Vakıf Katılım web

ZOR BİR KIŞ BİZİ BEKLİYOR

Fehmi KETENCİ 25 Kas 2019

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Günümüzde hep dilimize doladığımız bir sözcük var "Her derde deva!".

      Her derde deva oldukları pek söylenemez ama, hemen hemen her sorunun altından çıkan tüm hastalıkların başlangıcında önemli rol oynayan virüsler, günlük yaşamımızın ayrılmaz parçaları oldular. Virüsler için “her derde deva!” sözcüğünü kullanmak yerine “her şeye maydanoz!...” argo sözcüğü daha uygun galiba....

      Çağımıza adını veren teknoloji harikası bilgisayarların da en büyük düşmanı virüsler değil mi?

      Konuyu espriden sıyırıp tüm hastalıkların en önemli nedeni olan “virüsler”in yaptıklarına bir bakalım; işgücü kaybının, performans düşüklüğünün en önemli nedenleri arasında yer alan hastalıklardan, soğuk algınlığına neden olan 200’den fazla virüsün bulunduğu açıklanmış. Bir veya birkaçı ile uğraşamazken ikiyüzün üzerindeki bir virüs ordusu ile nasıl başa çıkacağız. Yandık ki, çıra gibi!...

      Aman dikkat!... Hava sıcaklıkları yurt genelinde neredeyse 10-15 derece civarında düştü.. Hem de ne düşüş.. Birdenbire hava sıcaklıklarının 22-15 derecelere düştüğü gün içinde bu sert düşüşe vücudun dayanamayacağını tüm sağlıkçılar her zaman dile getirirler.

      Hele hele, bu soğuyan havalar, ilköğretimdeki ara tatili değerlendirmek için tatile gidenleri fena faka bastırdı gibi..

      Tatile gidenlerden edindiğimiz bilgilere göre geceleri neredeyse battaniye örterek uyumaya çalıştıklarını söyleyenler var.

      Bu tatil sürecini İstanbul’da geçirmeye çalışan ben, hava sıcaklığının düştüğünü iyice hissedebiliyorum. Akşam üstü dışarı çıkarken üzerime giydiğim mont veya triko gibi koyucu giysiler pek de işe yaramıyor artık. Geceleri havalar iyice soğudu. Evde zaman zaman kalorifer yakmaya bile başladık.

      Gündüzleri güneşli, açık havalar oldukça yanıltıcı. Hava sıcaklığı 20-22 derece civarında.. Güneş aralıklarla bulutların arasından gülen yüzünü gösteriyor ama sanki ceza verir gibi hemen koyu bulutların arakasına kaçıp gidiyor..

      Kısacası, baş düşmanlarımız virüslerle dansa başlayacak demektir.

      “Pastırma Yazı” denen sıcak günler birdenbire kısaldı ve kışın gelişine hazırlanma ikazları vermeye başladı.  

      Görünen o ki; bu kış, her açıdan pek ağır geçecek, aman dikkat!

      Uzmanlara göre; soğuk algınlığının yılın tüm mevsimlerinde görüldüğü, ilkbahar ve sonbaharda ise, mevsim değişikliğine bağlı olarak artış gösterdiği belirtilmiş.

      Tüm bu dönemlerde soğuk algınlığına neden olan 200’den fazla virüs olduğu, virüslerin bakterilerle karışması sonrasında burun akıntısı ve boğaz ağrısına, hemen peşi sıra da alt solunum yollarında, öksürüğe de yol açabilidiğinin üzerinde ısrarla duruluyor.

      Tam zamanıdır. Bol bol C vitamini yüklü yiyeceklerden tüketin. Sizleri hasta etmek için fırsat bekleyen virüslerden kendinizi iyi koruyun ve mümkün olduğunca onların bulunduğu ortamlardan uzak durun!...

      Önümüzdeki dönem bizleri bekleyen sadece zorlu kış şartları değil. Isınma için olmazsa olmazlarımızdan doğalgaz ve elektrikte gelecek olan ağır faturaların bütçeye yansımaları ve sırtımıza yükleyecekleridir.

      Bu kış işimiz çok daha zor. Allah yardımcımız olsun.

BİR TUTAM TEBESSÜM

ŞAKA!

   Bir gün Temel balığa çıkar.

   İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.

   Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.

   Temel dua etmeye başlar. “Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balukları fakirlere dağıtacağım” der içinden.

   Hava bir zaman sonra düzelir.

   Temel evine dönmeye başlar. Bir taraftan da balıklara bakar ve içinden “bu baluklar fazla, yarısını dağıtsam da olur” der.

   Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve “bu balukların yarısı da çok fazla, ben bunlarun çeyreğini dağıtsam da olur” der.

   Biraz daha zaman geçer. Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur. Temel kafasını gök yüzüne diker ve şöyle eder:

   - "Hey Allahum!...Haçen sen de şakadan hiç anlamayısun."