaptığımız Hannibal, içinde rehinelerin bulunduğu tek bir araçla ilgiliydi. Burada gördüğümüz şey ise kitlesel bir Hannibal'dı. Çitlerde birçok açıklık vardı, hem rehineli hem de rehinesiz olarak birçok farklı araçta binlerce insan vardı." demişti.

Haaretz haberine göre helikopterler ayrım gözetmeden de vurdu

Haaretz gazetesi 19 Kasım'da, İsrailli güvenlik yetkililerinin, Hamas'ın Gazze'den 7 Ekim'de düzenlediği saldırıya ilişkin yaptığı güvenlik değerlendirmesiyle ilgili bilgi vermişti.

Hamaslıların sorgu kayıtlarına ve polisin olayla ilgili soruşturmasına dayanan üst düzey İsrailli güvenlik yetkililerinin değerlendirmesinde, Gazze Şeridi yakınlarında düzenlenen müzik festivali hakkında Hamas'ın önceden bilgi sahibi olmadığı belirtilmişti.

Haberde, polis soruşturmasında, festivale katılanların çoğunun ilk silah sesi duyulmadan yarım saat önce partinin durdurulmasına karar verildiği için kaçmayı başardığı aktarılmıştı.

Soruşturmanın aynı zamanda bir İsrail savaş helikopterinin Hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunu ortaya çıkardığı iddia edilen haberde, şu ifadelere yer verilmişti:

"Bir polis kaynağına göre, soruşturma aynı zamanda olay yerine gelen ve görünüşte oradaki teröristlere ateş açan İsrail ordusuna ait bir savaş helikopterinin de bazı festival katılımcılarını vurduğunu gösteriyor. Polise göre festivalde 364 kişi öldürüldü."

Yedioth Ahronoth da helikopterin rolünü ifşa etmişti

İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesi de Hamas'ın Gazze'den 7 Ekim'de düzenlediği saldırıya İsrail Hava Kuvvetlerine ait helikopterlerin müdahale ettiği anlara ilişkin bir haber yayımlamıştı.

İsrail ordusunun müdahale sırasında yaşadığı duruma ilişkin haberde, şu iddiaya yer verilmişti:

"Hamas teröristleri kalabalığın arasına yavaşça karışmaları ve ne olursa olsun kıpırdamamaları yönünde talimat aldı. Böylelikle hava kuvvetlerini aşağıdakilerin İsrailli olduğuna inandırmaya çalıştılar. Bu aldatmaca, Apache helikopterleri tüm kısıtlamalardan kurtulmak zorunda kalana kadar bir süre işe yaradı. Pilotlar kimin terörist kimin İsrailli olduğunu ayırmanın zor olduğunu anlayınca saat 09.00 sıralarında bazıları üstlerinden izin almadan bağımsız olarak teröristlere karşı mermi kullanmaya karar verdi."

İsrail devletinden haberlere sansür

İsrail polis teşkilatı, 19 Kasım'da, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze'den düzenlediği saldırı sırasında İsrail savaş helikopterlerinin gruba müdahale ederken İsrailli sivillerin de ölmüş olabileceğine dair haberler yapan ulusal basın organlarını uyarmıştı.

Polis açıklamasında, "Özellikle bu dönemde, medyayı haberlerinde sorumluluk göstermeye ve haberlerini yalnızca resmi kaynaklara dayandırmaya çağırıyoruz." ifadelerine yer verilmişti.

İsrail ordusu 3 kişiyi gözaltına aldı

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın Ramallah kentine bağlı Deyr Ebu Meşal köyünde bir kadını gözaltına aldı.

Hana İbrahim Ata (30) isimli Filistinlinin evine baskın düzenleyen İsrail güçleri evde arama yaptıktan sonra Filistinli kadını gözaltına aldı.

İsrail güçleri Ramallah'ın batısındaki Naleyn beldesinde düzenlediği baskında ise askeri kontrol noktası kurarak yaklaşanlara ateş açtı.

İsrail güçleri Ramallah'ın kuzeyindeki El-Celzun Mülteci Kampı'nda evine baskın düzenleyip arama yaptıktan sonra Hüseyin Hasan Nahle isimli Filistinliyi gözaltına aldı.

Ramallah'a bağlı Budrus beldesine de baskın düzenleyen İsrail güçleri, evine baskın düzenledikleri Muhammed Hasan isimli Filistinliyi gözaltına aldı.

