Sağlık 01.12.2023 17:18

​40 yaşından sonra erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarında artış yaşanıyor

Modernleşme ve kentleşme ile birlikte yaşam tarzlarındaki değişiklikler ve artan stres özellikle 40 yaş üstü erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarını artırdı.
​40 yaşından sonra erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarında artış yaşanıyor

Hastaneye yatışların üçte biri yeni başlangıçlı kalp yetmezliği!

Modernleşme ve kentleşme ile birlikte yaşam tarzlarındaki değişiklikler ve artan stres özellikle 40 yaş üstü erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarını artırdı. Biruni Üniversite Hastanesi’nden Prof. Dr. Okay Abacı ‘’Kalp yetmezliğinden korunmanın temel yolu risk faktörlerini azaltmaktır. Yaşam tarzı değişikliği ile kalp hastalığının birçok risk faktörünü kontrol altına alabiliriz. Sigara ve alkolün bırakılması, kan basıncı ve kan şekerinin kontrolü, fiziksel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve stresin azaltılması ve yönetimine dikkat ederek kalp yetmezliği riskini azaltmış oluruz” dedi.

Modern yaşamın getirdiği stres nedeniyle hastane ve yoğun bakıma yatışların üçte birinde yeni başlangıçlı kalp yetmezliği tanısı konulduğunu belirten Biruni Üniversite Hastanesi’nden Prof. Dr. Okay Abacı ‘’Kalp yetmezliği, kalp kasının çeşitli nedenlerle olması gerektiği gibi kanı pompalayamaması durumudur.  Kalp yetmezliği geliştiğinde, kan ileri doğru pompalanamadığı için özelikle akciğerlerde birikerek nefes darlığına neden olur. Modernleşme ve kentleşme ile birlikte yaşam tarzlarındaki değişiklikler ve artan stres ile birlikte özellikle kalp yetersizliğinin en önemli risk faktörü olan kalp damar hastalıkları artmıştır. Bu durum doğal olarak kalp yetmezliğindeki artışa sebep olmaktadır. Her yaşta görülebileceği gibi sıklıkla 40 yaş üzeri erkeklerde daha sık görüyoruz’’ dedi.

GÖĞÜS AĞRISI VE NEFES DARLIĞI ÖNEMLİ BELİRTİLER ARASINDA YER ALIYOR

Geçmeyen öksürük, aktivite veya sırt üstü yatarken olan nefes darlığının kalp yetmezliği bulguları olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Okay Abacı ‘’Halsizlik- yorgunluk, ayak ve bacaklarda şişme, hızlı veya düzensiz kalp atışları, egzersiz kapasitesinde azalma, beyaz- pembe renkli balgama eşlik eden hırıltılı solunum, hızlı kilo alımı, bulantı, iştah kaybı, dikkat azalması da kalp yetmezliğinin semptomları olabilir” dedi. Kalp yetmezliği durumunun pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabileceğini vurgulayan. Prof. Dr. Okay Abacı; kalp damar hastalıkları, kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kalp kapak hastalıkları, kalp kasının hasarlanması, kalp kasının inflamasyonu, doğuştan kalp problemleri, ritim bozuklukları ile diyabet tiroid hastalıkları, demir veya protein bozukluklarının da kalp yetmezliğini artıran faktörler arasında olduğuna dikkat çekti.

SON  EVREDE TRANSPLASYON GEREKEBİLİR

Prof. Dr. Okay Abacı ‘’Kalp yetmezliği tanısı için temel başlangıç değerlendirmeleri rutin kan tahlilleri, elektrokardiyogram ve ekokardiyografidir. Hastaların büyük kısmına bu yöntemlerle tanı konulabilmektedir. Daha ileri araştırmalarda koroner anjiografi, MR, BT anjiografi, biyopsi tanı için gerekebilir. Tedavi kalp yetersizliğine neden olan risk faktörüne bağlı olarak değişebilmekle beraber, kalp yetmezliğinde ölümleri azaltan ilaçlar kullanılmaktadır. Belli hasta gruplarında kalp pili, destek cihazları kullanılabilmektedir. Bununla beraber hastalığın ilerlediği dönemlerde kalp transplantasyonu gerekebilir’’ dedi.

KORUNMADA TEMEL KURAL “RİSK FAKTÖRLERİNİ ORTADAN KALDIRMAK”

Kalp yetmezliğinden korunmanın temel yolu risk faktörlerini azaltmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Okay Abacı, “Yaşam tarzı değişikliği ile kalp hastalığının birçok risk faktörünü kontrol altına alabiliriz. Sigara ve alkolün bırakılması, kan basıncı ve kan şekerinin kontrolü, fiziksel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve stresin azaltılası ve yönetimine dikkat ederek kalp yetmezliği riskini azaltmış oluruz” diye konuştu.