"Mevcut uluslararası düzen; barış üretmiyor, istikrar üretmiyor, adalet ve eşitlik üretmiyor" diyordu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Antalya Diplomasi Forumu'nda gerçekleştirdiği konuşmada.
Mevcut uluslararası düzen uzun yıllar önce çözümsüzlükten yana deşifre olmuştu aslında fakat bu çözümsüzlüğün resmi dünya kabulü Covid 19 Pandemisüreciydi. Uluslararası kuralsızlıklar zinciriyle ilk kez aleni bir şekilde yüzleşiyordu dünya. Uluslararası hava-kara-deniz ulaşım sahasında kaybolan gıda-ilaç-hijyen malzemeleri, ölüme terk edilen insanlar, sağlık örgütlerinin ihtiyaç sahibi ülkelerin ihtiyacını karşılayamaması hepimize neler oluyor dedirtmişti bir anda.
Sonrasında Rusya-Ukrayna ve İsrail-Hamas Savaşı bu kabulün mührü niteliğinde oldu.
Şimdi geldiğimiz noktada ne değişti peki dünya algılarından yana? Uluslararası hak-hukuk-adalet-vicdan katmanlarının Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada tamamen tarumar olmasından başka hiçbir şey değişmedi.
Evet uluslararası düzen oluşumlarının acilen güncellenmesi gerekiyor bu net bir sonuç artık. Mevcut düzen oluşumları güncel sosyoloji-iletişim-sorunlar-çözümler-beklentiler başlıkları karşısında cevapsız artık.Şu an bulunduğu dipten çıkış kapıları arayan uluslararası oluşumların nasıl bir çerçevede çıkışı yakalayacağı ise henüz net değil. Kimi tüm ülkelerin farklı isimlerdeki yeni oluşumlar ve yeni kurallar eşliğinde yine genel uluslararası çatılar altında toplanması gerektiğini savunurken, ben “beklentiler ve ihtiyaçlar doğrultusunda” lokal oluşumların çok daha fazla etkili/yetkili olması gerektiğini savunuyorum.
Yani nasıl ki her canlının kendine has yaradılış kodları varsa ve her başlıkta bu kodları göz önünde bulundurmalıysak coğrafyaların da kendine has yaradılış kodları var elbette.
Ve elbette ki Ortadoğu da taşı, toprağı, havası, kültürel değerleri, insanıyla kendine has yaratıldı…
Bunca şahsına münhasırlığı ile Ortadoğu, yeni güven-huzur-istikrar-kontrol dengesini Türkiye ve Mısır merkezli inşa etmek istiyor artık...
Bir süre önce kaleme aldığım yazımda “ABD coğrafyadaki DEAŞ mücadelesinde tam yetkiyi Türkiye’ye vermeli çünkü Türkiye’nin sahadaki tecrübesi ve terörle mücadelesi oldukça başarılı” demiştim.
Yeni uluslararası oluşumlara dair anlatmaya çalıştığım tam da bu; dengenin öncelikle yerinden ve konunun uzmanından sağlanması. Bilmediği, anlamadığı, doğru okuyamadığı coğrafyada hiçbir güç etkili olamamakla birlikte her ülkenin kurallara eşit uyumu beklenemez elbette. Misal mevcut şartlarda İsviçre ve Suriye’nin uluslararası adalet, kadın, gençlik, engelli vb.uygulamalara aynı oranda riayet etmesi beklenemez.
Ortadoğu’ya yeniden dönelim dilerseniz.
Evet gördüğüm mevcut ve ileriye dönük tabloda Türkiyeve Mısır öncülüğünde Suriye ve Irak desteğinde yeni bir “yerinden analiz-çözüm-denge sağlayıcı” oluşum sinyali alıyorum. Ki diliyorum bu okuma gerçeğe dönüşür zira Ortadoğu merkezli sorunlar devam ettiği sürece savaşlar, göçler, sorunlar bitmeyecek. Ayrıca önemli bir not aktarmak istiyorum bu konuda. ABD ve AB’nin Ortadoğu’da huzuru inşa etmekten başka bir seçeneği kalmadı artık çünkü aldığı göçler sebebiyle maddi-manevi ayakta duramıyor Avrupa. Ortadoğu, Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinden yaşanan göçlere karşı “tampon kıta” olarak Ortadoğu’ya huzurun gelmesi en çok Avrupa’nın işine yarayacaktır.
İsrail-Hamas savaşında da uluslararası oluşumlar çözümsüz-sus pus-İsrail’den yana tarafgir olurken Türkiye ve Mısır’ın çözümden yana tavrı başından beri devam ediyor. Bu tavır giderek daha büyük bir kararlılıkla tüm dünyaya etki etmeye başladı. İnsanlık ilk kez aynı tarafta duyarlılığını ortaya koyuyor. Bu duyarlılığın büyümesinde elbette ki öncü güç Türkiye oldu. Yurt içinde ve yurt dışında her mecrada Filistinlilere yaşatılan bu acıya acilen son verilmesi gerektiğini vurgulayan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm yetkili isimler dünyaya şunu gösterdi; acının dili, dini,ırkı yok! Bir yerde masumlara zulüm ediliyorsa susmamak gerekiyor…
Özetle kainat ve bünyesinde yer alan her zerrenin temel taşıdır denge…
Ve bu denge döngüsü artık Türkiye ve Mısır’ı gösteriyor.Önümüzdeki dönemde Türkiye ve Mısır’ın sergileyeceği iş birliği coğrafyanın güvenliği, huzuru ve kalkınması için gerekli. Bu nedenle uluslararası oluşumların dizayna ihtiyaç duyduğu bu süreçte “yerinden dengeler” önemli bir rehber olacaktır….