Anonim şirketlerde yönetim kurulu bir şirketin temsil edilmesi ve yönetilmesi bakımından, kanuni olması gereken bir yapıdır.

Bu yapının içinde bulunan o şirketin yönetim kurulu üyelerine önemli yetkiler ve görevler tanımlanmış, bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında yönetim kurulu üyelerine önemli sorumluluklar atfedilmiş bunun sonucunda da şirketin yönetim kurulu üyelerine mali haklar öngörülmüştür.

Bugünkü yazımda anonim şirketin temsili ve idaresi görevinin yerine getirilmesi karşılığında aldıkları para olarak nitelendirilen huzur hakkı ödemesi ve vergi boyutuna bir göz atalım..

ANONİM ŞİRKETLERDE HUZUR HAKKI

Huzur hakkı şirket ortaklarının, şirketi temsile yetkili kılınanların sahip oldukları ve yüklendikleri sorumluluklar nedeniyle katlanmak zorunda oldukları risklerin karşılığı olarak yapılan ödemelerdir.

Huzur hakkı, Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 394’te “Yönetim kurulu üyelerinin mali hakları” başlığı altında düzenlenmiştir.

Maddeye göre; yönetim kurulu üyelerine, tutarı esassözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir.

Yönetim kurulu üyeliği yapılan şirket ile bir iş akdine bağlı olarak çalışılması, o şirkette pay oranı olmadan yönetim kurulu üyeliği yapılması veya sadece yönetim kurulu üyesi sıfatının bulunması, ödenen mali hakkın niteliğini değiştirebilmektedir.

Huzur Hakkı ödemelerinin diğer bir işlevi ise, belli bir konuyu görüşmek için toplanan bir kurulun üyelerineödenmesidir. Huzur hakkı ödemeleri uygulamada anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerine yapılmaktadır

HUZUR HAKKININ VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

- Huzur Hakki Ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi

Huzur hakkı ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında ücret olarak nitelendirilmiş ve kanuni açıklama ilgili kanunun 61. Maddesinde yapılmıştır. Buna göre “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Aynı maddede; yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücretsayıldığı belirtilmiştir.

Dolayısıyla huzur hakkı ödemeleri alanlar açısından Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ücret olup, anılan ödemeleri yapan şirketler aynı kanunun 40/1 maddesi hükmü (ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderler) gereğince, söz konusu ödemeleri giderleştirebileceklerdir.

Bu ödemelerin ticari kazançtan indirim konusu yapılabilmesi için, yapılan ödemelerle ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi arasında açık bir illiyet bağının olması gerektiği, aksi takdirde gider olarak indirilen huzur hakkı ödemeleri nedeniyle cezalı tarhiyatla karşılaşılabileceği hususu unutulmamalıdır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. Maddesi ve huzur hakkı ödemelerinde, Gelir Vergisi Kanununun 103. Maddesinde ücretler için belirlenen vergi dilimlerine göre stopaj kesintisi yapılıyor.

Bir hatırlatma;

Anonim şirkette huzur hakkı ödemelerine, Gelir Vergisi Kanununun 23/18 maddesinde yer alan asgari ücretten gelir vergisi istisnası ve damga vergisi istisnasının da olduğu ve uygulanması gerektiğini hatırlatalım..

- Huzur Hakkı Ödemesinde Vergi Yükü ve İstisnası

Başta da belirtiğim gibi, şirket yönetim kurulu üyelerinin almış oldukları sorumluluk ve yükümlülükler karşılığında, riskleri azaltmak alınan huzur hakkının bazı koşullar varlığı altında vergi istisnası bulunmakta ve vergi yükü olmamaktadır.

Şirket yönetim kurulu üyeliğinden huzur hakkı alanın eğer vergi kanunlarına tabi başka bir geliri bulunmuyorsa, asgari ücretteki vergi istisnası dikkate alınarak ve kurumlar vergisioranı olan yüzde 25’lik vergi oranı nedeniyle bir vergi avantajı elde etmiş olacak.

Bu tutarın da aylık 74.000 TL net huzur hakkı ödemesi karşılığında olduğunu, kurumlar vergisi mükellefi iseniz, toplamda yıl içinde ödediğiniz gelir vergisi ve damga vergisi ile gider yazdığınız tutar toplamını, yıl sonunda kurumlar vergisi beyannamesinde ödenecek kurumlar vergisinden düşmüş olacak böylelikle huzur hakkı nedeniyle ödediğiniz vergileri kurumlar vergisinden indirim yoluyla düşmüş olacakve vergi avantajından yararlanacaksınız.

-Huzur Hakki Ödemelerine İstinaden Vergi Usul Kanunu Uyarınca Bordro Düzenlenip

Düzenlenmeyeceği Hususu

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Ücret Bordrosu” başlıklı 238. maddesinde, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecbur oldukları, Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmayacağı belirtilmiştir. Söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, gelir vergisi uygulamasında ücret kabul edilen huzur hakkı ödemeleri için de bordro tutulması gerekmektedir.

-Huzur Hakki Ödemelerinin Damga Vergisi Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi

488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablo IV-1/b uyarınca, huzur hakkı ödemeleri binde 7,59 nispetinde damga vergisine tabidir.

-Huzur Hakki Ödemelerinde Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımına Dikkat

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13. Maddesinde, kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı ve alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

İlgili kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, yönetim kurulu üyelerine yapılan huzur hakkı ödemelerinin Kurumlar Vergisi Kanunun 13. Maddesi uyarınca örtülü kazanç kapsamında değerlendirilmemesi için, yönetim kurulu üyelerine yüklenen sorumluluklarla orantılı olmakla birlikte, şirketin mali yapısına ve emsallere uygun olması gerekmektedir.

Aksi halde, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olacak şekilde ödenen yüksek tutarlı huzur hakkı

ödemelerinin gider olarak kabul edilmeyecek olmakla birlikte, cezalı tarhiyatla karşılaşılabileceği hususu da atlanmamalıdır.