Ramallah'ın batısındaki Beyt Likya beldesine baskın düzenleyen İsrail güçleri ile baskına karşı çıkan Filistinliler arasında arbede yaşandı.

İsrail güçleri, baskına karşı çıkan belde sakinlerine göz yaşartıcı gaz ve ses bombası fırlattı.

Kassam Tugayları, İsrail'e ait 8 askeri aracı hedef aldığını duyurdu 

Kassam Tugaylarından yapılan yazılı açıklamada, "Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusunda İsrail'e ait 5 askeri aracın Yasin 105 roketleriyle hedef alındığı" ifade edildi.

Kassam Tugaylarından yapılan bir diğer açıklamada da aynı bölgede "Yasin 105" roketleriyle İsrail'e ait 3 askeri aracın daha hedef alındığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik katliamına yanıt olarak Biru's Sebi kentine roket saldırısı düzenlendiği kaydedildi.

İsrail ordusu Lübnan’da Hizbullah’a ait “hedeflere” hava saldırısı düzenlediğini duyurdu

Ordudan yapılan açıklamada, Lübnan topraklarından İsrail tarafına atılan roketlerin açık alana düştüğü aktarıldı.

İsrail savaş uçaklarının da Lübnan topraklarında Hizbullah’a ait “hedeflere” hava saldırısı düzenlediği ifade edildi.

Vurulan “hedefler” arasında Hizbullah’a ait askeri altyapılar ve noktalar olduğu kaydedildi.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda karşılıklı saldırılar yaşanıyor. Bu saldırılarda 89 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.

BM'ye göre Gazze'de yardımların işe yaramayacağı daha korkunç durum ortaya çıkmak üzere

Hastings, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının siviller üzerindeki etkisini değerlendirdi.

Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığına ve gidecek yer de kalmadığına işaret eden Hastings, "insani ara"nın ardından İsrail'in saldırılara başlamasının "on binlerce kişiyi yiyecek, su, barınak ve güvenli alan bulmak amacıyla giderek daralan alanlara sıkıştırdığını" vurguladı.

Hastings, Gazze'de işlevsiz barınaklar, çökmüş sağlık sistemi, temiz içme suyu eksikliği, zihinsel ve fiziksel olarak tükenmiş insanların yetersiz beslenmesinin halk sağlığına tehdit niteliğinde salgın hastalıkların çıkmasına yol açabileceğine dikkati çekti.

Gazze'de insani yardım faaliyetleri için alanın "sürekli daraldığını" ve çalışanların bu faaliyetleri yürütmek için gerekli olan "en önemli iki rotaya" erişemediğini aktaran Hastings, şunları kaydetti:

"BM ve sivil toplum kuruluşları tek başına 2,2 milyonluk nüfusu destekleyemez. Ticari ve kamu sektörlerinin Gazze'ye malzeme getirmesine izin verilmelidir. Buna İsrail'in güvenliğini sağlayacak şekilde yakıt da dahil olmalıdır."

Hastings, "(Gazze'de) İnsani yardım faaliyetlerinin yanıt veremeyeceği daha da korkunç bir senaryo ortaya çıkmak üzere." ifadesini kullandı.

Sözde güvenli bölgelerin oluşturulacağına ve çadır kentlerin kurulacağına ilişkin açıklamaların endişe verici olduğunu belirten Hastings, insanların serbestçe hareket edebileceklerine ve ihtiyaç duyulan yerlere yardım ulaştırılabileceğine dair güvenceler verilmeden tek taraflı ilan edilen bu bölgelerin güvenli ya da insani olamayacağını vurguladı.

BM Filistin Özel Raportörü Albanese, Avrupa ülkelerinden İsrail'e "sert tepki" göstermelerini istedi

Raportör Albanese, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin Avrupa ülkelerine çağrıda bulundu.

Söz konusu paylaşımda Albanese, "Sevgili Avrupalılar, İtalyanlar, Almanlar, Holokost'tan sonra, soykırımın diğerlerini insan olarak görmemekle başladığını bilmemiz gerekir. İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırısı sert bir tepki vermemizi sağlamıyorsa, yakın tarihimizin en karanlık sayfası bize hiçbir şey öğretmemiş demektir." ifadesini kullandı.

İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi'ne düzenlenen kara saldırılarında 75, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 899'a yükseldi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 259 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı.

Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.

İsrail ordusu, 1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.