Yeni yıla girdik, bugün ikinci günü, henüz pazar günündeyiz ama yeni yıl zam sürprizlerimizle henüz karşılaşamadık.
Yeni yıla girdik, bugün ikinci günü, henüz pazar günündeyiz ama yeni yıl zam sürprizlerimizle henüz karşılaşamadık. Karşılaşamadık ama söylenenlerden kulağımıza takılanlara bakacak olursak 2023 yılına koyduğum “Kabus yılı” adına yakışacak bir yıl olacak gibi görünüyor.
Bir süredir aklıma takılan ve sıklıkla dile getirdığım; “Bir şeyleri yanlış yapıyoruz, ama asıl gözardı ettiğimiz bu yanlış yaptıklarımızın alışkanlık haline gelmesi veya getirilmesidir”. Üç yılı aşkın süredir yaşamımızı alt üst eden Covid ve uzantıları, adları her ne olursa olsun, davetsiz misafirlerimiz, içinde yeni girdiğimiz kış ayında bile üzerimizden eksik olmayacak. Her ne kadar pek de kabus gibi dillendirilmese de, Covid mi yoksa grip mi henüz net olarak adı konulamayan grip salgını belası, yine gündemimizin birinci sırasında yerini alacak gibi görünüyor.
Bu konuda fazlaca bir şeyler söylemeye gerek yok. Çevremizdeki hastanelere başvurulardan ve oralardaki sağlıkçılardan duyduklarımız bu yönde. Genelde oldukça da etkili olan, adına grip denilen, ama pek de yabancı olmadığımız Covid uzantısı Omikron adlı akrabasının belirtilerini de taşıyan salgın. Ama bu kez, daha yoğun şekilde kendisini hissettirecek bir düzende uzayıp gidecek gibi. Bu sozünü ettiğim grip veya Covid her neyse bu hastalıkla ailece tanıştık ve çok ağır olmasa da, öksürüğü ve özellikle de koku duyu kaybını yaşayarak yaklaşık onbeş günü birlikte geçirdik. Dikkatlice bir karantina süresiyle ağır bir durum yaşamaksızın davetsiz misafirimizi evimizden gönderdik. Bu arada grip aşısı da olmuştuk. Yanı sıra, Covid’de kullanılan D, B12 ve Magnezinc vitaminleri kombinini düzenli kullanmayı da ihmal etmedik. Şimdilik iyiyiz ve önlemlerimizi uygulamaya, dışarı çıktığımızda sosyal mesafeye uymaya ve özellikle de maske takmaya, eve döndüğümüzde de hijyene olabildiğince dikkat ediyoruz..
Tüm bunları hep gündemimizde tutarak üzerimize çöreklenen bir yaşamsal engel olan eziyetlerle doğdolu bir yılı geride bıraktık. Bu gün ikinci günü. Yazıyı yazdığım gün yeni yılın ilk pazar günü ve 2023’ün nasıl başlayacağını henüz hissedemedik. Ancak yazının yayınlanacağı gün olan pazartesi yeni yılın ilk iş günü. Nelerle karşılaşacağımızı bu gün göreceğiz. Ne görürsek görelim ben bu yıla verdiğim adı ve yeni yılla ilgili söylenenleri hiç aklımdan çıkarmayacağım gibi, 2023’ün her alanda üzerimize çöken bir kabus yıl olduğu düşüncemi hep aklımda bulunduracağım..
Yazıya gireken bir kez daha vurguladığım, Covid veya grip adlı hastalık salgınının hala yerleşik durumunu sürdürdüğünü, geçim sıkıntısının, asgari ücrete yapılan zamla giderilip giderilemediğini, yeni yılın neler getireceğini ve asıl büyük beklenti yaratan emekli aylıklarına yapılacak zamların beklentileri ne kadar karşılayacağını pazartesi gününden itibaren göreceğiz. Bu iyileştirmenin, netleşecek enflasyon oranlarıyla çok bağlantılı olduğunu herkes biliyor. Yetkililerden alabildiğimiz bilgilerden anlayabildiklermiz ve bu yöndeki yansımalar hiç de rahatlatıcı değil.
Emekli maaşlarına yapılacak zamlar çok yoğun bir beklentiye dönüştü. Asgari ücrete yapılan zam kısa bir süreliğine rahatlama sağlamış olmasına karşın, daha yeni yıla adım atmadan kendini hissettirdi bile. Başlayan zamlar o yapılan asgari ücret zamlarını kısa sürede eriyeceği endişesini iyice yarattı bile. Yeni yıl geleneği haline dönüşen zamlar endişelerini giderek arttırdı.
Çarşı pazar zamlardan beklentilerini daha şimdiden etiketlerine aktarmaya başladılar bile çoktan. Marketlere alıveriş yerlerinde tam bir etiketler cümbüşü gözleniyor. Günübirlik değişen fiyatlar etiketlere yansımaya başladı çoktan. Evdeki hesap çarşıya uymuyor artık. Şikayetler çığ gibi. Asıl şikayetler ise, çarşı pazarda satış yapanların iyice düşen satışlardaki hissedilir azalması.
Dargelirlilerin yoğun ve ucuz alışveriş için bekledikleri çarşı ve pazaryerleri artık tercih edilir olmakta çıktı. Alışverişlerde tercihlerı büyük marketlerdeki halk günlerine veya özel indirim uygulamalarına yöneldi iyice.
Yazmıştım bir kez daha yazacağım;
“Yeni yılı hiçbir zaman böylesine karamsarlıklarla dolu olarak karşılamamıştım. Geçtiğimiz yıllarda da karamsar olduğumuz yılları gördük, ancak yapılan ve beklenilen yeni yıl zamları gibi bu yılda olanlarının dayanılmazlığını hiç ama hiç yaşamadım, görmedim. Daha şimdiden ortalık tam olarak tozduman.”
“2023 yılıyla tanışmamız hiç de iyi olmayacak gibi görünüyor.”
“Dayan yüreğim dayan dayanabilirsen.”
“Yaşasın kredi kartları!. Onlar da dargelirliyi terk etmek üzere. Bankalar artık naz kaldırmıyor, dargelirlinin gözünün yaşına bakmıyorlar bile.”
“Bu gidişle elektrik, doğal gaz faturalarını ödeyemeyeceğimiz için karanlıkta gaz lambasını kullanarak oturacak ve doğal gazı yakamadığımız için soğuktan donup öleceğiz nasıl olsa.”
“Koyver girsin, inceldiği yeren kopsun, ölümden öte dünya mı var.”