Siyaset - Politika Kaynak: Hibya Haber Ajansı 26.05.2024 07:00 Güncelleme: 25.05.2024 21:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yılın ikinci yarısında itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yılın ikinci yarısında itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz

Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Genel Kurul’da alınan kararların ülkemiz, milletimiz, iş adamlarımız ve siz değerli üyelerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 2023-2027 çalışma dönemi için seçilen DEİK yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyor, görevlerinde Mevla’dan muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Türkiye’nin gelişmesine, ekonomisinin büyümesine, ihracatının artmasına katkı yapan, istihdam oluşturarak insanımızın evine ekmek götürmesine vesile olan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluştan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur. DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.

 DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkan, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Resmi ziyaretler ve uluslararası toplantılar vesilesiyle nereye gitsek orada ticaret diplomasimizin bayraktarları siz kardeşlerimizin bir etkinliğine, iş forumuna veya farklı bir programına muhakkak rastlıyoruz.

Güney Afrika’dan Malezya’ya, Türk Cumhuriyetlerinden Amerika’ya, yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz.

Türkiye ile dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyor. Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır.

Gazze’de 36 bin masumu şehit eden İsrail’i ateşkese zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın uygulanma sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz.

Netanyahu yönetimi, Gazze’deki katliamlarına son verinceye kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerinde baskı kurmayı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare üretmeye devam edeceğiz.

Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye’nin büyüklüğünü, beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklarımızı kucaklıyoruz. Herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz.

Kalbi Türkiye için çarpan, Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayaliyle heyecanlanan Türkiye müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır.

Küresel ekonomi son 4-5 yıldır oldukça fırtınalı sularda seyrediyor. Kovid salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılar, bölgemizdeki çatışmalarla birlikte daha da çetrefilleşti.

Siz DEİK üyelerimizin de çabalarıyla ihracatımız 255 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Nisan ayı itibarıyla ise yıllık ihracat 257,6 milyar dolara ulaştı.

Milli gelirimiz tarihte ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. 2024 Mart ayı işsizlik oranı yüzde 8,6’ya geriledi.

Ekonomide yol haritamız, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’dır. Bölgemizdeki krizlere Mahalli İdareler Seçimlerine ve muhalefetin popülist söylemlerine rağmen yol haritamıza sadık kalıyoruz.

Vatandaşlarımızın vaat yağmuruna tutulduğu 31 Mart öncesinde seçim ekonomisine tevessül etmedik. Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini riske atmadık.

Çok kritik bir dönemeçte hükümetimizin nasıl tarihi bir karar verdiğini, önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağız. Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık.

Ekonomi programımızın asli önceliği enflasyonu tek haneye indirmek suretiyle milletimizin refahını artırmaktır. Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Kararlıyız, sabırlıyız ve asla kolaycı çözümler peşinde değiliz.

Aylık enflasyon hedeflerimiz doğrultusunda yavaşlamaya devam ediyor. Yıllık bazda ise enflasyonun mayıs ayında en yüksek seviyeye ulaşmasını, ardından hızlı bir düşüşe geçmesini bekliyoruz. Böylece yılın ikinci yarısında itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz. Piyasa beklentileri de bizim öngörülerimizi güçlü bir şekilde destekliyor. Maliye politikası üzerinden ilave enflasyon baskısına izin vermeyeceğiz.

Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de her geçen gün artıyor. Uyguladığımız program sayesinde cari işlemler açığı düştü. Enflasyon beklentileri iyileşmeye başladı. Ülke risk primimiz salgın öncesi seviyelere geriledi.

Savunma sanayiinde yazdığımız özgün başarı hikayesini diğer alanlara da teşmil etmek istiyoruz. Bu vizyonla yeni bir sanayi politikasını devreye alıyoruz. Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’yle yatırım ödeneklerinde yaptığımız kesintileri öncelikli alanlara yönlendireceğiz. Sanayide yapısal dönüşümü sağlamak için kritik sektörlerdeki teknoloji odaklı yatırımları kapsamlı teşvik programlarıyla destekliyoruz.

Özellikle yatırım taahhütlü veya üretime yönelik finansmana erişimi artırmak amacıyla yeniden yapılandırdık. Yeşil ve dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmeyi önemsiyoruz. Bunun için küresel atmosfer daha önce hiç olmadığı kadar müsaittir. Bizim için avantajlıdır. Asya’ya alternatif olacak üretim merkezi arayışlarında Türkiye’nin adı giderek daha fazla zikrediliyor.”