Vakıf Katılım web

ZEYTİN VE İNCİR EFSANESİ

Fehmi KETENCİ 23 May 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bazen yazılması gereken klasikleşmiş konular dışında "doğanın tuvali"nden yansıyanlarla ilgili yazılar yazmak en çok sevdiklerimden.

Bazen yazılması gereken klasikleşmiş konular dışında “doğanın tuvali”nden yansıyanlarla ilgili yazılar yazmak en çok sevdiklerimden. Yaz ayını çok severim. Ailem Rize’nin en büyük ziraatçı ailelerindendir. O kadar ki, Rize’deki bahçelerimiz meyve çeşitlerinin çokluğu ile dillere destandır. Muz ve zeytin yetiştiriciliği haricindeki tüm meyvelerin birçok çeşidini bahçelerimizde bulabilirdik.. Tarihin derinliklerinden Anadolu’nun sembolü olan zeytin pek yetişmez. Bunların dışındaki tüm meyveler, başta, ünlü aşılı çekirdeksiz Rize mandalinası, portakal, armut, elma fındık, kiraz, erik, çilek, siyah kokulu üzüm, karayemiş, en çok öne çıkan meyvelerdendir.
Bugünkü yazımdaki konu, bir süredir yazmak istediğim, muhteşem öyküsü ile Zeytin ve İncir efsanesinden söz etmek istyorum.
Birkaç ay içinde en çok sevdiğim, yemeye doyamadığım meyvelerden olan incir mevsimine gireceğiz ve incir özlemimi gidermeye çalışacağım.
Zeytin ile incirin organik bağlantılarında önemli, efsanevi bir özellik vardır. Zeytin ve incir ağaçları doğaya ters çalışırlar.
Bütün bitkiler gündüz oksijen verirken, zeytin ve incir açları karbondioksit salınımı yapar. Gece ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken, zeytin ve incir ağaçları ise oksijen vermeye başlar. İncir ağacı yapraklarını döker ama zeytin ağacı hiçbir zaman yapraklarını dökmez. Zeytin ağacı devamlı bir oksijen salgılamaktadır.
Zeytin ağacı geceleri oksijen verirken, bir yandan da sabaha kadar atmosfere iyot saçar deniz ve Kaz Dağları’ndan gelen temiz hava ile karışır, tan ağarırken etrafı sis bulutu ile kaplar.
Zeytin ağacı ile incir ağaçları aynı dönemde meyve verir. Bu dönem zeytin sineğinin üremeye başladığı zamanlardır.
Zeytin sineğinin, zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde, iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar. İncirin balı, zeytin sineğine cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder. Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker. İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür.
Mübadele öncesinde Ege kıyılarında yaşayan Rumlar her zeytin tarlasına 3-4 adet incir ağacı dikmiş olmasının sebebi de budur. Bu geleneksel organik oluşum daha sonraları bilinmediği ve önemsenmediği için özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye kesmişler ve odun yapmışlardır. Bunun sonucunda da bugün zeytin sineği başta olmak üzere zeytin zararlısı uçkunlar çoğalmıştır...
Kardaniz Bölgesi zeytin ağaçlarının en az olduğu bölgedir. Ancak incir çeşitleri açısından en zengin bölgelerdendir. Eylül ayı kahverengi kavak incirleri ve içi kırmızı beyaz incirlerin (adına lop inciri de denir) en çok yetiştği bölgelerdir. Doğu Karadaniz’de incir ağaçları kesilip ısınmak için odun yapılmaz. Geleneklerinde incir ağaçlarının ürkütücü bir özellikleri vardır. Oldukça yüksek kavak inciri ağaçlarından düşenler yaşamazlarmış gibi şehir efsanesine dönüşen bir korku salarlar.
İncir meyve değildir.
Teknik olarak incirler; ters çiçeklerdir. İncir ağaçları; badem, kiraz ve diğer meyve ağaçları gibi çiçek açmazlar. İncirlerin çok ilginç bir hikayesi vardır.
Öncelikle, teknik olarak bir meyve değil, doğanın bir kural ihlalidir.
Üremek için kurban edilmiş bir eşek arısına veya içinde ölen bir böceğe ihtiyaçları vardır. İncirler; incir olarak bildiğimiz kırmızı renk tonları olan bu büyük koyu kozanın içinde açan ters çiçeklerdir. Her çiçek "aquenyum" adı verilen tek bir ceviz ve tek bir tohum üretir.
İncir çeşitli bitkilerden oluşmaktadır ve bu özelliği çıtır dokusuna etki etmektedir.
Aslında bir incir yediğimizde yüzlerce meyve yemiş oluyoruz..
Diğer meyvelerde olduğu gibi arıların rüzgarla polen getirmelerine bağlı değillerdir. Bu sebeple incir arısı olarak bilinen özel bir arı türüne ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu arılar, incirin büyümesi için gerekli genetik materyallerini taşır ve incirlerin çoğalmasını sağlar.
İncir arıları; ,incir olmadan yaşayamaz, çünkü, larvalarını meyvenin içine bırakmaktadırlar. Bu ilişki ortak yaşam veya karşılıklılık olarak bilinmektedir.
İncir deyip geçmeyelim onlar anlatılması zor tam bir efsane ürünleriidir / Alıntıdır.