Salgın yüzünden 166 ülkede okullar kapanırken, bir buçuk milyar öğrenci ile 60 milyon öğretmenin eğitime ara verdiği raporlarda yer alıyor.

Kovid krizi, dünyada eğitim ve öğretim hayatına ağır darbe vurdu.

Ülkeler hala toparlanmaya çalışıyorlar.

Yapılan araştırmalar dünyada eğitim gören nüfusun yüzde 80'inden fazlasının derinden etkilendiğini ortaya koydu.

Salgın yüzünden 166 ülkede okullar kapanırken, bir buçuk milyar öğrenci ile 60 milyon öğretmenin eğitime ara verdiği raporlarda yer alıyor.

ILO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Gençlik Forumu, IPSOS arka arkaya raporlar yayımladılar…

"Her 10 gençten 7'si risk altında"

ILO'nun analizlerine göre durum bir hayli ciddi.

Küresel ölçekte her 10 gençten 7'si risk altında.

Ve salgının başlamasından bu yana, öğrenim gören gençlerin yüzde 75'ine yakını okullar, üniversiteler ve eğitim merkezlerinin kapanışından etkilendi.

Araştırma raporlarına göre, küresel salgın yalnız iş umutlarını yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda eğitimlerini de aksatıyor,

En önemlisi ise ruhsal sağlıklarını çok ağır etkiliyor.

"Daha az öğrendik"

Gençlerin yüzde 70'e yakını karantina dönemlerinde uzaktan eğitim modeline tepkili.

Keza daha az öğrendiklerini belirtiyorlar.

Öte yandan düşük gelirli ülkelerde yaşayan, internet erişimi düşük olan ve yeterli olanaklara sahip olmayan gençler için durum daha da kötüleşiyor…

Dünya genelinde süren bir kriz bu… Gittikçe büyüyor… Önüne geçmek için her ülke kendi önlemlerini devreye sokuyor,

Türkiye de bu anlamda ciddi adımlar atıyor. Krizi yönetmeye çalışıyor.

31 Ağustos’ta EBA TV ile dersler başlayacak, 21 Eylül’de ise yüz yüze eğitime dönülecek.

MEB bakanı Ziya Selçuk çok titiz bir çalışma yaptıklarını, teneffüslerde oynanacak temassız oyunların bile hazır olduğunu duyurmuştu.

Öğrencilerin okula gelecekleri gün sayısı azalacak,

Ders saatleri 40 dakikadan 30 dakikaya indirilecek,

2 bin denetmen okulları inceleme altına almış durumda.

21 Eylül’de yüz yüze eğitime bu çerçevede geçilecek. Tabi bir aksilik olmazsa.

Son olarak IPSOS bu kapsamda Türkiye’ye ilişkin bir kamuoyu araştırması yaptı.

İlginç sonuçlar var.

Ankete katılan velilerin yüzde 67'si, çocuklarını yeni dönemde okula göndermekte tedirgin…

Öte yandan velilerin yüzde 43'ü evden eğitim sürecinde çocukla ilişkisinin olumsuz etkilendiğini söylüyor…

Ailelerin yüzde 28'i çocukları için halen yüz yüze eğitim modelini talep ettiklerini belirtmişler.

Uzaktan eğitimin başarısına yönelik soruya, ailelerin yüzde 49'u uzaktan eğitimi başarılı buluyor.

Ben de pek çok eğitimci gibi, yüz yüze eğitimin, göz göze öğrenimin elbette ki daha etkili olduğunu düşünüyorum.

Ancak ciddi bir kriz yaşıyoruz. Kovid tehdidi uzun bir süre de peşimizi bırakmayacak gibi.

Devletin gerekli önlemler üzerinde her zamankinden daha fazla çalışması hepimizin dileği.

Bu şartlarda eğitimin yüz yüze yapılmaması gerekiyorsa elbet yapılamayacak,

Ama;

21 Eylül’de de aksilikler neticesinde erteleme çıkarsa, yukarıda örnek olarak verdiğimiz araştırma sonuçları, negatif rakamları daha fazla önümüze koyabilir.

Öğrencilerin her şeyden önce psikolojik durumları önem arz ediyor.

Umalım ve dileyelim ki çok kısa sürede, etkili önlemlerle hazırlığı yapılmış, yüz yüze eğitimimize başlayabilelim.

***

Gülhane’de sanat…

Geçen hafta Gülhane konserimiz için İBB’ye ve İBB başkanı İmamoğlu’na teşekkürü bir borç biliyorum…

Neden mi?

Açıkçası Gülhane Parkı’nda böyle bir atmosfer beklemiyordum. Atmosfer derken aklınıza binlerce insanın katılımı vs gelmesin, ruhtan bahsediyorum.

Demem o ki, yeşilliğin içerisinde mütevazi bir sahne karşısında, çimenlere oturan insanların şarkılara eşlik edişi görülmeye değerdi.

Sanata sanatçıya müzik severlere daha nice Gülhane Parkları açılsın.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın İstanbul’a düşündüğü kültür yolları projesi de

Gülhane ve İstanbul’daki pek çok noktada İBB’nin başlattığı “sokakta sanat var” projesi de bizim…

Devlet kurumlarının sanata daha çok değer verdiği

bir İstanbul,

bir Türkiye,

her derdimizin dermanı olacaktır.

***

Günün Sözü:

“İnsan yaşamı, hiç kuşku yok ki, hüzünlü bir gösteridir: Çirkin, sıkıcı ve çapraşık. Sanatın, duyarlı insanlar için, bu dayanılmaz yük ve acıyı kovmaktan başka bir amacı yoktur”

Gustave Flaubert