Çevreci koleksiyonlarıyla sürdürülebilir modanın Türkiye’deki öncülerinden olan ve 2014 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) için taahhüt veren ilk Türk markaları arasında yer alan DeFacto, su krizinin yönetilmesine ilişkin önemli bir adım attı. Kuruluş felsefesi ekosisteme duyarlı üretim yapmak, dünyayı ve doğal kaynakları korumak, insana değer katmak, toplumsal konulara duyarlı olmak ve şeffaf bir duruş sergilemekten geçen DeFacto, dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin girişimi olarak ortaya çıkan CEO Water Mandate’i imzaladı.
Sürdürülebilirlik konusunda sektörünün öncü kuruluşlarından biri olma taahhüdü ile bugüne kadar iklim değişikliğinden insan haklarına ve cinsiyet eşitliğine kadar pek çok önemli küresel soruna yönelik çalışma gerçekleştiren DeFacto, su krizinin yönetilmesine ilişkin çalışmalarıyla da Türk hazır giyim ve moda sektöründe CEO Water Mandate’i imzalayan ilk markalardan biri oldu.
2007 yılında dünya çapında kurumsal su yönetimini geliştirmek amacıyla özel bir platform olarak kurulan CEO Water Mandate imzacısı olmalarına ilişkin konuşan DeFacto Ürün & Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Rahmi Say , şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çevre dostu üretim teknikleri kullanıyoruz”
“Suyun değerini bilen ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için çabalayan bir marka olarak kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı için çalışmalar yürüten CEO Water Mandate’in imzacıları arasında yerimizi aldık. Su kullanımını minimize eden ve ekolojik ayak izini azaltan üretim tekniklerine olan bağlılığımızı sürdürerek, doğaya saygılı üretim süreçleriyle ürünler sunmaya devam ederken Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi girişimi olan CEO Water Mandate imzacıları arasında yer almaktan gurur duyuyoruz. DeFacto olarak kuruluş felsefemiz doğrultusunda bugüne kadar pek çok önemli küresel soruna yönelik çalışma gerçekleştirdik. Su verimliliği ve atık su yönetimi konusunda da koleksiyonlarımızın tasarım aşamasından itibaren su kaynaklarını koruma bakış açısıyla, çevre dostu üretim teknikleri uyguluyoruz. Sertifikalı LENZING™, ECOVERO™ Viscose, EURPOEAN FLAX™ keten, geri dönüştürülmüş kumaşlar gibi daha az su tükettiği sertifikalandırılmış malzemeler kullanıyoruz. Naturel Dye-Ficus ve Wiser Wash gibi koleksiyonlarımızla yüzde 80’in üzerinde su tasarrufu sağlıyoruz. Su yönetiminin geliştirilmesi için hayata geçirdiğimiz çalışmalarımız kapsamında bu alanda imzacı olmanın gururunu taşıyoruz. Şirketlerin iyi uygulamaları paylaşmaları, kıtlık, suya ve sanitasyona erişimle ilgili acil su sorunlarına çözüm bulmak için ortaklık kurmalarını sağlayan böylesine önemli bir platformun parçası olmanın bizi bu alanda daha da büyük başarılara taşıyacağına inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte de sorumluluklarımızın bilinciyle hareket etmeye devam edeceğiz.”
“Sürdürülebilir İnovatif Koleksiyonumuzla 2023’te 2500’e yakın kişinin günlük su ihtiyacı kadar tasarruf sağladık”
22 Mart Dünya Su Günü kapsamında DeFacto’nun su alanında attığı adımlara da vurgu yapan Rahmi Say, koleksiyonlarının her aşamasında su tüketimini azaltmak için çalıştıklarını vurguladı. Say, “Bitki atıklarının özleri ve doğal etkenlerle ortaya çıkan killerden üretilen doğal renklerle boyanmış Ficus Koleksiyonlarımızla yüzde 88 su tasarrufu yaparak geleceği ve doğayı koruma amacı güdüyoruz. Ayrıca Wiser Wash koleksiyonumuzla daha sürdürülebilir denim ortaya çıkarıyor, ekolojik ve su ayak izini azaltarak çalışma koşullarının iyileşmesi için üretim sürecini kısaltıyoruz. Özel işlem süreci ve teknoloji sayesinde, istenen sonucu etkilemeden yıkama işlemi sırasında su tüketimini önemli ölçüde azaltılıyor. Bir kot pantolonu ağartmak için normalde 16 litre su gerekirken, bu işlem bu miktarı sadece bir bardak suya indiriyor. Geleneksel denime oranla yüzde 80 su tasarrufu sağlarken yüzde 59 iklim değişikliğine sebep olan etkileri azaltıyoruz. Bu projemizle 2023 yılında 2500’e yakın kişinin günlük su ihtiyacı kadar su tasarrufu sağlandı” diye konuştu.
