Dün gece Türk futbolunun çok önemli gecelerinden biri idi.
Şampiyonlar Ligi Grup elemelerinde çok üstün bir başarı gösteren, grubunu namağlup lider bitirerek eleme turlarına gelen Beşiktaş’ın bu başarısını pekiştirebileceği bir geceydi. Dünya futbolunun en üst düzey kocaman takımlarından biri olan, Alman futbolunun tartışmasız lideri Bayern Münih ile çizgi üstü öyle bir karşılaşmaya çıkmıştı Beşiktaş.
Almanya’daki karşılaşma için tedirgin değildi ama Bayern devinden de biraz çekinmesi gerektiği bilincindeydi. Beşiktaş ve başındaki Teknik Direktörü Şenol Güneş, bu tür maçlara alışkındı ve nasıl bir karşılaşmanın kendisini beklediğinin bilincindeydi. Öyle ya; hemen bu yüzyılın başlarında Ulusal Takımımızın başında dünya üçüncüsü olma başarısına imza atan gencecik bir çalıştırıcıydı.
Her ne kadar; Ulusal ligimizde birinci yarıyıldaki o “üst düzey formun”un biraz gerisinde gibi görünse de Beşiktaş, Beşiktaş’tı. Şampiyonlar Ligi Gurup Elemelerinde hiç mağlup olmamış, içeride, dışarıda çok başarılı maçlara imzasını atmış ve oldukça zorlu olarak bilinen gurubunu namağlup lider olarak geçerek eleme guruplarında ilk on altıya gelmişti. Her ne kadar çok zorlu bir kura çekerek Avrupa’nın en büyük takımlarından Bayern Münih ile eşleşmişti ama, Beşiktaş da, bu tür zorluklarla başa çıkabilecek bir takımdı.
Taraflısı, tarafsızı, tüm Türk futbolseverleri, Beşiktaş’ın eleme gurubundaki başarısını burada da hissettireceği düşüncesiyle pek de ümitsiz değillerdi. Beşiktaş’ın, bu aşamada Bayern Münih deviyle de başa baş mücadele edebileceğine inanıyorlardı.
Bu karşılaşma öncesinde televizyonlarda yayınlanan bir çok spor programında, orada yorum yapan neredeyse tüm yorumcuların genel düşüncesi de çok ümit var düzeyde olmasa da Beşiktaş’ın kendisine yakışan bir sonuçla Almanya’dan dönebileceği kanısındaydılar. Olumsuz düşünenler de yok muydu? Tabi ki vardı ama yine de umutlar “Kafdağı”nın ardında gibi durmuyordu.
Televizyonlardaki tüm yorumlar bu düzeydeydi ama, Ertem Şener’in sunduğu bir televizyon programında yorum yapan eski FİFA Hakemlerimizden Ahmet Çakar’ın, programın diğer yorumcusu Sinen Engin’le girdiği “sonuç ve skor tartışması” da oldukça ilginçti. Her zaman “uçuk, kaçık” iddialarıyla televizyon yorumlarında gündem peşinde koşan Ahmet Çakar, bu kez Bayern Münih-Beşiktaş maçı için “oldukça abartılı” diye değerlendirilebilecek bir yorum yaptı ve sonucunu kağıda yazarak Sinan Engin’e verdi; Ahmet Çakar’a göre; “Bayer Münih-Beşiktaş maçının sonucu 5-0 Bayer’in galibiyetiyle bitecekti. Programda, Ahmet Çakar ile Sinan Engin arasında büyük tartışma çıktı. Tartışmayı izledim, Ahmet Çakar iddiasının kendine göre gerekçeleriyle arkasında durdu. Hatta aralarında oldukça sert iddialaşma da oldu. Bu arada bu tartışmada program sunucusunun da bir ara tartışmadan oldukça rahatsız olduğu ekrana yansıdı.
Ve işte burada da o inanılmaz iddia gerçekleşti. Dün geceki karşılaşma 5-0 sonuçlandı. Haftaya o programı merakla bekliyorum.
Gelelim dün geceye. Fazla yorum yapmaya gerek yok, sonuç ortada. Dün geceki karşılaşmada Şenol Güneş büyük hata yaptı. Kendi liginde en yakın rakibinden en az yirmi küsur puan farkla lider, çok formda bir takım karşısında yapmaması gerekeni yaptı. Zaman zaman kontrolsüz hücum açılmalarıyla Bayern çalıştırıcısının kurduğu tuzağa düştü. Zaman zaman kontrolsüz saman alevi gibi yapılan hücumlar, Bayern Münih’in işini daha kolaylaştırdı. Bu dönemlerde de devre sonuna kadar kendini yordu, Bayern karşısında yapılması gereken olabildiğince kalesini koruyabilmesiydi. İkinci devre ise bir eksik yakaladığı Beşiktaş’ı hırpaladıkça hırpaladı, kısa sürede 3-0 skorunu yakaladı. Daha sonra da olanlar oldu ve sonuç 5-0. Şenol Hocanın zaman zaman yaptığı yanlışlardır bunlar. Şimdi ne hata yaptığını iyi analiz etmelidir.
Yazık oldu Beşiktaş’a.